Bursaspor'un Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu'nda yapılan Olağanüstü İdari ve Mali Genel Kurulu'nda yapılan seçimi Sinan Bür'ün listesi kazandı.

Raşit Barışıcı ile yarışan Bür'e 507 oy çıkarken, rakibi Barışıcı 240 oy aldı. 3 oy da geçersiz sayıldı.

Her iki adayı da kutluyor ve seçimi kazanan Sinan Bür'ü tebrik ediyorum.

Olağanüstü günlerden geçmekte olan kulübün en zor döneminde bile iki adaylı seçime gidilmesi çok taktire şayan bir durum.

Camianın büyüklüğünü göstermesi açısından da üzerinde durulup, tartışılması gereken bir örnek.

Demek ki Bursaspor sevgili yüreklerde hala tazeliğini korumakta;

Bir şekilde kendisine sahiplenecek birileri çıkabiliyor.

Bu durumun kıymetini bilelim.

Oy kullanma hakkına sahip 3086 üyeden 1163 kişinin kongreye icabet etmesini de önemsiyorum.

İş güç arasında ve hafta sonunda Bursaspor'a ayıracak zaman bulan delegeler özveride bulunarak Osmangazi Salonunu hınca hınç doldurdular.

Ben bu durumu kulübün gerçek sahibi olan delegelerin Bursaspor'u sahiplenme refleksinin sonucu olarak değerlendiriyorum.

Kongreler hesaplaşma yeridir.

Yönetimlerin icraatını beğenmeyen söz alıp, eleştirisini yapar.

Bundan daha doğal bir şey de olamaz.

Ne var ki dünkü kongrede eleştiriler şirazesinden çıkarak zaman zaman hakaret boyutuna ulaştı.

Bir anda ve gereksiz yere elektriklenip, gerilen salon atmosferinde amacı dışında söylem ve eleştirilere tanıklık etmenin; bir Bursasporlu olarak beni gelecek adına kaygılandırdığı söylemeden edemeyeceğim.

Recep Günay'ı icraatları ve performansı nedeniyle beğenmeyebilirsiniz;

Böyle bir hak da size verilmiş.

Divandan söz alır, konuşur, başkanla yönetiminin yanlışı ile eksiğini dile getirirsiniz.

Çizme aşılırsa bunun adı konuşma ve ifade özgürlüğü ile açıklanamaz;

Karşı tarafın özgürlük alanına müdahaleye girer; ayni zamanda hukuksal literatürde hak ihlali demektir.

Önceden hazırlıklı gelmiş bir küçük azınlığın Recep Günay'ı konuşturmama adına sınırları zorlamasını hiç doğru karşılamadım.

Bu grup ortamı sakinleştirme amacıyla araya giren kendilerince büyük delegelere de tepki göstererek istihap haddini fazlaca aştı.

Siz nasıl her şeyin en iyisini kendinizin bildiğine inanıyor ve bunun en doğrusu olduğunu kabul ettirmek istiyorsanız; lütfen kendiniz gibi düşünmeyenlerin de bu lincinize karşı savunma yapmalarına izin verin.

Bağırış, çağırışlar, birbirinin üzerine yürümeler, kürsüye müdahale girişimleri Bursaspor'a bir şey kazandırmaz;

Tersine çok şey kaybettirir.

Özetlemeye çalıştığım bu görüntüler yaşanmaya başlayıp,dinmeyince;

Kulübe yıllarca hizmet etmiş bir çok eski yönetici ile kıdemli delegelerin bir kısmı oy bile kullanmadan salonu terk ettiler.

Üzücü bu tablonun protestocuları da üzdüğünü tahmin ediyorum.

Günay yönetiminin faaliyetleri ile ilgili söz alarak kürsüye gelen eski yönetici, mali müşavir Ali Ekber Kartum'un konuşmasının bir yerinde 'bizim yaşadıklarımız günün birinde sizin de başınıza gelecek. Sizleri de aynen böyle eleştirecekler. Çok ayıp ediyorsunuz' deme zorunda kalması, aslında o dakikaya kadar yaşananların en çarpıcı özeti gibiydi.

Kesinlikle de doğru idi.

Bu tarzda ya da benzeri itham ve eleştirilerle yönetimlere yüklendikçe; bir gün gelecek kulübe ne yönetici, ne de başkan bulabileceğiz.

Bulunamayınca da Bursaspor ortada ve sahipsiz kalacak.

Biraz vicdanlı olalım ve sağ duyumuzla hareket edelim lütfen.

Böyle bir sonla karşı karşıya kalınırsa;  kongre salonlarında racon keserek 'istifa' sloganları atanların; Allah korusun o gün gelirse kimi hedeflerine koyarak kendilerini tatmin edecekleri doğrusu çok merak ediyorum.

Sözler vicdanlarda tartıldıktan sonra ağızdan çıkmalıdır.

Dileriz bu son olmuştur.

Sinan Bür tepeden tırnağa Bursasporludur.

Rakibi sevgili Raşit Barışıcı da öyle.

Bür'ün farkı futbolun içinden gelmesi.

Oyuncu, takım kaptanı, sportif menajer, genel menajer, yöneticilik, Futbol Federasyonu Güney Marmara Şubesi'nde teknik sorumluluktan sonra şimdi de kulübe başkan seçildi.

Engin birikimiyle, çoğuyla takım arkadaşlığı yaptığı eski futbolculardan oluşan yönetimiyle Bursaspor gemisini karaya oturtmadan yüzdürmeye çalışacaktır.

Bu yıl hedef kümede kalmaktır; kalkıp ta kimse bir mucize beklemesin.

Yönetiminde paralı kimse yok deniliyor.

Doğrudur.

Sanki bir B planı var gibi; eski başkan ve yöneticilerden katkı ve destek için de söz aldığını düşünüyorum.

Umarım yanılmıyorumdur.

Artık kısır çekişmelerle, eleştirileri bir tarafa bırakarak;

Seçilen yönetime tam destek vermeliyiz.

Son olarak şunun altını çizmek isterim;

Kendimizce hoşlanmadıklarımız (!) linç edilerek göndermeye devam edilirse; SİNAN BÜR Bursaspor'un son başkanı olabilir!..