Bursaspor sadece küme düşmedi; değerlerini de bir bir yitirdi

2024.04.07 23:01 - Son Güncellenme: 2024.04.07 23:01
A

Yoğun bakımdaki hastası için sevdalıları zaten ne zamandır gün sayıyordu;

'Bu maç olmadı, haftaya'

'Haftaya olmazsa önümüzdeki haftaya;'

Matematiksel olarak umut devam ettikçe; 'Bursaspor'u kaybettik diyemedik' ne yazık ki...

Hep 'acaba' dedik,

Hep 'bir mucizenin peşinden koşturduk';

Hep 'belki gök kubbe yarılır da uhrevi bir güç yanımız saf durarak; sen Bursasporsun başka bir yere gidemezsin' der diye bekledik;

Ama;

Mucizelerin de bir mantığı olduğunu hiç düşünemedik...

Bir ligin daha sonuna gelen Bursaspor'la 'düştü' kelimesini yan yana kullanmak; doğumumdan, bugüne bana sevinçle, üzüntüleri zamanla, mekana bağlı olarak ve istediğince servis eden yaşanmış hayatımın tarifte zorlandım en zor dakikaları oldu;

Bursaspor'un bir kez daha düştüğüne tanıklık etmeme adına; 1461 Trabzon FK maçına bilerek ve isteyerek gitmedim.

İçimden gelmedi; ayaklarım geri geri gitti.

Süper Lig şampiyonluğunu göz yaşlarıyla kutlamış birisi olarak, sonradan peş peşe gelen küme düşmeler hep gizli bir hesaplaşmanın zamanı gelince kesilen faturaları gibi gelmiştir bana;

Yaşanmışlıkların bedelini öderken; kendi hissemize düşen yanlışlıkların da vicdan muhasebesini yapmaya çalıştım.

Hep biz miydik hakkı yenilen ve haksızlığa uğrayan?

Karşı tarafta üzdüklerimizle, kızdırdıklarımız bugün içimize düştüğümüz durumdan kendileri adına sevinme payı devşiriyorlarsa oturup düşünmek gerekmez miydi sizce de?

Hak ararken, haklarını yediklerimizle yüzleşip, helalleşebildik mi?

Eğrisi doğrusuna, hiçbir zaman sütten çıkmış ak kaşık olamadık.

Üzüntülerimizi bayrama dönüştürenlerin sesine tepki koymak yerine, az biraz da olsa kulak verebilseydik; belki bu kadar yalnız ve terk edilmiş bir zavallılıkla yüzleşmeyecektik.

Bursaspor 3. Lig'e kendine rakip olarak gördüklerinin de taktirini kazanarak tertemiz gitmeliydi;

Yapılan hataları sıralarken; salt Bursa cephesinden yorum getirmek doğru bir yaklaşım olamaz;

Kimseyi yanımıza alamadan, ve dost edinemeden Süper Lig'den 3. Lig'e kadar inmek; irdelenmesi gereken psikolojik bir spor vakası;

Hatası ve sevabıyla öz eleştiri yapmayı gerektiren çok bilinmeyenli bir denklemdir.

2010'da Türkiye'nin takımı olarak şampiyonluk kupasını havaya kaldıran Bursaspor'un süreç içindeki önlenemez düşüşüne; an itibariyle her kesim kendi cephesinden bir kez daha bakmalıdır.

Yani;

Yönetici,

Taraftar,

Medya,

Şehir elitleriyle,

Sporun bileşenleri...

Bursaspor üçüncü ligde artık;

Süper Lig şampiyonluğundan tam 14 yıl sonra; profesyonel futbol liglerinin en alt kümesine düştük;

Acı haber her an bekleniyordu da; kaderde Bursaspor'umuzu kaybetmek bugüne nasip oldu. ( 7 Nisan 2024 Pazar)

7 Nisan 2024 Pazar günü beyin ölümü gerçekleşerek görebileceği en alt profesyonel lige inen Bursaspor Kulübü için bundan daha kötüsü DAL Ligi'ne düşmektir.

Orayı da görmeden, her şeyi resetleyerek sıfırdan yeni bir plan program yapılamazsa elde ne 'Bursaspor' kalır, ne de Bursaspor'un futbolla özdeşleşmiş kendine özgü kariyeri...

3,5 milyonluk nüfuslu 'futbolsuz bir kent' istenmiyorsa eğer;

Bir saniyemizi bile boş geçirecek vaktimiz kalmadı;

Kendimize gelelim...

Quo vadis Tofaş kümeye mi?

Büyükçekmece Basketbol gibi bu ligin en mütevazi kadrolarından birisine kendi evinde 73-94 yeniliyorsan oturup 'bir kere değil, 'bin kere' düşüneceksin...

Kusura bakmayacaklar;

Tofaş resmen bitmiş; tükenmiş;

Heyecan diye bir duygusu kalmamış;

Ruhen ve bedenen de yerlerde sürünüyor;

Büyükçekmece kimdir ki gelip sana 21 sayı fark atacak?

Sen oynamazsan elbette yener;

Yüreğiyle, hırsıyla, oyunuyla silindir gibi üzerinden gelip geçti Tofaş'ın B.Çekmece; helal olsun;

Bu sonuçla Tofaş play-off dışına, küme düşme hattına inerken;

'Düşer' denilen Büyükçekmece ise play-off sınırına dayandı.

İzlerken ben utandım;

Acaba oyuncular utanmış mıdır, hiç sanmıyorum.

Mücadele etmeyen bir takım maç kazanır mı?

Kazanamaz...

Bu kadar basit;

Tofaş aldığı bu yenilgi ile taraftarlarına da büyük hayal kırıklığı yaşattı.

Maçın 4. çeyreğinde zaten az olan seyircinin yarısı da çekip gidiyorsa 'vah ki vah';

Sevgili kulüp başkanı, Tofaş CEO'su sayın Cengiz Eroldu'ya naçizane bir önerim olacak.

Bu takımın oyuncuları, özellikle yabancıları parayı hak etmiyorlar!

İşini yapmayan birisine patronu karşılığını vermez.

Bu yabancılar da o hesap....

Önlerinde kaldı 4 maç;  dondurun alacakları ne kaldıysa;

'Bu 4 maçların hepsini, hiç olmadı üçünü kazanmazsanız beş kuruşunuzu bile ödemem' diyerek resti çekin;

Hatta bu yenilgi için okkalı bir ceza bile verin!

Belki akılları başlarına gelir;

Bunların hepsi belediyelerde aydan aya maaş almaya ATM'lere giden 'bir işe yaramaz bankamatik memurlarına' dönmüş!

'Salla başını, al maaşını' oh ne ala memleket.

Sanki Tofaş babalarının çiftliği;

Bu hafta deplasmanda oynanacak Bodrum maçı 'ölüm, kalım maçı' gibi olacak..

Yenemezsen Bodrum'un yanına;

Sonraki fikstürü de öyle zor ki Tofaş'ın, P.KSK (İ), Bahçeşehir Koleji (D), Galatasaray(İ);

Kazanacağının garantisi olmayan birbirinden zorlu üç maç.

Allah korusun küme düşmek 'şaka değil artık, gerçeğin ta kendisi'...

Son yılların en kötü yabancıları canım kulübü averaj takımına çevirdiler.

Yazıklar olsun;

Çarşamba günü de BCL'de Bursa'da Tenerife maçı var;  

Bırakın Avrupa'yı, kupayı filan da;

Önce lige tutunmaya bakın;

Çünkü bu işin şakası kalmadı!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları