Yenilenmiş kadrosuyla Sultanlar Ligi'nin ilk maçında Galatasaray DAIKIN'ı ağırlayan Nilüfer Belediyespor rakibini zorda olsa 3-2 geçerek sezona galibiyetle başladı.

'Yenilenmiş kadro' diye başladık yazımıza.

Gerçekten de öyle.

Yerlisi, yabancısıyla kimse doğru dürüst birbirini tanımıyor!

FIVB Milletler Ligi, Avrupa Şampiyonası, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları Elemeleri derken bir araya gelişler Eylül ayının sonlarına sarktı.

Farklı kültürlerin harmanlanacağı bu süreçte planlanan kurguların oturması kuşkusuz zamanla çözümlenecektir;

Bu gerçek Nilüfer Belediyespor için de Galatasaray DAIKIN ve diğerleri için de değişmez.

Maçın içinde gözlemlenen gitgellerin nedeni de buydu bana göre.

Nilüfer Belediyespor Sıla Çalışkan gibi geçen sezonun saha içi organizasyonunda çok önemli roller üslenmiş kreatif pasörünü fazlasıyla ararken;

Genç Lila Şengün'le Eda Nazlı Kafkas takımı oynatmada zaman zaman sorun yaşadılar.

Bu da olması gereken ve beklenilen bir handikaptı.

Takımın gerçek pasörü Lila Şengün'ün kenarda beklediği maçta; back upu Eda Nazlı Kafkas köşe hücumcularıyla, 3 numarasını değerlendirirken doğru tercihleri bulmada sıkıntı çekti.

Smaçörlerle pasörün kontraya düştüğü bu anlarda Galatasaray'ın kolay sayılar kazandığını gördük.

Smaçör seçimlerinde net kararlar verilemediği anlarda kaybedilen sayılarda bile coach Heynen'in teveccühünü üzerinde hisseden genç oyuncunun 'kenardan aldığı bu destek' eksilmediği sürece performansına ivme kazandıracağını söyleyebiliriz.

Lila Şengün'ün hazırlık dönemindeki istikrarsız görüntüsü; pasör pozisyonunda an itibariyle ilk sınavını başarıyla tamamlayan Eda'yı bir adım öne çıkartmış durumda.

Coach Heynen maçlar ilerleyip, tempo arttıkça form seviyeleri yükselecek iki pasör için karar vermede zorlanabilir.

Bu da takım için önemli bir artı olur.

Nilüfer Belediyespor'un iki köşeye net ve etkili hücumlar yapabilen iki smaçör getirmesi doğru bir tercih gibi durdu.

Fransa Milli Takımında da forma giyen Lucılle Gıcoquel  2 numaradan (pasör çaprazı) aldığı iyi pasları % 35'lük yüzde ile öldürürken maça 19 sayılık katkıda bulundu.

4 numarada (smaçör) İsviçreli Laura Kunzler ise takımın en aktif hücumcusuydu.

 % 38 ile hücum eden Kunzler 20 sayısı ile rakipden İlkin Aydın ile birlikte maçın en üretken ismi olarak alkışlandı.

İki köşe hücumcusu pasörleriyle iyi kontak kuracakları maçlarda skor ve hücum performanslarını daha yukarılara taşıyabilecek potansiyelde.

Kenardan oyuna dahil olan üçüncü yabancı Ukraynalı smaçör Milenko Oleksandra için biraz daha bekleyerek yorum yapmak isterim.

4 sayıda kaldığı maçta takımın tam hazır olamayan isimlerinden birisiydi.

Yerli rotasyonda Deniz Uyanık 12 sayılık orta hücum katkısı ile, bu pozisyonda Beliz Başkır'la (11 sayı) birlikte forma rekabetini kızıştıracaktır.   

Nilüfer Belediyespor Yönetimi bütçesi dahilinde olabilecek en iyi kadroyu kurmaya çabalamış.

Belçikalı coach Vital Heynen'in belirli bir standardın altına düşürmediği takım voleybolunun bu sezonda Nilüfer Belediyespor'un X faktörü olacağını tahmin ediyorum.

Yabancı tercihleri smaçörler için kullanılınca; pasör pozisyonu yerli oyunculara kaldı.

Sıla Çalışkan'ın yuvada kalması için yapılan fedakarlığı da taktir ediyorum.

Oyuncu 'oynamayı' değil, 'para kazanmayı' tercih edince(!) yönetimin  yapabileceği fazla bir şey kalmadı.

Transfer olduğu THY'de ne kadar süreler alır, Brezilyalı meslektaşı Macris Carneiro'yu yedeği konumuna düşürebilir mi izleyip göreceğiz.

Galatasaray maçının görünmeyen kahramanı libero Eylül Akarçeşme bu yıl da servis karşılamayla, dublajlarda takımın emniyet sübabı olacak gibi.

İyi konsantre olduğu maçları fazla hata yapmadan tamamlayabiliyor.

Galatasaray DAIKIN yeni kadrosu ve yabancılarıyla vasat göründü.

Takımın en spektaküler oyuncusu, milli takımın yıldızlarından smaçör İlkin Aydın.

Yabancılar vasat çıkınca İlkin'in yanında Sude ve  Aycın skoru sürükleyen oyuncularıydı bu maçta Galatasaray'ın.

Sanki başka kimse kalmamış gibi; takımın başına  İspanya'dan coach getirmeleri doğru bir seçim olmamış.

Bir dostum 'bazı kulüpleri menacerler yönlendirip, yönetiyor' demişti maçın sonunda.

İspanyol coach işte bana bu uyarıyı hatırlattı !

Bursalı voleybol severler salonu neredeyse tamamen doldurdu

Ailelerin çocuklarıyla birlikte maçlara gelmeleri çok güzel.

Alt yapı sporcuları da tribünlerden eksik olmuyor.

Tabii bunda Sultanların yaz aylarında hepimizi mutlu eden tarihi başarılarının katkısı çok büyük.

Bursalı hakemler Sadettin Deneri ile Melika Özkan Erol karşılaşmayı neredeyse sıfır ile tamamlamayı başardı. Kendilerini kutlarım.

Dünyada voleybol teknolojiden katkı alarak oynanmaya başlandı.

Tartışmalı pozisyonlarda anında şahin gözü ya da GDS giriyor.

Böylece itirazlara da izin verilmemiş oluyor.

Türkiye 'şahin gözü' uygulamasına henüz geçemedi.

GDS'den görüntülerin ekrana yansıması da kaplumbağa hızında.

Lafa gelince 'Türkiye bir voleybol ülkesidir' diyoruz,

Ama teknolojide sınıfta kalıyoruz.

Çok masraflı oluyorsa; bu işi üslenecek bir sponsor bulursun olur biter.