Özlüce'ye gitmekle iş bitmiş olsaydı (!); Bursaspor bugüne kadar çoktan düzlüğe çıkardı!

Kimler, kimler uğramadı ki o adrese...

'Yaparız, ederiz, bitiririz, arkanızdayız!'

Sonuç 'sıfıra sıfır, elde var sıfır'.

Yapılan, edilen bir şey yok;

Bursaspor'un iyiliği için atılmış bir adım da!

Borç olduğu yerde; yeni ilavelerle büyüdükçe büyüyor.

O zaman tesise uğrarken bu kadar gösterişle, tantana yapmaya gerek var mıydı?

Lafın merkezine geliyorum.

En son eski Devlet Bakanı, iş insanının iltifatlarına mahzar oldu Bursaspor Yönetimi!

Çaylar, kahveler içildi; hoş beş sohbetler yapıldı;

Bu kadar izzet, ikram, çiçekli, el öpmeli karşılama üzerine bir şeyler söylenmese çok ayıp olurdu!

Ağzı iyi laf yapar siyasetçimizin.

'Çok iyi gidiyorsunuz çocuklar. Kulüp siz olmasanız sahipsiz kalacakmış!

Bir kıvılcım çaktınız, ben de bu kıvılcımı parlatacağım.

Üzerimize ne düşerse yerine getiririz!'

Hadi o zaman buyurun bekliyoruz;

Elinizden tutan mı var!

Bir ay geçti ziyaretin üzerinden;

Hala beklemede Recep Günay yönetimi.

Bir yemek verilecek, Bursa'da Bursaspor'la alakalı kim varsa o yemeğe katılacak;

Bakanımız sanki eski krebilitesi varmış gibi masaya yumruğunu vurarak gürleyecekti;

'Ali sen şu kadar, Veli sen bu kadar veriyorsun; borçlar sıfırlanıyor.

Kulübü de bizden birisine teslim ediyoruz!

Bu kadar; anlaşıldı mı!'

Bekle babam bekle; yaz bitti, mevsimler değişti; neredeyse kış başlamak üzere.

Bir şey söyleyeyim mi;

Yemek filan hikaye (!); şehirle, taraftarın gazını almak için gidilmiş meğerse oraya!

Niyet ciddi olunsa on kere toplanıp, on kere bitmişti şimdiye kadar bu iş!

Gelinen noktada gerçek şöyle.

Bursaspor için yönetimine eski, yeni, gelecek kim varsa ellerini uzatmaya hiç ama hiç niyetleri yok.

Çünkü;

Borcun içine girilirse bir daha çıkılamayacağını iyi biliyorlar.

Sayın eski bakanın bugüne kadar bekleyip, birden ortaya çıkması size de biraz garip gelmedi mi?

Velhasıl;

Kulüp an itibariyle eski günlerindeki gibi kaderine terk edilmiş durumda.

Recep başkan bir mucize yaratarak devre arasında tahtayı açtıramazsa; bugünleri daha en iyi günleri Bursaspor'un!

Özetleyecek olursak;

Ziyaretten maraz doğdu; 'dertler bitecek' sanıldıysa da dağ fare yavruladı!

Bu kadar lakırdının özüne gelecek olursak;

Özlüce'ye unutulmaya yüz tutmuş imaja Bursaspor üzerinden makyaj tazelemek için gidilmiş!;

Gelinmeseydi de en kötü bu kadar olurdu zaten!

Görülüyor ki;

Yerel siyasetçiler için Bursaspor en güzel reklam ve pazarlama kapısı.

Başı sıkışan, canı sıkılan, itibar ve mevki kaybeden, geleceğiyle ilgili ikbal arayan 'çat kapı ben geldim' modundan çıkamıyor.

Biliniyor ama bir kez daha söyleme gereği duydum;

Bursaspor adı üstünde bir 'spor kulübüdür' ve siyaset üstüdür.

Her partiden görüşün temsil edildiği birleştirici bir liman;

Sağcısı, solcusu, ülkücüsü, devrimcisi ile tam bir Bursa koalisyonudur.

Unutulmuşları yeniden parlatıp, vizyon kazandırma gibi bir işlevi asla olamaz.

Devlet eski Bakanı Bursaspor'a  geldi, gerektiği gibi karşılandı ve gitti...

Ama o gelişinin karşılığını bir türlü veremedi.

Kusura bakmayın ama 'reklam bitti' sayın bakanım;

Hayat ise Bursaspor için bütün acımasızlığı ve parasızlığı ile devam etmekte.

Zaman su gibi akıp geçiyor.

Var mı elinizi uzatmaya niyetiniz;

Yoksa 'benden bu kadardı' mı?