FIVB Voleybol Milletler Ligi'nin ikinci haftasında görüldü ki;

Efeler henüz bu statünün kalburüstü erkeklerine kafa tutacak düzeyde değiller;

Sınıf atlamışımız o kadar;

Böyle yazdım diye gönül konulmasını istemem;

Eğriye eğri, doğruya doğru, gördüklerimle yorum yapıyorum;

Yükseldiğimiz bu sınıfın en iyileri arasına girebilmemiz için daha çok yol almamız, eksiklerimizle ilgili daha çok kafa patlatmamız gerekecek.

Çok fazla ülke var bizim kat kat üzerimizde dolaşan;

Acayip bir yerlere gelmişler ki, yetişmeyi bırakın rekabet edebilmek için bile çok şeyi onlardan daha fazla ve iyi yapmak zorundayız.

Yani;

Slovenya,

İtalya,

Japonya,

Polonya,

Brezilya,

Fransa,

Kanada,

Küba

Filenin piza kulesi bunlar;

Müthiş atlet oyuncuları var;

Müthiş sıçrıyor;

Müthiş smaç servis atıyor;

Müthiş blok yapıyor;

Müthiş manşet alıp, müthiş hücum ederken fark yaratıyorlar;

Bir zamanlar ABD en iyisi idi;

Bir zamanlar Küba'nın bileği bükülmezdi;

Bir zamanlar Brezilya her organizasyonda samba yapardı;

Hiç yenilmezler denirdi;

Şimdi rüzgar yön değiştirmiş durumda;

Eski çamlar bardak olmuş;

Yeni gündem farklı ülkeler;

'Beyazdan atlet oyuncu çıkmaz' diye bir kanı vardı voleybolun duayen eskilerinde;

Nasıl çıkmazmış;

Gelin bir de Slovenya ve Japonya'yı seyredin;

Seyredince 'bunlar uzaydan mı geldiler acaba?' demezseniz ben hiçbir şey bilmiyorum!

Slovenya'dan Urnaut, Kozemermik, Cebulj, Paenk;

Japonya'dan Onodera, Ran;

Hele bir İskihawaları var;

2 numaradan adımlayarak yükseldiğinde file göbeğinin altında kalıyor;

İnanılmaz atlet ve yükseğe sıçrayan bir smaçör;

Savunması yok bu adamın; her vurduğu garanti sayı;

Sloven Kozamermik ile Cebulj'da öyle...

Sultanlar 'business class''ta uçmayı hak edecek kadar dünyanın en iyisi olmuşken;

Erkeklerde neden o seviyeye gelemedik peki?

Kendimce sıralayayım.

Yatırımda geç kaldığımız için;

'Kızlar yapıyor, erkeklerin onlardan ne eksiği var' kompleksini üzerimizden atamadığımız için;

Fazla atlet oyuncu çıkaramadığımız için;

Yani;

Yeni yeni Adis Lagumdzija ile Efe Mandıracı'lar bulamadığımız için;

Şimdilerde bir de Kaan Gürbüz var elimizde;

Hepsi bu kadar...

Yıllar yılı 40 yaşına merdiven dayamış emektar Aslan Ekşi'ye alternatif pasör bulamağımız için;

Sakatlanmasa Murat Yenipazar'da şans bulamayacaktı, Japonya etabı bu oyuncu için yeniden doğuşunun işaret fişeği gibi oldu.

Bunlar giderilmeyecek şeyler değil;

En alttan voleybolu başlatacaklarımızda boy kriteri öncelikli olarak ilk sıraya yazılmalıdır;

Bugünün en iyi pasörleri ortalama 2 metre; smaçörleri 2 metrenin üzerinde...

O kadar boyu olmayan da atletizmi ile öne çıkıyor.

İkinci etap sonunda FIVB sıralamasında İran'ın üzerinde 15. sıradayız.

Zaten Japonya etabında bir tek onları yenebildik.

2024 Paris Olimpiyatlarına katılma şansımız ise kalmadı.

Yıllara yayılmış sabır isteyen sistemli bir organizasyonla bu eksikliklerimizi giderebilirsek; Sultanlar gibi efeler kategorisinin de hatırı sayılır ülkelerinden birisi olabiliriz.

Biz Türkiye'yiz;

Sadece yeteneklerimiz keşfedilmeyi bekliyorlar.

Bugün oynayıp 3-2 kaybettiğimiz Almanya maçının ikinci setindeki 44-42'lik skor; FIVB Milletler Ligi'nin yeni rekoru oldu.

İki takımın da harika bir mücadele sergilediği bu sette tam 8 kez set sayısı kullansak da yararlanamadık.

İnanılmaz geri dönüşlerle Almanya gibi bir voleybol ülkesini şaşırtan efeleri tebrik etmek istiyorum.

En büyük tebrik de; filenin uzaylısı Küba asıllı Polonyalı Wilfredo Leon'a taş çıkartan bir performansla oynayan Arkas'ın yıldızı Efe Mandıracı'ya gelsin...