Axa Sigorta Erkekler Kupa Voley'de 2023-2024 sezonu şampiyonluğunu yarı finalde Fenerbahçe Parolapara'yı, finalde de İzmir Arkas'ı ayni skorla 3-1 yenen Halkbank toplamda 9. kez kazanırken; yanı sıra bu başarıyı üçüncü kez arka arkaya tekrarlamış oldu.

Dörtlü finallerin en büyük sürprizi ilk gün yaşandı.

Kupanın favorilerinden Ziraat Bankkart 2-0 öne geçtiği yarı final maçında Arkas'ın geri dönüşüne engel olamayıp 3-2 yenilirken;

İzmir temsilcisi bir gün sonra ve bu kez finalde favori Halkbank'a karşı son sayıya kadar direnerek dişe diş, kora kor bir mücadelenin sonunda boyun eğerken boş takım olmadığını kanıtlayacaktı (3-1)

İki başkent takımının finalde karşılaşması beklenirken; gerçekleşen Halkbank - Arkas eşleşmesinde çekişme ve mücadele tahminlerin ötesinde zirve yaptı.

Hiç geri adım atmayan Arkas her sete sonuna kadar asılırken; Halkbank'ta son sözü yine her zaman olduğu gibi Hollandalı süper smaçör Nimir Abdel Aziz söyledi.

Zorlandığı dakikalarda hücumlarını 'çözümün anahtarı' olarak gördüğü Nimir'in üzerinden yönlendiren Halkbank'ın bu hamlesi meyvesini verirken; Fransız smaçör Earvin Ngapeth'de Arkas'ın maça ortak olmaya çalıştığı süreçte 4 numaradan yaptığı kritik hücumlarla ön plana çıktı.

Etkili iki köşe hücumcusuyla dörtlü finali domine eden Halkbank'ta Hawaii doğumlu ABD'li pasör Micah Maa'ya da ayrı bir paragraf açmak gerekecek.

Olağanüstü bir oyun sezgisine sahip ABD'li pasör; iki süper smaçörünün yanı sıra, orta oyuncularını da çok iyi değerlendirerek turnuvada bir yıldız gibi parladı.

Klasikleşmiş o tekerlemeyi bir kere daha buradan yinelemek istiyorum.

'Voleybolda pasörün, basketbolda da oyun kurucun kadar oynarsın ve takım olursun.'

Micah Ma'a smaçörleri için büyük bir şans.

Pasları smaçörlerinin adeta ağızlarının içine bırakıyor!

Vurup da sayı yapamazsan ayıp olur!

Hiç şans tanınmayan Arkas takım oyunu ile dörtlü finalde sürpriz yaptı.

Yıllardır birlikte çalıştıkları Kanadalı antrenörleri Gleen Hoag ile etle tırnak gibi olan Arkas, kurguladığı oyun düzeninden hiç  ödün vermeden ve iki maça da sonuna kadar asılarak voleybol severlerin takdirini kazandı.

Emektar pasör Ulaş Kıyak'ın kariyer maçlarını oynadığı yarı final ve finalde her smaçöründen verim alan Arkas'ta uzun bir sakatlık sonrası sahalara dönen Efe Mandıracı takımın en çok öne çıkan ismiydi.

6 numara hücumlarıyla dikkati çeken Efe'nin yanı sıra; veteran yaşta harika hücumlar yapan Macar asıllı Alman pasör çaprazı Gyorgy Grozer ile; Türk voleybolunun simge isimlerinden Burutay Subaşı hem 6 numaradan, hem de 4 numaradan otomatiğe bağlamışçasına yaptığı ataklarla Halkbank bloklarını darmadağın etmeyi başardı.

25-23, 23-25, 26-28, 23-25 biten setler finaldeki büyük çekişmenin en güzel kanıtı.  

Halkbank'ın 'uçan adamı' Nimir Abdel Aziz hem bloklanması zor 2 numara hücumları, hem de smaç servisleri ile finalin tartışmasız ve açık ara 'en iyi oyuncusu MVP' olmayı fazlasıyla hak etti. Hollandalı smaçör maçı 30 sayı üreterek bitirirken; Earvin Ngapeth 16, Emre Yunus Tayaz 7 sayı ile oynadı.

Arkas'ta Efe Mandıracı 22, Gyorgy Grozer ve Burutay Subaşı ise 19'ar sayı ile maçı tamamladılar.

Gelelim medyanın, yani bizlerin bitmeyen çilesine;

Cengiz Göllü Salonu'nun basın tribünü 'sorun üretmeye' devam ediyor.

Final maçına yarım saat kala içeri girmeme karşın; oturduğumuz sıraların finalist takımların gazeteci olmayan (!) medya çalışanları tarafından gasp edilmesi nedeniyle (!) kendime yer bulamayıp tribünlere çıkmak zorunda kaldım.

Arkaslı altyapı oyuncularının misafirperverliğiyle bana verdikleri koltukta olmasaydı; sap gibi ayakta kalacaktım!

46 yıllık bir gazeteci ve spor yazarı olarak; Cengiz Göllünün basın tribününe ayrılmış sıralarının; mesleğimle alakası olmayan lüzumsuzlar yüzünden bir kez daha taciz edilmesinin üzüntüsü içindeyim.

Voleybol Federasyonunun bu rezaleti mutlaka çözülmemesi gerekiyor.

Kulüplerin medya çalışanlarına salonun başka bir bölümünde yer tahsis etmeleri onların görevi.

Ben ise içeri girince mesleğimi icra edecek bir boş sandalye bile bulamıyorum.

TSYD'nin akredite etmediği bu arkadaşları Voleybol Federasyonu ısrarla salona sokuyorsa; o zaman bana ve benim gibi gerçek gazetecilere yer bulacak.

Kimi kime şikayet edeceksin ki?

Artık sabretmenin de bir sınırı var; 'yetti artık' diyorum.

Tabii duyan çıkar ve ilgilenilirlerse!