Kendisine ait tesisiyle, stadının zemini iyi olmayanı 3. Lig'e almasınlar!...

2025.03.27 17:16 - Son Güncellenme: 2025.03.27 17:16
A

Başlığımdaki ana fikir kendi düşüncem;

Daha ortada fol yok, yumurta yok;

Ama bu ligde devamlılığı sürdürebilmenin de başka bir yolu yok...

Bursaspor deplasmana çıktıkça görüyoruz;

Türkiye Futbol Federasyonu; Türkiye 3. Ligi maçlarını adına' 'stadyum' denilen harabelerde oynatıyor.

Biraz ağır kaçtı belki ama; neredeyse hepsi gerçekten harabe gibi;

Soyunma odaları, berbat zemini ve derme çatma tribünleriyle;

Oyuncularımız bugüne kadar pek şikayetçi olmasa da; pislikten girilmeyen duşlarla, leş gibi tuvaletlerin bile mevcut olduğunu okuyor, duyuyoruz;

Fiziksel koşulların olumsuzluğu nedeniyle güvenliği sağlamak ta zor oluyor bu gibi yerlerde;

Ne diyelim Allah hiçbir takımı böyle ortamlarda maç oynamaya mecbur bırakmasın;

Hele hele Bursaspor gibi Süper Lig şampiyonluğu yaşamış bir camia için tahammül edilmesi çok zor bir mecra burası.

Macunköy'lerde maç yaptığımız yılları unutmamış birisi olarak ben de 'medeniyete kavuşacağımız günleri !' hasretle beklemekteyim.

Neyse ki çilemizin bitmesine çok az kaldı.

Seneye aşağısına göre biraz daha 'stada benzeyen statlarda', 'zemini zemine benzeyen zeminlerde'; 'tribünü tribüne benzeyen dört duvar aralarında' futbol oynama şansı bulacağız.

Bir tık yukarıda yani 2. Lig'de de benzer koşullar söz konusu olsa da; 3. Lig kadar kötü olmayacaktır.

Türkiye Futbol Federasyonu seneye 3. Lig'de grupları birleştirerek takım sayısını azaltmayı düşünüyormuş.

Takım sayısını azaltmak yetmez, orada mücadele edecek her kulübe uyulması zorunlu kriterleri de getirmelidirler.

'Nedir bu kriterler' derseniz; Stadyumlar batısından doğusuna top yekun revize edilmeli, belirlenen koşulları yerine getirmeyen bu lige alınmamalıdır.

TFF bu ligi oynatmaya ısrarlıysa; zemin olayını kendisini üslenmeli;

Her ilin ve ilçenin Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlükleri var.

Yetki bu makamlara bırakılmalı; kulüpler de takibini yapmalıdırlar.

Tabii en büyük sorun;

Siyaset makamından gelecek baskılarla torpil istekleri olabilir !;

'Benim ilçemi de alın, ben de oynamak istiyorum' diyen onlarca talebe karşı dik duruş sergilenmeli; asla taviz verilmemelidir.

Bir de kendine ait ufak ta olsa tesisiyle; ihtiyacını görebilecek alt yapısı olmayan gitsin başka yerlerde oynasın...

Türkiye'de futbolun kalitesi arttırılmak isteniyorsa eğer; işe en alttan ve radikal önlemlerle başlanması taraftarıyım.

Yapılır mı dersiniz?

Bana sorarsanız 'biraz zor' görülüyor.

TFF tepeden gelecek ricalarla; baskılara dayanabildiği ölçüde düşündüğünü yaşama geçirebilir.

Bekleyip, göreceğiz.

Federasyon zorda kaldı

Birine 'evet' der, diğerine 'kulağını tıkarsan' olacağı budur.

Galatasaray bastırıp Fenerbahçe derbisine Sloven hakem Slavko Vincic'i getirince; Beşiktaş'ın bu örnekten yola çıkarak Cumartesi akşamı Fenerbahçe ile oynayacağı derbiye 'ben de yabancı isterim, bana da getirin' biçiminde dayatması kaçınılmazdı.

TFF bu kez dirayetli davranamadı.

Beşiktaş'a 'sen yerli ile idare et' diyerek daha FIFA kokartı bile olmayan, Yasin Kol'u layık buldu!..

Birine kıyakçılık yap, diğerine 'olmaz' de;

Olmayacaktı elbette;

Olmadı da;

Beşiktaş camiası isyanında baştan sona haklı;

Üstelik yanında saf durarak 'rakibimize hak veriyoruz' diyerek ellerini avuşturan Galatasaray'ın sınırsız desteği kapı gibi durmakta.

Krizi yönetemezsen böyle çuvallarsın işte;

Federasyon içinden istifa bile getiren bu yanlış tercih (As Başkan Ceyhun Kazancı) maçın sonucuyla bağlantılı olarak daha büyük krize dönüşürse hiç şaşırmam.

Yasin Kol'a Allah 'hakem şansı' versin.

İngilizce bilmemesinden (!) bir şey çıkmaz da; maçın içinde beceremeyip çuvallarsa sonrasında çok şeyler değişebilir.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları