Ben takip eden okurlarım az çok huyum, suyumla; kimlere takıntılı olduğumu bilirler.

Futbolda Bursaspor'dan başkasını tanımam!

Şimdilerde iyice elden ayaktan düşmüş olsa da; yeşil beyaz renklere sevdamız tam gaz devam ediyor.

İki zıt kutbun müdavimiyim.

Ölmeden şampiyonluğunu, sonunda Allah'a şükür üçüncü ligi bile gördük!

Bu kadar uçlarda yaşamış bir gazeteci olarak; Mayıs'taki kongrede de bana göre bir şey değişmeyeceği için; 2024-2025'in sonlarında BAL (Bölgesel Amatör Lig) yeni adresimiz olabilir!

Şahane değil mi!

2010 Mayıs'ında futbolun nirvanasına ermiş başların;

Aradan geçen 14 yıl içinde düşe düşe en dibe kadar inerek (!) boyunun ölçüsünü alması, tarihe düşülesi bir kara mizah notudur.

Bu kara mizahı kendimce şöyle yorumlamak isterim.

Kimsenin aklından çıkaramadığı o büyülü şampiyonlukla, süreç içindeki küme düşmeler silsilesi; sevenleri için baş dönmesi yaratmaz belki ama; yüreklere çökmüş bir hüznün en dramatik senfonisinden başka bir şey değildir.

Tiye almaya hazırlananlar fazla heveslenmesin;

Bursaspor'la birlikte dağın en tepesinde ne isem;

Eteklerinde de ayni yerdeyim.

Sevdamız da eksilmedi, heyecanımız da sönmedi;

Şimdi gelelim sadede;

Mayıs kongresini; Bursaspor'un küllerinden yeniden doğuşu olarak görmeye çalışıyor camia;

Daha doğrusu kendisini buna zorluyor;

Galiba yine başaramayacağız;

Bir kez daha büyük hayal kırıklığı içinde kaderimize razı olacağız.

Yani 'gidebileceğimiz yere gitmek'; bu şehirle kulübün kaçınılmaz sonu gibi durmakta;

Kimse de kolay kolay değiştiremez.

İyimser çoğunluğun 'hadi ama Mustafa Bozbey seni bekliyoruz' modunda bekleşmesi de çözüm olmayacak gibi.

Görebildiğim kadarıyla, kendi inisiyatifi dışında ikna edebildiği pek kimse görünmüyor ortalıkta.

Yani büyükşehir'e başkan seçilince sanıldığı gibi dertler filan bitmedi;

Duayen statüsündekilerin de pek umurunda olmadı!

Bu aşamada;

Kimlerin ayağa kalkarak Bursaspor'a hizmet yarışına destek olmak için harekete geçeceğini az çok tahmin ediyorsunuz!

İsim vererek reklamlarını mı yapalım yani!

Bilinenler;

Raşit Barışıcı, belki Sinan Bür'le ekibi; 'adayım' dedikten sonra beklemeye çekilen Erkan Kamat;

Şimdilik hepsi bu kadar;

Her seçim arifesinde isimleri ortaya atılan Ali Ay'la, Emin Adanur'dan tahmin edildiği üzere ne ses var, ne de görüntü;

Benim anladığım kadarıyla;

Bursaspor'u kısa süreliğine vizyona sokulan bir 'kamu spotu' gibi görenler seçim yaklaşınca mızıkçılık yaparak bir kenara çekilecekler gibi sanki;

Bir bakacağız ki ortada cıscıbıldak, 'tam takır, kuru bakır' bir kulüp kalmış;

Üzerine 'şahtı, şahbaz olmuş' demesinler de!

Allah korusun,

Gidişatı o yönde gördüğüm için; hala kalmışsa eğer, heveslilerini uyarmak istedim...