Biraz rahatsızlık verecek, birilerini diken üstünde tutacak olsa da (!) yazmadan edemedim.

'Bilmem kimin memuru' diye aşağılanmak istenenler var ya;

İşin suyunu çıkarmadan ve kimseye duyurmadan mali taahhütlerini günü gününe yerine getiriyorlarmış.

Minik kuş 'ağabey oyuncular bu yönetimin uhdesindeki paralarını günü gününe alıyorlar.

Sayımız azalsa da personel de öyle.

Maaşlar söylenen günde hesaplara yatıyor.

İnan yıllardır böylesini görmemiştik.

Daha önceki dönemleri iyi bildiğim için verilen sözlerin tutulması futbolcuları da, oyuncuları da fazlasıyla memnun ediyor' bilgisini verdi.

Elektrik, doğal gaz, su faturaları...

Bir zamanların korkulu rüyası ödenemeyen sabit giderler yani.

Tıkır, tıkır yatırıyorlarmış günleri gelince.

Yani başta stadyum olmak üzere Özlüce ve Vakıfköy'ün...

Stadyumun yıpranan çimlerinin bakımı için torbalarca gübre alınmış;

Hepsi para gerektiriyor bunların; personeli de var elbette işin içinde.

Özlüce ile Vakıfköy'ü de sordum.

Tesis denince hemen akla bir sürü çim saha geliyor.

Sohbetimizde periyodik bakımlarının aksatılmadan devam ettiği bilgisine eriştim.

Daha, daha;

Ana binanın içi yeniden elden geçirilmiş.

Odalar boyanmış, mefruşatları yenilenmiş.

Badana, boyaları bitirilmiş.

En önemlisi iaşe; yani yeme içme mevzuu.

Üç öğün yemek; iki tesiste de aksatmadan önüne servis ediliyormuş personelle, oyuncuların.

Az para tutmuyordum sanırım.

Bakınca kulübün kasasına giren tek delikli kuruş geliri bile yok.

Giren olursa da ya temliklere; ya da seyircinin yaptığı taşkınlık sonucu PFDK tarafından kesilen cezalara gidiyormuş.

Bakıyorsunuz işlerde bir aksama yok; her şey rutine bağlanmış durumda; şikayet edenler de personel bağlamında yok gibi.

Şimdi şunu sormak gerekmez mi?

Böylesine derin bir mali açmaz yaşanırken; acaba kimin katkısıyla döndürülüyor bu çark hiç düşünen var mı?

Deplasmanlara gidince otel parasını, otobüse binince her Allah'ın günü zam üstüne zam binen mazotu kim ya da kimler karşılıyor olabilir sizce?

Şehir olarak Bursaspor'un sadece futbol takımına endeksli olduğumuz için; cephe gerisinde neler olup bitiyor kimsenin en küçük bir haberi yok anladığım kadarıyla.

Birilerinin katkısıyla karşılanıyor elbette sunduğumuz ödeme listesindekiler.

Yoksa bu kulüp bir saniye bile ayakta duramaz, çoktan yıkılıp giderdi.

Bunu şunun için yazıyorum.

Yakında olağanüstü kongre var.

Ömer Furkan Banaz kendi döneminin hesabını verince, seçimin sonunda bu kulübün başına birileri gelip oturacak!

Bursaspor'un kasasıyla değil (!), sahadaki icraatıyla ilgilenecek hayırlı insanlar gelir başımıza inşallah.

Mevcut kadrodaki oyuncuların transfer taksitlerini Ömer Furkan Banaz ve arkadaşlarında olduğu gibi geciktirmeden öder, tahtayı açtırmak için ne gerekiyorsa hepsini eksiksiz yerine getirerek Bursaspor'un ufkunu açarlar!

Tabii perde arkasındakileri de unutmadan.

Dağ gibi yüklü faturaları ödemenin de en az yukarıdaki işlemler kadar önemi var.

Yoksa 'şak' diye keserler; karanlıkta kalırız!..

Çeşmelerden su akmaz, petekler ısınmadığı için soğukta titreşir oyuncular!

Yemekler aksamamalı, etli tabldotlar bol olmalı.

Esnafa, çarşıya, markete, kasaba, manava olan borçları silip ödemiş bir yönetimin ardından; yeniden eski günlere dönülmesini kabullenemeyiz Bursasporlular olarak!

Lamı cimi yok bu kulüp bir daha yerlerde sürünmemeli, yerine getirmelisiniz!

İstediğiniz oldu; istemediniz gittiler!

Yerine gelecekler bunlardan daha iyi olacak ki gözümüz arkada kalmasın!

'Ah' 'of' 'ama biz böyle bilmiyorduk' demece yok.

Peşin peşin ve bile bile geliyorsunuz çünkü.

En ufak bir sendelemede çalacağınız kapı yine açık olsa; yerden yere vurduklarınıza gidecek yüzünüz olmaz diye düşünüyorum!

Bir seçim bitsin, bir başlayın hele sonra yazacak, yazılacak o kadar çok malzemem var ki sırayla giydiririz!

Ama şunu iyi bilin ki; yüzmeye başlamış gemiye tekrardan su aldırırsanız bu köşeden tepenizde boza pişiririm haberiniz olsun!