KSK karşısında alınan 2-0'lık yenilgi; yanına kimseyi yaklaştırmadan şampiyon olan Bursaspor'a yakışmadı.

Dün karşımızdaki rakip sezon boyunca saha içi performansıyla değil, yaşadığı maddi sorunlarıyla gündeme gelmişti.

Eğriye eğri, doğruya doğru; hiç motive olamadı oyuncularımız KSK'ya karşı;

Neredeyse sıfır konsantrasyonla 90 artı uzatmaları tamamlayarak tatile çıktılar.

Hiç yakışmadı bizim kalibremizde bir takıma bu sonuç;

Madem şampiyon oldunuz; 'nasılsa son maçımızdı' demeden KSK'ıi de vurup geçecektiniz.

Parasız, pulsuz, moralsiz olsalar da; resmen tozumuzu ata ata yendiler bizi...

Böyle olmamalıydı;

Şampiyonluğun rehavetiyle değil, büyüklüğüyle çıkarak gereğini yerine getirecektik.

Bugünkü skorla oyunu asla kabullenemiyorum.

Mücadele etmezsen teslim bayrağını çektirirler.

Yenilmenin yanında; Türkiye'nin rakiplerine saygı duymayan en edepsiz seyircisinden doksan dakika 'ana avrat küfür yedik' ki; ekran karşısında inanın kendimi zor tuttum.

Sövmedikleri bir kundakları çocuklarımız kaldı.

Rezalet ötesi bir şey KSK seyircisi.

Futboluyla da, basketboluyla da; Hakem 'hakem olabilseydi'; kıdemsiz yan hakemi Enes Samanlı'ın kafasına su şişesi isabet ettiğinde düdüğünü çalarak soyunma odasına dönerdi.

Dönemediği içindir ki; maçı tatil etmeye de cesaret edemedi.

Öyle gözleri dönmüş ki; kaptanları Onur Ayık'ın bile kafasında kola şişesi patladı.

Hele hele Enes Nalbantoğlu'nun direkten dönen şutundan sonra Bursaspor tribünlerine yaptığı el kol hareketleri;

Direkt kırmızı kart gösterilmeliydi...

Nerede bu ligde öyle mangal yürekli hakem;

Allahtan bu bataklıktan kurtulup kendimizi üst lige attık da; kalanlar sağ biz selamet.

Yaşanılan çirkinliklerle, edilen küfürlere karşı daha çok hırs yaparak ve adam gibi oynayarak KSK'yı yenecekken, oyuncuların maalesef kılları bile kıpırdamadı.

Yaşananları gurur meselesi yapamayan oyuncularımızı affedemiyorum.

Sezon boyunca maddi sorunlarla boğuşmaktan sahanın içine motive olamayan bir takıma yenilmek çok ağırıma gitti.

Ne hırs yapmıştı bugün KSK, ne yürekle ve saldırarak oynadılar; inanılacak gibi değildi.

Direkten dönen şutları da gol olsa tarihi bir hezimetle Bursa'ya dönecektir.

Adem Çağlayan hocam;

Elinde Muhammet Demir, Ahmet İlhan Özek, Sedat Cengiz gibi takımı sırtlayıp götürecek oyuncular dururken, onları bu kadar uzun süre kenarda oturtmam hiç doğru olmadı.

İş işten geçtikten sonra yapılan değişiklikler de bir işe yaramadı.

Kusura bakma ama; bu kez fena halde yanıldın ve yanılttın.

Peki ya yayıncı kuruluş HT Spor'a ne demeli?

Maçın uzatmalarının tamamını veremeden yayınını sonlandırması tam bir skandaldı.

Yazıklar olsun;

En kritik dakikaları bu yüzden izleyemedik.

İkinci gol de bu kesintiden sonra geldi.

Bir daha boyunuzdan büyük işlerin ihalelerini girmezseniz iyi olur,

Kulaklarınızı bayağı çınlattılar çünkü!..

Grupta en büyük rakibimiz Karşıyaka'yı yenemeden sezonu tamamlamayı ben kendi payıma içime sindiremiyorum.

Çok büyük sıkıntılar çekseler de; forma ve camiaları için özveriyle oynayarak sezonun sonuna kadar ayakta kalmayı başardılar.

Düzce Cam Düzcespor-Belediye Kütahyaspor maçının 2-2 bitmesiyle grubu ikinci bitirmeleri de en büyük şansları oldu.

Şimdi play-offlara daha motive bir şekilde hazırlanacaklar.

Kadrolarında bizim takımda çok rahat oynayabilecek Enes Nalbantoğlu ve Kadir Bakırtaş gibi iyi oyuncuları var.

Sezon başında bizim de gündemimize gelen İshak Kurt fizik gücü ve top tekniğiyle kadromuzdaki bazı forvetlere (!) tur bindirecek kapasitede bir golcü.

Bitirirken şunu söylemek istiyorum;

Bursaspor'un Karşıyaka'yı yenemeden sezonu tamamlaması içimde ukde kaldı, hiç unutamayacağım.