Kartları yeniden dağıtıyorlarmış !

Öyle yazmış gazetelerle siteler.

Nasıl yani?

Daha sezonun ikinci yarısının ortasında bile değiliz.

Play-offlar oynanacak!

Dışarıda kalacaklar var!

Bir de küme düşecekler...

Hiçbir şey 'yüzde yüz' belli değilken, spor medyasında voleybol üzerine yapılan 'şu şuraya gidiyor, bu buraya gidiyor'  haberlerini 'sonuna kadar doğru bile olsa da' çok yanlış buluyorum...

Resmen oyuncularla, takımları menajerlerin ağzına bakarak yönlendirmekten başka bir şey değil bu tarzda yorumlarla değerlendirmeler...

Okudukça şaşırıyorsunuz. Kendi adıma konuşayım ben çok şaşırıyorum çünkü.

Belirli oyuncuların üzerinden dönen transfer piyasasında ve liglerin iyiden iyiye kızıştığı şu günlerde, yeni kulüpleri üzerine yakıştırmalarda bulunmanın etik olmadığını savunuyorum.

Haberi yazarak salt meslektaşlarınızı atlatmıyorsun.

Oyuncuların performanslarını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyerek ligin kendi mecrasındaki akışını değiştiriyorsunuz.

"Hande Baladın yeni sezonda Fenerbahçe'de!"

'Magdalena Stysiak Eczacıbaşı'na geçiyor'

Ferhat Akbaş bundan böyle Eczacıbaşı'nın başında olmayacak'

'Tijana Boskovic'in valizleri çoktan hazır, Vakıfbank için yola çıktı bile'

Daha neler neler...

Transfer söylemleriyle çorbaya dönmüş bir lig ortamında ve dedikoduların ayyuka çıktığı bir voleybol piyasasında örneğin Hande Baladın'ın elleri, seneye formasını giyeceği iddia edilen Fenerbahçe'ye karşı smaç atmaya gider mi hiç?

Tijana Boskovic'in de

Magdalena Stysiak'ın da

Diğerlerinin de...

Yazılanları yanlış değil, zamansız bulduğum için isyan ediyorum.

Bu nasıl bir lig ortamıdır ki hiç sıkılmadan ve fütursuzca sezonun orta yerinde gider karşı kulüple ön protokol yapar ?.

'Etik' desem olmayacak, 'ahlaklı' desem hafif kaçar.
Artık 'terbiyesizlik' diyeceğim de bana göre gitmiyor !

'Her şey bir tarafa, para bir tarafa' gider mi acaba!

Suçlunun bir kulpunda federasyon var ise, diğer kulpundaki oyuncular en büyük suçlu olanlar...

Gizli, gizli değil, aleni bir şekilde ve menajerleri üzerinden yeni takımlarını belirlerken hiç ama hiç sıkılmıyorlar.

Ben bir kulüp başkanı olsam, benim takımımdaki bir oyuncu, seneye anlaştığı takımla oynadığım maçta (!) bir topu kazara dışarı vursa ya da bloğa takılsa (!) direkt 'olur böyle vakalar' demez, oyuncumu suçlarım; başkasını değil!

Kafası bende olmayanın, kalan maçlarda bana ne faydası dokunacak ki?

Bu senaryo aslında yıllardır böyle yazılıyor, yeni final değil.

Son günlerde medyada iyice çoğalınca; faydası olmasa da bir uyarı yazısı yazma gereğini buldum.

Bu ülkede doğru dürüst elle tutulur, iş yapan tek federasyon Voleybol Federasyonu olduğu için sevgili başkan Mehmet Akif Üstündağ'a üstü kapalı da olsa bir ricada bulunmak istedim.

Önleyebilmeleri mümkün olmasa da; tüm kulüpleri kapsayan ortak bir deklarasyon yayınlansa belki bu kadar gemi azıya almazlar.

Başımızın tacı olsanız da kendinizi bu kadar kullandırmayın bayanlar,  erkekler...

Çoğu dostunuz, ağabeyiniz, arkadaşınız... 'Bizimle ilgili bu transfer dedikodularını sezon bitince yazıp, haber yapsanız çok iyi olacak. Yoksa işin tadı iyice kaçtı' deyiverin.

Erkeği, kadınıyla bir 'yeter' resti çekmenizi bekliyoruz sizlerden.

Başkasına karışamam da; bir sporsever ve voleybol sever olarak ben gerçekten çok rahatsız olmaya başladım.