'En büyük Erbak, en büyük Kızıl ailesi, en büyük Uludağ İçecek başka büyük yok!'

2024.11.13 17:32 - Son Güncellenme: 2024.11.13 18:12
A

Ezberlenmiş yazılanların dışında farklı bir şeyler söylemek gerekiyor bu kardeşlerle, firmalarına... Yani Ömer-Levent Kızıl'la Uludağ İçecek için...

Euroleague'ye ana sponsor olmalarıyla, Frutti Extra Bursaspor ile Euro Cup finali oynamalarını cümle alem öğrense de; Tepeden tırnağa Bursasporlu bu aileyi kim, ne kadar tanır; oraları öğrenmeden nereden nereye geldiklerini asla algılayamazsınız ki...

Bilmeyenlere o zaman ben anlatayım; Euroleague tarafını yaygın medya nasılsa anlatacaktır. Ben dedeleriyle, babalarını tanırdım iki kardeşin; 'Bilirim' demedim, 'tanırdım' dedim... Bakın işte burası çok önemli!

Uludağ gazozlarının sahibi rahmetli Nuri Erbak; oto tamircisi rahmetli eniştem Hüsnü Tombak'ın tavla arkadaşıydı... Biraz anlatmamı ister misiniz?

Yer bugünkü İnönü Caddesindeki SGK binasının tam karşısı. (Eskiden orası Tekel'in binasıydı) Uludağ Gazoz fabrikasının ikinci yeriydi burası yanılmıyorsam. Fabrikanın girişinde de bir koca ağaç, (Acaba çınar olabilir mi tam bilgili değilim) ağacın altında da sarı pirinç musluklu bir Osmanlı çeşmesi. O çeşmeden su yaz, kış buz gibi akardı; içenin 32 dişine keman çaldırarak. Eniştemle Nuri amca genelde hafta sonlarında çeşmenin dibine hasır sandalyeleri birlikte çekerek, 'dübeş, şeş beş, dubara' nidalarıyla tavla oynarlardı. İlkokul çağındaki ben de ayakta ve büyük hayranlıkla onları seyrederdim. Bazen eniştem, bazen Nuri amca kazanırdı. Arada da çayların biri gider, biri gelir, bana da limonata ısmarlarlardı. Nuri amcaya ne zaman sorsam; o buz gibi suyun Uludağ'dan geldiğini, gazozun da dağdan gelen bu suyla yapıldığını anlatırdı. Yazı vesilesiyle anmış oldum, demek ki bizden rahmet diliyorlar. Mekanları cennet olsun...

Seneler seneleri kovaladı; okul bitti; meslek olarak gazeteciliği seçtim. Nuri amcanın torunları Ömer ve Levent Kızıl'ın babası Prof. Dr Ayhan Kızıl'da (Uludağ Üniversitesi eski rektörü. Genel cerrah) Bursaspor yönetimlerinin gedikli üyesiydi o zamanlar. Titrinde 'prof. olan bir hoca olunca 'en iyi o konuşabilir' gerekçesiyle basın sözcüsü yapmışlardı kendisini. Yönetim toplantılarının bitiminde soruların da muhatabı kendisi olurdu genelde. Kulüp başkanı, ya da genel kaptan gazetecileri muhattap almaz, yerlerine  Ayhan hoca konuşurdu. Sanırım 'Sapla samanı karıştırmayalım' diye olsa gerek bu görev sevgili hocamıza tevdi edilmişti. Yeni ve heyecanlı olmanın refleksiyle en çok ben sıkıştırırdım kendisini. Meslek büyüklerim rahmetli Fuat Erdur, Aziz Bükey'le, Tanrı uzun ömürler versin Mustafa Tunçakın'ın ağzından lafları alıp, sorar da sorardım! Bir kere de kızıver, bir kere de 'yeter artık ama' de; Yok öyle bir şey; kendine özgü gülümsemesiyle ve büyük bir sabırla tek tek yanıtlardı hala unutabilmiş değilim.

Dün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında Ömer Kızıl bilmeyenler için altını çizdi. Bursaspor 1987 yılında Türkiye Kupası'nı Altay'ı Atatürk Stadı'nda 2-0 yenerek havaya kaldırırken; Ayhan Kızıl hocam Cavit Çağlar yönetiminin bir parçasıydı.  Nuri amcanın sporla, futbolla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum; Çünkü o zamanlar daha Bursaspor kurulmamıştı. Kurulmayınca da belki Acar'ı, belki Akın'ı, belki İstiklal'i, belki Demirspor'u, belki de Pınarspor'u tutuyor olabilirdi, artık o kadarını bilemeyeceğim. Bildiğim tek şey; baba Ayhan Kızıl ile iki oğlu Ömer ve Levent Kızıl'ın sapına ve sonun kadar Bursasporlu olduklarıdır. Yeşil beyaz renk sevdası bu ailenin içiyle, yüreğine öyle bir nakşetmiş ki; 1986'dan-belki de daha eskisinden- bugüne Bursaspor formalarının önünde, arkasında, çorabında, dizliğinde, neresi aklına geliyorsa oralarında hep Uludağ İçecek ismi, hep Erbak ailesi var. Bursaspor'un zor günlerinin dert babası gibi Erbaklarla Kızıllar. Basketbol kurulur, Frutti Extra olurlar. Futbol ayağa kalkmaya karar verir, sırt sponsoru olurlar. Nasıl o ünlü tekerlemede olduğu gibi 'Her zaman, her yerde Bursaspor' varsa; oralar da hep Uludağ İçecek ve bu aile var.

Erbaklar; Nuri dededen, Ayhan damada uzanan köprünün son kilometre taşları olan evlat ve torunlarıyla birlikte Bursa'nın sporuyla, müziğine katkı koymada sınır tanımıyor;  Yerelden evrensele açılmış bu pencereden odalarımıza dolan güneş ışığı gibi ufkumuzla ruhumuzu aydınlatıyorlar. Uludağ İçecek'in dün İstanbul'da Euroleague'nin ana sponsorluğu için düzenlediği basın toplantısını izlerken; bu büyük ve kadirşinas ailenin geçmişle bugünü; bir film şeridi gibi geçip gitti gözlerimin önünden.  Nuri amcamın eniştenin karşısında zarları 'dübeş' geldiğinde sevinç içinde haykırması kulaklarımda çın çın çınladı.

'Uludağ İçecek' an itibariyle artık bir Bursa firması değil, bir dünya markası...

Avrupa'nın basketboldaki en büyük organizasyonu olan Euroleague'nin en önemli sponsorlarından birisi..

Avrupalının ismini ezberlemeye başladığı bu ünlü firma sezon itibariyle bir yandan Frutti Extra İçecek ve Uludağ gazozuyla onların damaklarına hitap ederken, isim hakkıyla verdiği destekle de basketbol salonlarında naif bir Bursa rüzgarı estirecek. Dededen, toruna uzanan bu uzun ve meşakkatli yolculuğun öznesi olan 'Uludağ İçecek''le, aile kuşağının temsilcileri olan torun Ömer ve Levent Kızıl kardeşleri yürekten kutluyorum. Nerede Bursaspor varsa; orada siz varsınız.. Hakkınızı kimse ödeyemez.   İyi ki varsınız, iyi ki Bursa'dan doğdunuz.

Basın toplantısı boyunca Ömer Kızıl'ın ağzından 'Bursa ve Bursaspor kelimesi' hiç eksik olmadı. Altını kalın kalın çizerek; İstanbul medyasının egemen olduğu salonda yüreğinin derinlerinden taşıp, dilinin ucundan boşluğa fırlayan aidiyet duygusuyla resmen 'Bursa fırtınası' estirdi. Konuşmasının bir yerini dünyanın en zengin insanı, ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'un danışmanlarından iş insanı Elon Musk'a bağlayarak ' Ona da yeşil kutulu Uludağ gazozumuzdan vereceğiz, alsın uzaya götürsün' dedi. Kızıl kardeşlerde karizma zirvede; hitabette sınır tanımıyorlar; İstanbul'daki toplantıda ulusal medya çalışanları fıldır fıldır döndüler etraflarında. Bir farklı bilgi daha ya bir ekstradan bir şeyler duyabilmek için; Vallahi pes, billahi pes; başka bir şey diyemiyorum...

'En büyük Erbak, en büyük Kızıl ailesi, en büyük Uludağ İçecek, 'başka büyük yok'...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları