Kazanınca her şey güzel, futbolun ne önemi var!

2024.09.07 21:54 - Son Güncellenme: 2024.09.07 21:54
A

Allah kimseyi Süper Lig'den alt katlara kadar düşürmesin!

Dün Bursaspor'u Düzcespor karşısında televizyondan izlerken; eski görkemli günlerimiz bir film şeridi gibi geçip gitti gözlerimin önünden.

Nereden nereye inmişim meğerse; sadece Düzce bile bu ligin ne anlama  geldiğini anlatmaya yetti.

O tarihi şampiyonluğun camiaya getirdiği kazanımlar şimdi yeni yeni dank ediyor kafalarımıza.

Gittiğimiz yerlerin gripliğine bakarak 'biz buranın takımı mı olacaktık?' diye iç geçiriyoruz.

Her şey en yukarıya göre çok fark ediyor alt liglerde.

Şehir, stat, seyirci, güvenlik; ev sahibi kulüp yöneticilerin konukseverliği gibi...

Sadece bugünkü stadın zemini, kabullenmek zorunda olduğumuz koşulların en güzel göstergesiydi bana sorarsanız.

Böyle bir zeminde top oynamak ve oynatmak tek kelimeyle cinayettir.

Resmen tarlada maç yaptı iki takımda.

Nerede bu rezaletin sorumluları?

Bunlardan hesap sorulacak mı acaba?

Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Düzce İlçe Temsilciliği resmen yan gelip yatmışlar ölü sezon boyunca.

İnsan gösterişten de olsa biraz bakım yapar, kelleşen zemini yamar değil mi?

Hiç birisi yapılmamış.

Ayıbın ötesinde bir utanç vesilesi.

Kim bilir bu ligde Düzce örneğinde olduğu gibi ne berbat statlarla karşılaşacağız;

Gidip görünce anlaşılacak; daha yeni başladık maalesef.

Bursaspor'un kaliteli ayakları işte böyle bir zeminde doğru dürüst iki pas bile yapamadı.

Kesinlikle eleştirmiyorum; çünkü bırakın oynamayı ayakta kalabilmek bile başarıydı böyle bir futbol atmosferinde.

Yazık, günah iki takımın oyuncularına da...

Bereket Muhammed Demir dışında sakatlık nedeniyle oyunu yarıda bırakan çıkmadı.

Ya güvenliğin taraftara tutumu?

Yine çile çektirmişler seyircimize.

Coplamalar, tazyikli su ile birlikte biber gazı sıkmalar;

Ne yapmış ki seyirci.

Elinde bileti olanları bile içeri almamışlar.

Sözün özü; sanki intifadaki Filistinliler gibi muamele görmüş Bursaspor sevdalıları Düzce'de.

Doğrusu hiç yakıştıramadım;

Bu kontrolsüz şiddetin; deplasman için biraz daha uzaklara, örneğin doğuya gidilince  daha da sıkılaştırılacağının işretidir.

Demek ki yönetim bu sezon ilave olarak bir de bunun dersine çalışacak!

Anlaşıldı ki takım kurmakla, transfer yapmak salt başarı için yeterli değilmiş.

Yanı sıra taraftarın can güvenliğinin de sağlanması için gerekenin yapılması önemli bir detaymış.

Süper Lig günlerinde maça gidilince ev sahibi taraftarın küfürlerine maruz kalırdı Bursasporlular.

Protokolle, basın taşkınlık yapmazdı.

Bir meslektaş yazısında Düzce Stadında VİP'de oturan seyircilerin maç boyunca Bursaspor'a sinkaf ettiklerini yazmış.

3. Lig olunca maalesef seviye de yerlere iniveriyor.

Özel güvenliğin zaafı nedeniyle tribünden sahaya atlayan seyirciyi bile gördük bu maçta.

Ya o holigan ya holiganlar Bursasporlu futbolculara saldırıp canlarına zarar verseydi ne olacaktı?

Dedim ya; üçüncü lig nev-i şahsına münhasır bir mecra.

Maçlar burada statülerin dışında kendi koşulları ile oynanıyor!

Bu karşılaşma Bursasporlular olarak bizlere; olabildiğince en az hasarla bu ligi atlatarak bir üst tarafa kendimizi atmamız gerektiğini gösterdi.

'Peki nerede maç?' derseniz;

Ben pırasa tarlasından beter o sahada futbol filan göremedim.

Kalkıp da size nesini yazayım ki!

Oyuncularımız bahsettiğim nedenlerle kapasitelerinin yarısı kadar bile performans sergileyemedi bugün.

Sakatlanmama adına biraz da sonlara doğru dan duna başvurarak 2-0'ın üstüne yattılar.

Büyük usta Ahmet İlk Özerk'in ikinci golü tek kelimeyle jeneriklikti.

Şimdiden sezonun en iyi golünün en büyük adayıdır bana sorarsanız.

Maalesef bu sezon böyle statlarda, böyle koşullarda ve böyle kontrolsüz dayatmalar altında oynamak zorundayız ligimizi.

Yeter ki bir şekilde kazanalım da; oynanacak futbola kimsenin baktığı yok zaten.

Bu galibiyetin Süper Lig'e dönüş yolundaki adımımızın ilk hamlesi olmasını dilerken;

Efsane Pablo Martin Batalla ile öğrencilerini de yürekten kutluyorum.

 Evet bugün oyun kötü, sonuç güzeldi;

Ama olsun;

Kazanmak her şeyi unutturuyor insana...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları