'Dünya derbisinde' oynanan futbol incir çekirdeğini bile dolduramadı!

Stand-up'çı Cem Yılmaz'ın o ünlü repliği gibi 'ne vereyim abime!'

Verecek bir şey yok, futbol yok, hakemler de iyi yönetti.

O zaman yaparsın ortaya bir karışık servis, bulursun bir suni gündem, varsa yutacak enayi milleti avutursun!

İşte tam da burasındayız dünyayı sallayan derbimizin!

Sahadakilerle hakeme sallayacak bir şey bulamazlarsa, futbolun geniş portföyünden bir kaçak delik bulup karşı tarafı sinir edecek bir malzeme mutlaka bulunuyor.

Ruhlarına işlemiş bunların...

Yani üç büyüklerin...

Çoklukla Fenerbahçe-Galatasaray, sıklıkla Beşiktaş ve diğer ikisi !...

Kavga edemezlerse sözle incitmek, saha içindeki rekabetin sahanın dışına taşarak vücut bulmuş şekli.

Fenerbahçe'nin derbi maçtaki yabancı hakem talebine karşılık vermekte sıkıntı çeken Galatasaray'ın Mourinho için kullandığı 'ırkçı' suçlaması abeste iştigalden başka bir şey değildir.

Gerekçesi kadar nedenleri de çok komik geldi bana.

Gidip de boş yere cumhuriyet savcılarının vaktini almayın!

'Maymun' üzerinden yürürken, muz figürasyonunu unutanı kimse kale bile almaz!

Güler, geçer.

'Acaba ben mi kaçırdım da görmedim' diyordum ki... Öyle bir şey yokmuş zaten.

Mourinho maçın içinde ve sonunda muz filan yememiş, sahada atma gibi bir durumu da yok. Yanındaki pet şişeden bol bol su içmiş!

Matematik biliminde bu tür bilimsel teorilere 'olmayana ergi' metodu derler.

'Bu da nedir böyle' diyerek açılımını soranlara yazıyorum; dikkatle okusunlar.

'Olmayana ergi, bir iddiayı doğru kabul ederek saçma bir sonuca varıp, iddianın yanlış olduğu sonucuna ulaşıldığı bir mantıksal tartışma yöntemidir!'

Bu yöntemde, yanlış olamayacak bir önermenin zorunlu olarak doğru olduğunu kabul eden üçüncü olanağın dışlanması' kanunu' kullanılır.

Sonuç!

Savcıya dilekçenizi verdiniz.

Okur, okur, bir daha okur...

Sonra da 'koskoca kulüpsünüz, başka işiniz mi yok da benim vaktimi aldınız' diyerek takipsizlik kararı verir.

Söylemek istediklerimin özü şudur.

İçi kof bir cevizden farkı olmayan tatsız tuzsuz 90 dakikayı tribünlere gelenlerle, ekran başındaki milyonlarca futbolsevere 'dünya derbisi' diye yutturanların utanacakları yerde...

Kendilerini savunabilecekleri bir şey bulamayınca 'ırkçılık' üzerinden mahkeme süreci başlatması hayret ve şaşkınlık verici bir zavallılığın dışavurumundan başka bir şey değildir.

Ne oynadınız, ne verdiniz de dişimizin kovuğuna bile gitmeyen bitmiş bir 90 dakikanın savunmasını suni gündemle sürdürmeye çalışıyorsunuz?

Maçın en masum bireyleri düdük çalan yabancı hakemlerdi!

Şansları da yanlarında olunca; hır, gür çıkmadan ve suya sabuna dokunmadan iyi sayılacak bir yönetimle kıyametler kopartabilecek bir derbiyi sağ salim bitirmeyi başardılar.

Avroyla dolmuş cepleriyle İstanbul'da geçirdikleri iki güzel günle, akşam kariyerlerinin en güzel anılarından birisi olarak yanlarına kar kaldı.

Şimdi;

Kulüplere Türkiye'de hakem beğendirememek, Futbol Federasyonun da basiretsizliğiyle birleşince; an itibariyle büyüğü küçüğüyle herkese 'ben de maçlarımda yabancı isterim' tarzında yeni bir dayatmanın kapısını aralamış durumda.

Bundan böyle canı yanan 'benim başım kel mi' diyerek talepte bulunacak ki...

Başlatılan bu yeni akımın Türkiye hakemliği için son durak olmamasını dilerim.

Kıssadan hisse...

Bizimkiler beceremeyince, kendini temize çıkarmak isteyen federasyon olaya mutlaka bir yerinden müdahale edecekti.

Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle açılan yabancı kapısından her kulübün girmek istemesi kadar doğal bir şey olamaz.

Sıraya giren Samsunspor'un kafasını soktuğu delik giderek büyür, yama tutmaz hale gelirse; gün gelir Türk hakemliğinin ruhuna hep birlikte 'el fatiha' okuruz.             

İstanbul valiliği tribünlerden meşale atan 70 küsur Fenerbahçeli ile ilgili işlem başlatacakmış.

Günaydın sayın valim Bademliye geldik!

O meşalelerin maç öncesi adam gibi üst araması yapılmış olsaydı bir tanesi bile içeri giremezdi.

Suçlulara suçunu işlemeden önlemini almazsanız; bugün meşale, yarın daha başka bir şey sokarak fırlatır...

Allah korusun insanların daha fazla canı yanar.

Bu eylem stat girişlerinde üst aramalarının 'laf olsun' babında yapıldığına en güzel işarettir.

Zarar görene de sağ salim atlatana da 'Geçmiş olsun' diyorum...