İtalya'nın Torino kenti 20 Mayıs Cumartesi günü CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi finalinde iki Türk takımına ev sahipliği yapacak.

Yarı finalde İtalyan rakibi İgor Gorgonzola Novara'yı eleyen Eczacıbaşı Dynamit ile; Türk derbisinde ezeli rakibi Fenerbahçe OPET'i inanılmaz bir maçın sonunda altın setle geçen Vakıfbank'ı karşı karşıya getirecek büyük kapışma; ayni zamanda Türk kadın voleybolunu da Avrupa'nın zirvesine taşımış oldu.

CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nin tarihine dönüp bakılınca; Türk takımlarının bariz üstünlüğü göze batıyor.

Vakıfbank'ın 2011, 2013, 2017 ve 2018 sezonlarında dört kez kazandığı bu kupanın 2012'deki şampiyonu Fenerbahçe, 2015'de ise Eczacıbaşı olmuştu.

Torino'daki final; bu kupanın tarihinde ilk kez bir Türk derbisine tanıklık etmesi itibariyle de önemli.

Uzun bir aradan sonra İtalya gibi erkekler ve kadınlar voleybolunun en üst düzeyde oynandığı bir Avrupa ülkesi finale takım çıkartamazken; Rus kulüplerinin kupa hasreti ise 9 sezona çıktı.

Ruslar son olarak 2014'de Dinamo Kazan ile bir dönem Fenerbahçe'de de oynayan 'Avatar' lakaplı pasör çaprazı Ekaterine Gamovalı kadrosuyla Bakü'de kupayı havaya kaldırmıştı.

Toplamda 6 kez Türk takımlarının müzelerini süsleyen CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi kupası 20 Mayıs'ta yeni sahibini Torino'da bulsa da; adres değişmeyecek.

Vakıfbank'ın 5'nci, Eczacıbaşı Dynamit'in 2'nci kez sahiplenmeye çalışacağı kupa; final bittiğinde kime giderse gitsin; sonunda kazanan Türk kadın voleybolu, Türkiye olacak.

Favorisi olmayan bu kapışmada; bireysel performansların ön plana çıkacağını tahmin ediyorum.

İki takımın pasörleri; skora sıkıştıkça portföylerinde her pozisyonda top öldürebilen köşe hücumcularına başvuracaklardır.

Vakıfbank'ta Egonu, Gabi, Kara Bajema, Nika Daalderop her derde deva oyuncular.

Tabii Paolo Egonu hepsinden bir adım önde.

Atletizmi ile blok üstünden top öldürebilen Nijerya asıllı İtalyan smaçör 2 numara;  6 numaradan da bloklara meydan okuyabiliyor.

Sınırsız hücum portföyüne sahip böylesine üstün yetenekli bir oyuncu için Vakıfbank Yönetimi sezon sonunda 'tamam mı, devam mı' noktasında karar verirken iki kere düşünmeli.

İtalya'ya dönmesi söz konusu yıldız voleybolcu; öyle kolay gözden çıkartılacak bir isim değil.

Eczacıbaşı Dynamit geçen yıl kazandığı CEV Kadınlar Kupası'na bu yıl Şampiyonlar Ligi Kupası ile yeni ilave yapmaya çok yaklaştı.

En büyük silahı da; kulüpte 9. sezonunu yaşayan Sırp pasör çaprazı Tijana Boskovic.

Boskovic için 'Vakıfbank'taki Egonu'nun karşılığı' diyebiliriz.

2 numaradan müthiş enerjisi ve sınırsız sıçrama becerisiyle topları rahatlıkla öldürebiliyor.

Arka hücumları da bir o kadar başarılı. Manşet karşılamada zaman zaman sorun yaşasa da, bloğa çıktığında file önünde duvar örebiliyor.

Boskovic kalibresinde olmasa da Sinead Jack- Kısal kadronun ikinci önemli skor opsiyonu.

İrina Voronkova ile Samantha Fabris coach Akbaş'ın elini güçlü kılan alternatif hücum silahları.

Bana sorarsanız  finalin sonucunu iki pasörün takımlarına mukayyet olmaları belirleyecek!

Eczacıbaşı'nda Sırp maestro Maja Ognjenovic, rakibin Cansu Özbay'ına göre arkadaşlarını her türlü aksiyonda daha efektif kullanmadaki liderliğiyle fark yaratabiliyor.

Parmak hassasiyeti ve oyun sezgisi ile ilerlemiş yaşına karşın hala dünyanın en iyilerinden birisi.

Cansu iyi manşet alamayınca klasik köşelerden oynarken; Ognjenovic her şekilde şapkadan tavşan çıkartabiliyor.

Vakıfbank'ta tecrübeli coach Giovanni Guidetti tarihi Fenerbahçe BEKO rövanşının ardından 'bir dağın zirvesine adım adım tırmandık' şeklinde konuşurken; kulübün Cengiz Göllü'den sonraki en istikrarlı yerli hocası Ferhat Akbaş ise ilk kez oynayacağı böyle bir finalden başı dik olarak ayrılmaya çalışacak.

Türk kadın voleybolunu bir kez daha Avrupa'nın manşetine taşıyan iki takımımıza oynayacakları büyük finalde başarılar diliyorum.