Kafayı takmamak mümkün değildi pasör çaprazımız Adis Lagumdzija'nın yayıncı kuruluş mikrofonuna 'tecrübe kazanıyoruz, öğreniyoruz' şeklindeki konuşmasına.

Neyin tecrübesiydi acaba anlatmaya çalıştığı?

Neyi öğreniyorduk ki takım olarak?

Şaşırdım kaldım doğrusu;

'Kötü oynadık' dese kimse öküz altında buzağı aramazdı;

'Rakip çok güçlüydü' de giderdi yenilgiye kılıf uydurmaya;

Ama yukarıdakiler hiç ama hiç olmadı...

Tecrübesiz falan değiliz kusura bakma Adis;

Bir şeyleri birilerinden öğrendiğimiz falan da yok;

Senin açık açık söyleyemediğini ben söyleyeyim buradan istersen;

VNL yani FİVB Milletler Ligi erkekler bağlamında Türkiye'ye iki üç gömlek daha büyük.

Buraların takımı değiliz.

Sikletlerimiz çok farkı;

Gücümüz, fiziğimiz yetmiyor;

Kapasitemiz de vasatın altında;

Altın Ligin kralıyken buraya çıkınca toplu halde şaşırıp kaldık.

Uzun lafın kısası;

Milletler Ligi'nde ezilmeden oynayabilmek için daha kat etmemiz gereken çok yolumuz var;

Neredeyse her ülke bir iki istisna dışında aşağı yukarı ayni seviyelerde;

Atletizmin nirvaya yaptığı bir mekan burası;

Etkili smaç servis atmak maç kazanmanın 'olmazsa olmaz' koşulu.

İyi manşet alınca her takım ortadan çabuk oynayarak top öldürüyor.

Pasörleri de buna göre kurgulamışlar.

Ortadan iyi vurduğun kadar ayaktasın, köşelere gidersen bir şekilde önlemini alıyorlar.

İyi sıçrayamayana da ekmek yedirmiyorlar.

Köşelerdeki smaçörler neredeyse tavanı delerek gök yüzüne çıkacak.

Normalini daha görmedim; hepsi anormal oyuncu!

Biz bu ritmin çok gerisindeyiz.

Hoplayıp, zıplayıp vuruyoruz vurmasına da, karşı taraftakiler o kadar uzun ve yüksek ki; smaçlarımız bloklara takılıp bizim sahaya düşüyor.

Slovenya ayağında ciddi pasör sorunu yaşadık.

Sakatlıklarda şans bulan 3. pasör Arda Bostan smaçör seçimlerini yanlış yapınca doğru dürüst hücum edemedi Türkiye rakiplerine karşı.

Zaten manşetlerimiz oldum olası iyi değil;

Hücumda da organize olamayınca kolay verdiğimiz sayılarla hep geriden takip ettik Bulgaristan ve Arjantin'i.

Federasyon iyi niyetle erkeklerin de kadınlarımız gibi olmasını istiyor ama; bu kadro ile biraz değil bayağı bayağı zor.

'Yenile, yenile alışırız' deniliyor.

Yenilelim de, alttan oyuncu yetiştiremezsek kimi neyle yeneceksin?

Bir adım bile ilerleyemeyiz.

Her takımın smaçörü 2 metrenin üzerinde.

Pasörleri bile uzun oyunculardan seçmişler.

Galiba önce işe buradan başlamak gerekecek.

Uzun ama atlet uzun, sıçrayınca file göbeğinde kalacak adamları bulup, çıkartmalıyız.

Sultanlar sabırla çalışarak ve uzun vadede belirli bir seviyeye geldi.

Sonra da üzerine koya koya dünyanın en iyisi oldu.

Kadınlarımız gibi erkeklerimizle de gururlanabilmek için uzun yıllara ihtiyacımız olduğu kanısındayım.

Bu ligin erkeklerinde üst taraf kopmuş gitmiş durumda;

Polonya, Slovenya, ABD, Kanada, Japonya, Brezilya, İtalya diğerlerine göre çok büyük aşama kaydetmiş ülkeler.

Her pozisyonda çok iyi oyunculara sahipler.

Türkiye olarak bu seviyeleri görebilmemiz an itibariyle mümkün değil.

Kenardan da sahanın içine pozitif sinerji gelemiyor maalesef.

Fransız coach Cedric Enard bu kadroyu çekip çevirecek kapasitede birisi değil.

Hırvatistan milli takımını çalıştırmış olabilir de; biz Türkiye'yiz!

Oyuncularda sezinlediğim kadarıyla bu seçimden pek mutlu değiller.

Girenle çıkanın suratı çarşamba pazarı gibi;

Sahanın içiyle, kenarı asık suratlılardan geçilmiyor.

Gördüğümü söyledim, iyidir deniliyorsa devam etsinler!

Llubjiana etabının ilk maçında bizim yarımız kadar etmeyen komşu Bulgaristan'a 3-1, bugün de dünya voleybolunda piyasası olan Arjantin'e 3-0 yenildik.

Yarın Sırbistan, cumartesi de İtalya ile oynayacağız.

İki ülke de voleybolun zirvesinde yer almaktalar.

Dolayısıyla en küçük bir şansımızın olacağını tahmin etmiyorum.

Toplamda 12 maç oynayıp, 11 yenilgi,1 galibiyetle eve döneriz!

Bugün beğendiğim tek bir şey vardı salonda;

DJ'nin sayı aralarında ve servis atılana kadar olan sürede çaldığı birbirinden güzel pop şarkıları.

Harika bir kolaj yapmış artık kimse;

Salonda biraz seyirci olsaydı; o şarkılarla dans bile edilirdi!

'DJ ile şarkılar şahane, voleybol bahaneydi' bugün Stozice Arean'da anlayacağınız!..

Türkiye: 0 Arjantin: 3

Salon: Stozice Arena

Hakemler: Cespedes Lassi Denny Francisco (Dominik Cumhuriyeti), Mokry Juraj (Slovakya)

Türkiye: Arda Bostan, Efe Mandıracı, Bedirhan Bülbül, Adis Lagumdzija, Mirza Lagumdzija, Faik Samet Güneş (Volkan Döne, Beytullah Hatipoğlu, Kaan Gürbüz, Emre Savaş, Murat Yenipazar, Yasin Aydın)

Arjantin: Conte, Bruno, Lima, Palonsyk, Zerba, De Cecco (Danani, Franchi)

Setler: 17/ 25, 18/25, 20/25