Basketbol Federasyonu seçimlerinde Hido'nun yerine Efe Aydan'ı desteklemek; bana 'sezonluk maçlara girişler' için gereken akreditasyon kartımın bloke edilmesine mâl olsa da; canları sağ olsun, umurumda bile değil!

Gerekirse bilet alır gireriz, gerekirse torpille!

Bunca yıl boşuna mı dost biriktirdik, buluruz bir çözümünü.

Görüşüm değişmedi, aynı yerde duruyorum;

Türk basketbolu Hidayet Türkoğlu ile yeni hizmet döneminde de bir adım ileri gidemez, bugünleri bile ararız.

Neyini gördük ki, ne bekleyeceksiniz?

İcraat yok, eylem yok, çözüm yok;

Eski Abdi İpekçi'nin yerine yükselen 'Basketbol Gelişim Merkezi' mi aklınızı çeldi?

Orayı federasyon değil, devlet, yeni hükümet yaptı.

Teşekkür edilecek bir kişi varsa o da Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır, Hidayet Türkoğlu değil.

O salonlarda yine İstanbullu, İstanbul kulüpleri oynanacak;

Peki Anadolu'nun garibanları?

Ayda yılda bir ya da bir kaç kez...

Ekonomik sorunlar seçim öncesi bırakılan yerde olduğu gibi durmakta.

Salonların çoğu yetersiz, iddaa gelirleri yıllardır arttırılamadı.

Maç hasılatları kuş kadar, kimsenin derdine çözüm olmuyor.

Ya hakemler?

Sürekli onlardan şikayet etmiyor muydunuz?

'İddaa oynayarak maçlara çıkıyor, skora göre kendi aralarında ayar çekiyorlar' diye bir yerlerini yırtarcasına bağıran ben değildim, sizdiniz!"

Tercih sizindi, kararınızı verdiniz.

Ne diyeyim 'Hidayet Türkoğlu Türk basketboluna hayırlı, uğurlu olsun.'

Ben kartsız kaldım, siz parasız, pulsuz! Eski günlerde olduğu gibi sesinizi yine kimse duymayacak;

'Hakemler' diyeceksiniz;

'Hadi gelirlerimiz artacaktı?' diyeceksiniz;

'Salonumuzun eksikleri çok, yetmiyor' diyeceksiniz;

Hidayet Başkan da bunlara duyarsız kalmayıp, 'tabii hallederiz siz hiç merak etmeyin' diyecek!

Öyle mi sanıyorsunuz?

Çok beklersiniz çok...

ABD'de keyif çatmaya devam edecek başkanınızın çok umurundaydı ağlayışlarınız!

Büyüklerimiz boşuna söylememiş 'her millet layık olduğu şekilde yönetilir' diye

Şükürler osun ki sonunda layığını bulmuştur Türk basketbolu!

Bundan böyle bahtınız, şansınızla, önümüz açık olsun!

Bundan böyle ağlamaca, sızlamaca yok; anlaşılmıştır herhalde...

Seçimler öncesinde Efe Aydan'ı destekledim.

'Yaşayan efsanedir' dedim, 'duayendir' dedim, 'onca yılın birikimi var üzerinde, mutlaka bildiği bir şeyler var ki adaylığını açıkladı' dedim;

Dedim de; bir tek beni ve benim gibi düşünenleri inandırabilmiş kendisine Efe Aydan...

Kimse kaale bile almadı koskoca Efe Aydan'la ekibini;

Seçim öncesi dolaşırken yüzüne gülenlerin, sandık önlerine gelince kazığını yedi.

Yoksa Efe Aydan gibi birisi 28 oy mu alır?

Onun adına üzülüp, hüzünlendim.

Sevgili kaptanım;

Didindin, çırpındın ama başaramadın.

Benim kuşak sana tapar belki ama; kusura bakmazsan yeni jenerasyonun sadece posterlerin kalmış akıllarda.

Asıl onlardan alamadın oyları;

Son tahlilde demek isterim ki artık çekil köşene, yerleştiğin Urla'da yaşamın keyfini sür;

Bu kadar vefasız insanla, kulüp için kendini üzmeye bile değmez.

Şeytan azapta gerekirmiş.

Sen her zaman en büyüksün, unutulmayacak bir lidersin;

Öyle de kalman gerekiyor, canını sıkma;

Hido sadece seni değil, 'doğruları yazdım' diye beni bile afaroz ettirdi!

Bak ne diyeceğim;

Salı günleri bursadabugün web tv'de '3 Saniye' yine devam edecek.

Yolun buralara düşer ve denk getirirsen birlikte program yapar, içimizi döker;

Kimler sana söz verip de sandık önüne gelince tornistan etti, sansürsüz anlatırsın.

Benden sana yardım buraya kadarmış sevgili Efe Aydan.

Seninle birlikte ben de;

Destekledim, kaybettim.

Nokta...