Fenerbahçe efsanesi Ergun Öztuna; 1 yıl da Bursaspor forması giymişti

2023.05.25 17:56 - Son Güncellenme: 2023.05.25 18:03
A

Öldüğünü öğrenince yeşil beyazlı forma altında geçirdiği o bir yılı film şeridi gibi geçip, gitti gözlerimin önünden.

Puşkaş Ergun; yani Ergun Öztuna'nın...

Bursaspor'da sadece bir yıl; 1967-1968 futbol sezonunda formasını terletmişti birçok kulüpte oynamış olsa da; Fenerbahçe ile özdeşleştirilen Ergun Öztuna.

Dikkati çeken fiziksel özelliği; normalin altında bir boya sahip olmasıydı.

Kısa olsa da üretkendi.

Sahaya çıkınca arı gibi çalışır, ayak basmadık yer bırakmazdı.

Şimdi 'nerede oynamıştı?' diye pozisyonunu soran çıkabilir.

O yılların futbolu bugünün futbolu gibi; teknik direktörlerin taktik tahtasında kavram kargaşasına boğulmuş değil!

4-4-2, 3-5-2, 4-2-3-1'ler gündeme oturacakları günü beklemekte;

Antrenörler soyunma odasında kadroyu okuduktan sonra oyuncularına 'Sen sağbek, sen sol bek, sen sağ haf, sen sol haf, sen sağ açık, sen sol açık, sen de santrforsun' diyerek sırtını sıvazlar ve öyle salarlardı oyuncularını sahaya.

'10 numara' yani forvet arkası bilinmezdi; orta sahanın isimleri hep ayni kişilerdi.

Nurlar içinde yatsın Muhtar Tucaltan ağabeyin soyunma odası toplantılarında bulunduğum için biliyorum Bursaspor'un nasıl oynatıldığını!

Dün 85 yaşında aramızdan ayrılan Puşkas Ergun Öztuna'da bu görev tanımı içinde forvetin arkasında '10 numara' gibi oynatılırdı.

İyi bir pasördü, raket gibi kullandığı sol ayağıyla sağa, sola top dağıtır, kaleyi görür görmez de şutunu çekerdi.

Bursaspor'un 1. Lig'e çıktığı ilk sezonunda iç sahada oynayıp, G.Birliği'ne 2-1 yenildiği karşılaşmada attığı golünü; 'taraftar kimliğimle' Teksas Tribününde izlemiştim.

Bir sezonluk Bursaspor macerasını iyi izlenimlerle sonlandıran Ergun Öztuna yeşil beyazlı takıma Karşıyaka'dan transfer edilmişti.

O yıllarda oyuncu sözleşmeleri birer yıllık yapıldığı için, yeşil beyazlı yönetim sezon sonunda biten sözleşmesini temdit etmemiş (uzatma); Öztuna'da Nazilli Belediyespor'un yolunu tutmuştu.

'Puşkaş' lakabının nasıl verildiğine gelince;

İzmir'de oynanan Türkiye-Macaristan milli maçının bitiminden sonra gazeteciler; o dönemin futbol efsanelerinden Ferenç Puşkaş'a Türk Milli Takımından kimi beğendiğini sorarlar.

Puşkaş'da 'Ergun diye genç bir çocuğu oynattınız. En çok onu beğendim' şeklinde yanıt verir.

Macar oyuncunun bu açıklaması Ergun'un isminin Türkiye çapında duyulmasına aracı olsa da; bu lakabın kendisine Fenerbahçe taraftarlarınca yüksek tekniği ve oyun zekası nedeniyle takıldığı görüşü daha yaygındır.

Futbol yaşamının büyük bölümünü Fenerbahçe'de geçirdiği için (1956-1963 ve 1964-1965) Ergun Öztuna o yılların taraftar kuşağının en önemli figürlerinden birisi olarak gönüllerde taht kurmuştu.

Yeri gelmişken Ergun Öztuna ile ilgili bir başka çarpıcı anektodu buradan aktarmak istiyorum.

Oyuncunun hem Fenerbahçe'nin, hem de Bursaspor'un Türkiye 1. Ligi'nde ilk resmi golünü atan futbolcu olması; kendisini meslektaşlarından farklı kılan en büyük özelliğidir.

1958-1959 sezonunda Fenerbahçe'nin profesyonel liglerdeki ilk golüne imzasını atan Ergun 8 yıl sonra bu kez Bursaspor formasıyla 1967-1968 sezonunda G. birliği filelerini havalandırarak yeşil beyazlı kulübün Türkiye 1. Ligi'ndeki ilk golünü kaydeden futbolcu olarak kulüp tarihine adını yazdırmıştır.

Ergun Öztuna kısa süren Bursaspor serüveninde Yıldız Kısa, Turgut Yalman, Ahmet Tuna Kozan, İsmail Tartan, İrfan Rubacı, Haluk Erdem, Müfit Gürsu, Taner Çığıraç, Cengiz Yazıcı (Hatçe), Vedat Okyar, Necati Göçmen, Ljubisa Stefanovic gibi isimlerle top koşturmuştu.

Dün arşivimi karıştırırken Bursaspor'un o zamanki adıyla Dolmabahçe Stadı'nda muhtemelen üç büyüklerden birisiyle oynadığı bir maçın on biri geçti elime.

Yazımın içine de bu fotoğrafı da montajladım.

Az bilenlerle, hiç bilmeyenler bilgi sahibi olsunlar diye.

Birçok değerli ismin rahmetli olduğunu görmek beni fazlasıyla üzdü.

Bu vesile ile köşem aracılığıyla Ergun Öztuna'nın yanı sıra artık aramızda olmayan Ahmet Tuna Kozan, Turgut Yalman, İsmail Tartan, Vedat Okyar'a Tanrıdan rahmet;

An itibariyle ciddi sağlık sorunları yaşayan İrfan Rubacı, Müfit Gürsu ve Haluk Erdem'e de acil şifalarla uzun ömürler diliyorum.

'Efsaneler ölmez, geride bıraktıklarıyla yaşarmış.'

Ebediyete göç edeni ve kalanıyla hepsi birer efsanedir bu kadronun kahramanları benim gözümde.

Geride kalanlara da çok değerli miraslar bıraktılar.

Unutulmayacaksın Ergun Öztuna;  unutulmayacaktır dönem arkadaşların da..


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları