Meraklısı dışında kaç kişi izlemiştir bilemem de; TRT Spor ekranlarından da canlı yayınlanan 2024 FIVB (Voleybol) Erkekler Milletler Ligi'nin final etabı; birbirinden harika ve unutulmaz maçların sonunda sürpriz bir şampiyonu (Fransa) şeref kürsüsünün birinci basamağına  oturtarak tamamladı.

'Favoriler' sıralamasında en sonlarda gösterilen horozlar, hemen her karşılaşmasında mükemmel takım oyunu sergilerken, işin içine bireysel becerilerini de ekleyerek kupayı havaya kaldırmasını bildi.

Bu büyük zaferde en büyük katkıyı ise  süper pasörü Antoine Brizard ile süper pasör çaprazı Jean Patry'den aldılar. ( Kendisini yeni sezonda Galatasaray forması ile izleyeceğiz)

Turnuva öncesi Brezilya, Slovenya, İtalya ve Polonya'dan birisine gitmesi beklenen şampiyonluğun Fransa ile taçlanması asla sürpriz sayılmamalıdır.

Gerçekten harika bir takımdı lakaplarıyla söyleyecek olursak 'horozlar';

Sahanın içinde savunma ve hücumda çok iyi organize olarak ve köşe hücumlarını adeta dantela gibi  işleyerek kimseye şans tanımadılar.

Sanırım turnuva bitiğinde maçları takip eden voleybol severlerin aklında da şampiyonluğa giden yolun iki önemli puzzle'ı Antoine Brizard ile Jean Patry kalmıştır.

Turnuva sonunda ev sahibi favori Polonya üçüncülükle yetinirken, ilk kez final oynayan Japonya ikinci, emin adımlarla yürüyerek erkek voleybolunda bir ekol haline gelmeye başlayan Slovenya'da dördüncülüğü elde etti.

Şimdi burada 'nerede İtalya ile Brezilya' dediğinizi duyar gibiyim.

Bu kalibredeki organizasyonların iki büyük favorisi bu kez ilk dördün dışında kalarak herkesi şaşırttılar.

Hele İtalya;

Kadınlarda elde edilen VNL Şampiyonluğunu, erkekleri ile taçlandırarak 'çifte kupa' hedefleseler de performansları böyle bir başarının yanına bile yaklaşamayacak kadar yetersizdi.

Hayal kırıklığı yaşayıp, yaşatarak ülkelerine dönmek zorunda kaldılar.

Bir dönem erkek voleybolunu domine etmiş Brezilya'nın çok güçlü smaçörlere sahip kadrosu,iyi oynadığı bir çok maçı, karar setlerinin kırılma anlarında yaptığı olmayacak basit hataları sonucunda kaybedince sambacılar için 'vuslat bir başka bahara' kaldı.

Erkekler voleybolunda an itibariyle atletizmi iyi olmayan takımın en küçük bir şansı bile bulunmuyor.

Voleybolun 'olmazsa olmaz' kuralı olmuş iyi sıçrayarak blok üstü hücumlar yapmak.

Uzunu, kısası, pasörü, ortası ile filenin üzerinde gezinen oyuncuların resmi geçidi vardı Lodz'daki maçlarda.

Hele birisi vardı ki anlatmaya kelimeler yetmez.

Japon smaçör Yuki Ishikawa büyüleyici atletizminin kendisine sağladığı avantajla neredeyse her hücumunu  ikinci kattan yaptı!

Fransız pasör çaprazı Patry ise olgunlaşan kariyerine zirve yaptırdığı Polonya'da bloklanması zor smaçlarıyla adata resital üstüne resital sundu.

Dikey sıçrama yeteneği dudak uçuklatacak kadar müthiş ve inanılmazdı.

Yükseldiklerinde fileyi göbeklerinin seviyesine çeken Sloven Alen Pajenk, Cebulj, Kozamernik, Polonyalı Bartosz Kurek, Wilfredo Leon;

Aldığı dereceye kendileri bile inanamayan Brezilyalı atletler Fernandes ve Darlan'ın bir voleybol sever ve spor yazarı olarak gözlerimi fal taşı gibi açarak izlediğim o unutulmaz smaç şovlarını kolay kolay unutamayacağım.

Turnuva sonunda oluşan rüya kadroda şu isimler yer aldı:

En iyi pasör: Antonie Brizard / Fransa /

En iyi pasör çaprazı: Jean Patry / Fransa /

En iyi smaçör: Yuki İshikawa / Japonya /

Tomasz Fornal / Polonya /

En iyi orta oyuncu: Nicolas Le Goff / Fransa /

Jakub Kochanowski / Polonya /

En iyi libero:  Tomohiro Yamamoto / Japonya /

MVP / En Değerli Oyuncu /:  Antonie Brizard / Fransa /

Peki biz ülke olarak erkeklerde bu ligin neresindeyiz diye soracak olursanız;

VNL sezonunu 16. ve son sırada tamamlayan Türkiye'nin 'Top 8''e kalan ülkelerin seviyesine çıkabilmesi için daha on fırın ekmek yemesi gerekecek!

Bir kere fizik olarak bu lige yetersiz kalıyoruz.

Atletizmi üst seviyelerde oyuncumuz Adis Lagumdzija dışında yok gibi.

Yaşlanan Aslan Ekşi'nin yerine ise yıllardır ayni kalibrede birisini bulamadık.

Öyle anlaşılıyor ki daha uzunca bir zaman diliminde Sultanlarımızla idare edeceğiz.

Bir gün erkeklerimizi de zirvede görebilme dileğiyle.