Dimitris Priftis; 'Basketbolun en iyi Türk milliyetçisi!'

2022.12.26 17:41 - Son Güncellenme: 2022.12.26 17:46
A

Tofaş'ın maçlarında sahadaki mücadele ya da skorun çok ötelerinde bir şeye fena halde takılmış durumdayım!

Yunanlı coach Dimitris Priftis'in mangal gibi yüreğiyle, kadronun yerli oyuncularına gösterdiği aşırı hassasiyete!

Tam bir Türk milliyetçisi Dimitris Priftis! Kadrosundaki 5 yabancıya sırtını yaslayıp, gününü kurtaracakken, Tofaş'ın çoğunluğu alt yapı orijinli isimleriyle, yerli transferlerine istisnasız her maç gereğince süre taşıyarak çok farklı bir antrenör profili çiziyor Yunanlı coach.

' Böyle bir riske girerek kaybedersem eğer, işimi de kaybederim' demeden hem de.

Aklınıza ister istemez bizim 'yerli tayfalar' geliyor değil mi?

'5 yabancı oynatarak, yerli oyuncu yetişmez!' geyiğinin arkasında sığınanlara gülerek bakıyorsunuz.

Alayı 'laf salatası' yapmakta!

En kıdemlisinden, en çömezine neredeyse hepsi.

Yerliler tu kaka;

Yabancılarla 'durmak yok, yola devam'.

Zıt kutuplardaki iki ülkenin siyasileri buldukları her fırsatta ağız dalaşına girmekten kaçınmazken; bir Yunanlı ekmeğini yediği ezeli, ebedi dost ve düşman (!) ülkenin çocukları için pozitif ayrımcılık yapmaktan asla imtina etmiyor!

Bizimkilerin kulaklarına küpe olmalı farkındalık yaratan bu coaching vakası!

Örnekler vererek açıklayalım.

Son yılların en potansiyelli genci olarak gösterilen 18 yaşındaki Berke Büyüktuncelsiz maça adım atmayan Priftis için, oyun kurucu kaptan Berk Uğurlu'nun da önemi büyük.

Takımın oyun kurucu pozisyonundaki bir numaralı opsiyonu Tyler Ennis'in sakatlığında ilk beşte maçlara sürekli Berk Uğurlu ile başlayan Priftis, pazar akşamı rotasyonu biraz daha genişleterek bu kez 17 yaşındaki Özgür Cengiz'i de parkeye sürdü.

BGL statüsündeki bir oyuncu için bundan daha büyük taltif olabilir mi?

Özgür Cengiz oynadığı o kısa süre içinde (2.25 dakika) rakibin sert ve temaslı savunması karşısında git geller yaşasa da; antrenörü en azından iki pozisyon parkede tutarak kendisine duyduğu özgüvenini açığa vurdu.

Total değerlendirme yapacak olursak;

Berke Büyüktuncel, Berk Uğurlu, Emre Tanışan, Mustafa Kurtuldum ( Anadolu Efes maçında çapraz bağlarının kopmasıyla sezonu çok erken kapattı) devşirme oyuncu Ege Demir ile Bora Satır Tofaş'ın rotasyonundaki yerliler olarak; yabancılarla aşağı yukarı eşit sayılabilecek süreleri paylaşmaya devam ediyorlar.

Sözün özü Priftis hassas terazisiyle ırkına, rengine bakmadan performans bazlı kriterlerle adalet dağıtmada açık ara Türkiye'nin '1 numara' .

Tofaş'ın Aliağa PETKİM ile oynadığı kritik maçı işte bu gözlükle izlemeye çalıştım.

Takımda işler hiç de iyi gitmezken; 'yerli malı'na bu kadar düşkünlük ters sonuç verebilirdi.

11 sayılık farktan geri dönmek de hiç kolay olmadı.

Yerli, yabancı rotasyonu kolektif bir ruhla mücadele ederek son çeyrekte 29-10'luk bir seri ile maçın 78-65 kazanılmasına büyük katkıda bulundular.

Maç kaybedilmiş olsaydı; muhtemelen bugün camia Priftis'in geleceğini tartışıyor olacaktı.

Sadede gelecek olursak;

Yerli oyuncularına bu kadar şans tanıyan bir hocanın, performansları yetersiz kalan bazı yabancıları yüzünden başı yine de derde girebilir.

Özellikle Senegalli pivot Boubacar Toure böylesine geniş opsiyonlu bir antrenör için büyük handikap.

Power forvet Suleiman Braimoh'da  adeta 'saatli bomba' gibi.

Şutuna da güvenemezsiniz, savunmasına da.

Post up'u olmayan, bire birler üzerinden sayı bulma yeteneği sıfır Toure ile; boş durumda bulduğu şutunu bile  'düşündükten sonra!' çembere gönderen Braimoh takımın en zayıf halkaları.

Henüz bir başka defolu oyuncu Cecil Williams'dan kurtulamamışken; listeye iki isim daha ilave edilmesiyle ortaya çıkacak mali tablo bütçe içinde absorbe edilebilir mi; o kadarını bilemeyeceğim.

Görünen köy de kılavuz istemiyor.

Toure ve Braimoh Tofaş'ın sistemiyle, kalibresine uygun düşen oyuncular değil.

Şampiyonlar Ligi'nde az da olsa umudunu sürdüren kulübün; Süper Lig'in daha üst sıraları için taze kanlara ihtiyacı olduğu yadsınamaz.

Bir kaç satırda maçta öne çıkanlardan söz edelim.

Takımın en kreatif ve üretken yabancısı Rob Gray'ın PETKİM maçında önüne çıkan bütün engelleri birer birer aşarak maçın 'MVP'si seçilmesi gelecek haftalar adına iyi oldu.

Yüksek yüzdeli dış şutunun yanı sıra, çembere da çok iyi atak edebilen Rob Gray sert savunma duvarlarını kendine özgü cross overları sonunda birer birer kırarak maçın kazanılmasına büyük katkı yaptı. (7/10 iki sayı, 2/7 üç sayı, 2/2 iki sayı, toplam 22 sayı, 2 ribaunt, 3 asist).

Kariyerinin son demlerinde Tofaş'a gelen Litvanyalı büyük şutör Arturas Milaknis eski günlerini anımsatan performansıyla maçın ikinci 'X faktörü' idi bana göre.

Kendine özgü stiliyle köşelerden bulduğu şutları yüksek yüzde ile sokarak, maça tutunmaya çalışan PETKİM'in direncini yerle bir etti. (16 sayı; 1/1 iki sayı, 4/8 üç sayı, 2/2 serbest atış)  

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları