Prof esyonel Futbol Disiplin Kurulu dikensiz gül bahçesi istiyor.

Kusura bakmasınlar ama;

An itibariyle ağzını açanı cezalandırmak gibi bir misyon üslenmek hiç demokratik bir davranış biçimi değil.

İstiyorlar ki MHK ve Federasyonla ilgili olarak kimse bir şey konuşmasın, kimse eleştiri yapmasın.

İyi güzel de burası Patagonya değil ki!

Bakarsanız bizi yönetenlerin gözünde düşünce ve ifade özgürlüğünü uçlarda yaşayan bir ülkeyiz!.

Ne var ki sadece lafta ve sözde kalıyor bu güzel temenni.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç bir televizyon kanalında Uğur Dündar'a konuştu diye 45 günlük cezayı basmış PFDK.

Programı izlediğim için biliyorum.

Eleştirdiklerinin çoğunda haklıydı Ali Koç.

Üstelik bunu yaparken son derecede nazik bir ifade ile ve olabildiğince kırıcı olmamaya çabaladı.

Şurası çok kesin ve net...

Türk hakemleri; bugün Türk futbolunun yarım asır gerisinden geliyor!

Bu eleştiri sadece benim saptamam değil, neredeyse camianın da ortak görüşü.

Artık kabul edilmelidir ki;

İstisnalar dışında büyük çoğunluğu kötü maçlar yönetip, kulüpleri çileden çıkartıyorlar.

Sonra da o bilindik yöntemle;

Kenarda antrenör, oyuncu, tribünlerde yönetici zıvanadan çıkınca en kolayına baş vurup, gözlerine kestirdiklerini atıyorlar.

Bu haksız eziyetin bazen zulüm düzeyine ulaştığına tanık oluyoruz.

PFDK görevini yapsın kimsenin bir şey dediği yok;

Bunları yaparken;

Verilen cezaların değişmez ögesi halini alan hakemler de kendilerine çeki düzen versinler lütfen.

Sanki dokunulmazlığı var camianın!

'Ben asarım,ben keserim' yok böyle bir dünya, böyle bir düzen.

Canlar yanar, puanlar bir taraftan alınıp, diğer tarafa  verilirken iyi;

Sıra hakemlerin de kötü yönettikleri maçlar nedeniyle cezalandırılmalarına gelince azami değil, sonsuz tolerans!

Düzeni değiştiremediğimiz içindir ki; hakemler büründükleri dokunulmazlık zırhının arkasına sığınarak Türk futbolunu istedikleri gibi çekip çevirmeye devam ediyorlar.

Var mı böyle adaletsiz bir dünya düzeni başka yerlerde...

Yok, göremezsiniz.

Kulüp, yönetici, futbolcu nasıl cezalarını çekiyorsa; performansı iyi olmayan hakemlerin de ayni muameleye tabi tutulması gerekir.

PFDK bildim bileli hakemcidir!

Bildim bileli federasyoncudur!

Kıllarına zarar gelsin istemezler!

Cezaları keserken de tek taraflı değerlendirerek, futbolun oyuncu, yönetici ve teknik adam tarafını görmezden gelirler.

Anlatmaya çalıştığım futbolun Süper Lig boyutu.

Yani ekranda en çok tartışılıp, yorumlanan kısmı.

En göz önünde olan tarafı.

Üst taraf böyle fokur fokur kaynarken, alt taraflardakiler de canı çıkıyor;

Ama farkında bile değil federasyonla PFDK.

Bursaspor gibi şampiyonluk yaşadıktan sonra tepe taklak olarak dip yapmış bir kulüp; düştüğü ikinci lig mecrasında her hafta haksızlıklara uğrar, puanları birer birer çalınırken kendisi çalıp, kendisi oynuyor.

Ali Koç'a verilen cezayı öğrenince aklıma bunlar geldi.

Üst taraflara bir daha çıkar mıyız bilemem de; dipsiz kuyularda can çekişirken daha fazla ezmesinler Bursaspor'la;

Bursaspor gibi garibanları...

Federasyon, PFDK;

Lütfen biraz daha adaletli davranın, biraz da tarafsız olun...