Edep ya hu!

2024.05.21 17:49 - Son Güncellenme: 2024.05.21 19:10
A

Birisi;

'Eşkiya, alçak, namussuz, cesaretin varsa buradayım gel seni bekliyorum. Kendisinin nasıl bir proje olduğunu Türkiye biliyor, sen kimsin ki!'

Diğeri;

'Başkanın böyle cesaretlenmesine sevindim. Galatasaray'ın Türk futbolunda nasıl bir beka sorunu olduğunu kanıtlarıyla anlatacağım.

Bu toplantının öznesi, rakibimiz olacak çünkü rakibimiz son dönemlerde 'proje, Çanakkale, bölücülük, ananas' gibi deli saçması söylemler içerisinde. Bunlar hak, hukuk, mevduat ve vicdan tanımazlar. Kul hakkı yemekten hiç çekinmezler.'

Birisi;

Galatasaray Kulübü başkanı Dursun Özbek, iş adamı.

Diğeri; Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Türkiye'nin en önemli iş adamlarından belki de ilk sırada olanı, vergi rekortmenlerimizden'

Bir futbol maçının ardından aklı başında olması beklenen iki kulüp başkanının söylemlerindeki üsluba bakar mısınız?

Küfür, tehdit, hakaret;

'Kırmızı noktalı ekran görüntüleri' bunların ağzından daha temiz ve nezihtir!

İmam, cemaat meselesi;

Tepedekiler gaz çıkarırsa (!), arkasında saf tutan cemaatte 'def-i hacet etmede' beis görmezmiş!

Sizin aklınız başında mı sayın başkanlar?

Çocuklara kötü örnek olmak vicdanınızı hiç mi yaralamadı?

Bu üslubun; etrafınızda kümelenmiş cahil cühela tayfası için işaret fişeğinden bir farkı yok;

Resmen taraftarlarınızı tahrik ederek;

'Vurun, kırın, dövün' sınırının çok ötesindeki şiddet yanlısı holiganlarınıza mesaj vermiş kadar oldunuz!

Olanları hatırlayalım...

Stada korumalar eşliğinde çıkarma yapılarak stat amiri darp ediliyor.

Maç biteli 1 saati geçmiş oysa;

'Maraza çıkarmak diye' buna derim ben.

Ha Ali Koç'un holdingini basmışsın, ha Galatasaray'ın stadını birbirinden hiç farkı yok...

Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal'ın oğlu bile operasyonun içinde!

Baba edepli, saygılı, abdestinde namazında;

Oğul rotasını baştan yanlış çizmiş; darpçılarla kol kola;

Bu kadarına da pes doğrusu;

Yaşananlar Türk futbolunun yüz karasıdır;

Rezil rüsva olduğumuzun görüntülü ve belgeli tescilidir;

Avrupalının arayıp ta bulamadığı bu doneler ters yüz edilerek servis edilince, kimse topu taca atmaya kalkmasın;

Kabahat bizde; başkasında değil;

Spor yasası sözde var da; kimse takmıyor;

Demek ki bir yerleri eksik bırakılmış.

Önce kulüpleri yönetenler hizaya getirilmeli;

Birilerine 'laf olsun' diye ceza vermek kesmez;

Bu eylemlerin karşılığı köküne kadar ham mahrumiyetidir;

Bir daha maç izlemeye gelemesinler;

Tribünler iki başkanın son performanslarının yanında (!) arap sabunuyla yıkanmış kadar temiz kaldı (!).

'Yol gösteren' olması gerekenlerin yoldan çıkmaya hazırlananlara çanak tutarken şahit olunması herkesi üzmüştür, üzmelidir;

Şimdi göstermelik birkaç ay tribünden men cezası;

Birazcık da parasal yaptırım hepsi o kadar;

Kendinize gelin sayın başkanlar, bir kerecik de olsa yanlıştan dönerek spor kamuoyundan birlikte özür dileyin;

Edep ya hu;

Haftanın ikinci kırmızı noktalı vakası; P.KSK-Galatasaray EKMAS arasında İzmir'de oynanan basketbol play-off yarı final serisi üçüncü maçında yaşandı.

Galatasaraylı Buğrahan Tuncel'in 5 faul alıp çıktıktan sonra kendisini protesto eden tribünlere önce orta parmağını, sonra mahrem yerini göstermesi ne kadar kabul edilemezse;

Karşıyaka seyircisinin Buğrahan'ın dizi ve sinema oyuncusu eşi Eda Ece ile yeni doğmuş yavrusuna ettiği küfürler de o kadar yakışıksız ve üzücüydü.

Maalesef salonlarımızı da futbol kökenli holiganlara kaptırdık.

Bilip bilmeden her düdüğe, takılıp kaldıkları her oyuncuya sinkaf etmekten beis duymayan bir azınlık basketbol salonlarını esir almış durumda;

Kusura bakılmasın; nezih bir aile sporunun hep birlikte içine ediyoruz;

Bu azgın azınlığın önüne geçilemezse yakında aileler, eşler, nişanlılar, sevgililerle çocuklar bu rezilliği daha fazla izlememe adına salonlardan elini ayağa çekecektir;

Ne yapılabilir söyleyeyim...

Mevcut uygulama ters yüz edilip ilk küfürde salonlar boşaltılmalıdır.

Bir anons, iki anons, olmadı üçüncü de harekete geç;

Bu kadar beklemek fazla; şeriatın kestiği parmak acımazmış.

Basketbol Federasyonun bünyesindeki kurumlarıyla yaptırım gücü varken niye kullanmayı düşünmez ki?

İnsanlar salonlara küfür işitmeye değil, maç izlemeye geliyorlar.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları