Daha yolun başındayken taraftar bağlamında gereken uyarıları olabildiğince üslubuyla yapan Bursaspor Başkanı Enes Çelik'le, Teksas Bursasporlular Derneği başkanı Uğur Aköz'ü kutlayarak yazıma başlamak istiyorum.

Altını çizmek istedikleri konu; yıllardır başımızı ağrıtan, ama bir türlü nedendir bilinmez önlemini alarak çözemediğimiz tribün gerçekleridir.

Bu konuda tam zamanında ve vakit geçirilmeden; iki önemli pozisyonun kilit isimlerinden çok yerinde ve doğru saptamalar geldi.

Çünkü;

Üçüncü Lig denilen bu gayya kuyusunda sonuca giderken taraftarlarımıza çok ihtiyacımız olacak.

Özellikle deplasmanlarda yaşanacak gerginlikler kulübün prestiji açısından önemli.

Böyle bir yanlışa asla izin verilmemelidir.

Taraftarlarımızın bu küçük uyarılardan sonra daha dikkatli hareket ederek; Bursaspor'a zarar verecek eylemlerden uzak duracaklarına inanıyorum.

Ayrıca otokontrol de şart.

Her seyirci yanındaki uyarsa hiçbir tatsızlık yaşanmayacağı gibi;

Eylemler teşebbüs aşamasından da öteye gidemez.

Şehir, camia ve taraftar olarak bu ligin çok üstündeyiz.

Birçok takımın 'Bursaspor iyi kadro kuruyor' diye yatırımlarını ertelediğini de iyi biliyoruz.

Lehimize olan bu ortamı biz de kulüp ve taraftar olarak en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.

Önemli gördüğümüz bir noktanın altıını çizmek istiyorum.

Süper Lig yıllarında belirli kulüplere olan husumetimizi gereksiz slogan ve yakıştırmalarla büyüterek dost değil, düşman kazandık.

Bu yanlış Bursaspor'un imajını da  kötü etkiledi.

Oynayacağımız yeni mecranın yeni bir dönemecin başlangıcı olmasını bekliyorum.

Olanların üstüne eklenecek yeni düşmanlar kazanmakla bir yere varamayız.

Bugüne kadar Bursaspor olarak bu tür suni gerginliklerden çok zarar gördük.

Bu sezon itibariyle ebedi dostlukların temelini atacak tribün birlikteliklerinin oluşmasına zemin hazırlamalıyız.

Centilmenliğimiz ve efendiliğimizle rakiplerimize örnek olarak; Türkiye 3. Ligi'ndeki kısa misafirliğimize taraftar olarak da katkı sunmak görevimiz olmalıyız.

Tribünlerdeki tatsız görüntülerle küfürlü sloganları hiç bir zaman tasvip etmemiş bir medya mensubu olarak; en başından bu küçük uyarıyı yapmak istedim.

Düzce maçındaki istenmeyen görüntülerin ilk ve son olmasını diliyorum.

Bursaspor taraftarıyla büyüktür ve etle tırnak gibi birbirinden ayrılamaz.

Çok amiyane bir slogan olsa da;

Küfür etmeyelim ettirmeyelim.

Ekonomik olarak zor bir süreçten geçen kulübümüzle yönetimini gereksiz para cezalarıyla zor durumda bırakmayalım.

Deyim yerindeyse 'beş kuruşa ihtiyacımız var';

Cezalarla, ihtarlarla başımıza yeni dertler açmayalım.

Sevgili taraftar şunu iyi bilsin ki;

3. Lig'e düşülmüş olsa da; hala Süper Lig'deki karizmamız yerli yerinde.

Sürekli araştıran ve okuyan bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim;

Seveni, sevmeyeni, düşmanı, dostu her kulüp Bursaspor'u yeniden kendi saflarında ve birlikte mücadele ederken görmeyi arzuluyor. 

Size bir şey daha söyleyeyim mi;

En sevmediğiniz renkler, Bursaspor'un geri dönmesini en çok isteyenlerden!;

'Teksas'ın tribünlere gelemediği, Bursaspor'un oynayamadığı bir ligin tadı tuzu da kalmadı' diyen o kadar çok kartallı var ki; okuyunca ben de şaşırdım.

Değerinizi bilin, kendi kendinizi inkar etmeyin;

Eninde sonunda aslımıza rücu ederek tekrar eski yuvamıza dönerken;

Gerimizde bıraktıklarımız 'Bursaspor sadece sahadaki oyuncularıyla değil, taraftarıyla da çok büyüktü' desinler...

Hazır mısınız bunu söyletmeye?