Enes Çelik başkana ileride lazım olabilecek küçük anekdotlar...

2024.05.27 17:28 - Son Güncellenme: 2024.05.27 17:31
A

Hatırlıyordum da;

70'li yılların bir Bursaspor kongresinde aday olan yönetim profiline tepki gösteren delegelere divandan 'bir gün Bursaspor'a başkan bulamayacaksınız' şeklinde bir tepki gelmişti.

Yer o günün tanımıyla tarihi Tayyare Sineması;

Salonla, balkon tıklım tıklım;

Henüz eti budu tam olgunlaşmamış Bursaspor'a seçilen başkan ise Talat Diniz idi.

O günün mali koşullarında transferler yöneticinin cebinden çıkan sıcak paralarla değil; bankalardan çekilen kredilerle yapılırdı.

Yine o günlerde; bugünün kulüplerle oyuncularını sülük gibi emen menajer tayfası yok;

Yöneticilerle bire bir, yüz yüze görüşerek dertlerini anlatırlardı!

Utanıp, sıkılanlarla yüzleri kızaranlar pazarlık yapamaz; başkanın söylediği rakamlara imzayı çakardı.

Ayak direterek parayı beğenmeyenlerin de 'hadi oğlum seninle bizim işimiz yok' diyerek bileti kesilirdi.

Bursaspor efsanelerinden rahmetli Mesut Şen palazlandıktan sonra kontrat yenilemek için yapılan görüşmede bir rakam telaffuz edememiş, dönemin yöneticilerinden rahmetli Şükrü Şankaya direkt damardan girerek (!) 'sen bizim evladımız gibisin. At imzayı Mesutçuğum' yumuşatmasıyla unutulmaz sağ açığı kalmaya ikna etmişti.

Yıllar sonra Mesut Şen'le yaptığım bir röportajda kendi ağzından o günün koşullarında aldığı parayı öğrenmiştim.

3 bin lira!

Şimdi matematiksel bir hataya düşmek istemem;

O para bugünün koşullarında kaç paraya denk gelirdi; uzman ekonomistlere sormak gerekir!

3 bin liraya bir Mustang araba ile, halen eşinin Setbaşı Sakaldöken Yokuşunda oturduğu kalorifersiz evi alabilmişti unutulmaz sağ açık!

Mesut Şen ki o dönemin en iyi topçularından;

Türkiye'nin Garrincha'sı; (Brezilya Milli Takımının yıldız açığı)

Suratıma müstehzi bir gülümseme bıraktıktan sonra kendisini Yusuf Tunaoğlu, Sanlı Sarıalioğlu (Beşiktaş), Metin Oktay, Yılmaz Gökdel (Galatasaray), Yılmaz Şen, Abdullah Çevrim'le (Fenerbahçe) kıyaslayarak ' yıllarca bedavaya oynadım Engin. Bursa'yı, Bursaspor'u çok sevdiğim için ne önerirlerse evet diyerek kabul ettim' açıklamasını yapmıştı.

Az paralarla oynatılmak canına tak diyen Mesut Şen, hala tartışılan o Beşiktaş transferi için de şöyle konuşmuştu.

'Siyah beyazlı takıma kendi isteğim ve gönül rızamla değil, rahmetli Şükrü Şankaya 'seni satmazsak, biz transfer yapamayız' açıklamasından sonra metazori gitmek zorunda kaldım!'

Girizgahı eski yönetimlerle, eski bir efsane oyuncunun üzerinden yaptıktan sonra sözü bugünlere getirmek istiyorum.

Kuruluş yıllarında delege / taraftar/ tepkisinin yaşattığı yönetim belirsizlikleri bugünlerin de sorunu;

Delege ya da taraftar profili hemen hemen hiç değişmedi ayni;

Hazımsızlığın dayanılmaz hafifliğiyle en küçük başarısızlıkta yükselen protesto sesleri; üst üste birike birike yıllar içinde kulübün sahiplenme içgüdüsünü yok etti.

Paralı yöneticiler de alışkanlık yapan dışlanma korkusuyla Bursaspor'a uzak durmaya başladılar.

İki üç adaylı kongreleri çoktan unuttuk!

PR yapmak isteyenler piyasaya çıkıp reklamını yaptıktan sonra, ardından birisinin lehine fedakarlık yaparak elini ayağını çekiyorlar!

Bunlara da sözde' başkan adayı' diyoruz.

Öyle bir noktaya gelindi ki;

Bulduğumuzla yetinip, değerini bilmez isek, sonrasında başka bir şansımız da olmayacak.

Sözü şuraya getirmek istiyorum;

Camianın yanlışlarıyla yıpratılmış Bursaspor için; uzunca bir aradan sonra ismi üzerinde konsensus sağlanabilen Enes Çelik yönetimi tarihi bir fırsattır.

Ne var ki daha koltuğa oturmadan orasından, burasından çekiştirmeler başladı bile!

Bunların kimseye bir fayda sağlamayacağını ise hala ne yazık ki öğrenemedik!

Siyasetin kirli çukurunda ve kendi görüşümüz doğrultusunda birilerinin hizaya gelmesini istemek de bir çözüm değil artık;

Sabır, süre ve hoşgörüyle Bursaspor'u yeniden eski rotasına pekala sokabiliriz.

'Yazında Mesut Şen örneğinin ne işi vardı?' diye soracak olursanız;

Rahmetli kadar olmasa da; menajerleriyle uçuk rakamlar çekmek isteyenlere 'Mesut Şen'in tarihi öz geçmişini yüzlerine okumak; doğruyu bulmalarına yardımcı olur' diye düşündüğümden.

Aslına bakarsanız şimdi öyle topçular da kalmadı;

Aidiyet duygusu yerlerde sürünüyor;

Yine de hemen her kulüpte topa doğru dürüst vuramadan, paraya vole atmaya kalkanlar istemediğiniz kadar.

Enes Çelik ve arkadaşlarının tarihi yolculuğunda işleri ne kadar zor görünüyorsa da;

Yeni jenerasyondan mutlaka 'Mesut Şen' benzeri yetenekli ve özverili oyuncular çıkacaktır.

Para ile yapılamayan pazarlıklarda bazen ikna yöntemleri de sonuç getirir.

Kötü atiye uzanan çınarın yeniden ayağa kalkması dileğiyle...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları