Bursaspor neden Uludağ'a değil de, Bolu ya da Afyon'a kampa gidiyor?

2024.07.21 17:47 - Son Güncellenme: 2024.07.21 17:49
A

Gazeteciliğe başladığım yıllarda ( başlangıç 1976) Bursaspor yaz kamplarını Uludağ'da yapardı.

Hem de sürekli olarak;

Binerdik rahmetli foto muhabiri Aziz Bükey'le birlikte gazetenin külüstür Murat 124'üne;

Ver elini Uludağ;

Kirazlıyayla'nın dili olsa da konuşabilse;

O ufacık, daracık çakıl taşlı, tümsekli toprak alanda çalışırdı takım.

Antrenör rahmetli Kemal Omeragic (Kiki);

Futbolcular ise o dönemin efsaneleriydi adeta;

Osman Uçaner, Kasım Gündüz, Sinan Oral, Bünyamin Çulcu, Sedat Özden (Sedat 3), İbrahim Şener, Mehmet Vahap Çeki, Kemal Batmaz, Feridun Özdiker, Tacettin Ergürsel ve diğerleri.

Malzemeci Davut Kozan ile masör Hasan Kaya hiç unutulur mu?

Bunların idmanlarını izleyerek başladım mesleğe.

Aziz Bükey şoförlük yapardı; arada bir nurlar içinde yatsınlar Enver Ayhan'la Aykan Uzoğuz'da (Aykan hoca) katılırdı aramıza.

Neredeyse o yılın yazında her günüm Uludağ'da geçmişti.

Kirazlıyayla son etabıydı idmanların. Çünkü topla çalışılırdı.

Önce sabahtan krosa çıkılır, Dombay çukuru, Softaboğan şelalesi, Sarıalan, Çobankaya, Bakacak o gün için neresi ise artık; her gün farklı bir kulvarda önde Omeragıc, arkada futbolcular maraton koşan atletler gibi Uludağ'ın mis gibi oksijen kokan havasını ciğerlerine çekerek koşuştururlardı.

Yan tarafta da bizler. Aziz Bükey biraz kilolu olduğu için tık nefes kalınca gerilere düşer, ben gençliğimin verdiği enerji ile futbolcularla yarışmaya çalışırdım.

Dönüşte terden su gibi olmuş gömleğimi kamp yapılan otelin terasına asar, tarzan gibi lobide oturarak kurumasını beklerdim!

Sadece Bursaspor değil, Galatasaray'da çok sık gelirdi yaz kampları için Uludağ'a.

Hiç unutmam İngiliz teknik direktörleri Malcolm Allison zirvedeki kulübeye tırmanırken yanında Aziz Bükey'le ikimiz vardık.

En tepeden kuşbakışı şahane görünmüştü gözümüze Gemlik körfezi.

Silüet gibi de uzaklardan Kadıköy sahilleri seçilirdi.

İlk röportajlarımı Uludağ Büyük Otel'de yapmıştım.

Çekine çekine, utana sıkıla;

Muhtar ağabeyimin yardımıyla Galatasaraylı yönetici Jerfi Fıratlı ile konuşmaya çalışmıştım.

Oyuncularla yan yana olmak benim için rüya gibi bir şeydi;

Seyirci olarak hayranlıkla izlediğim o futbolcular şimdi elimi uzatsam değecek kadar yanımdaydılar.

O yıllarda Anadolu takımlarının da uğrak yeriydi Uludağ;

Başka bir yerlere gidilmez, her yaz hazırlık kampları için Uludağ'a çıkılırdı.

Zamanla Uludağ gözden düştü:

Diğer şehirlerde idman yapılacak çim sahalarla oteller hizmete girmeye başlayınca; bu konuda kendini geliştiremeyen Uludağ'ı kimse ağzına almaz oldu.

Sanki pek matah yerlermiş gibi Avrupalarda kamplara gitmeler başladı.

Ardından Antalya'nın Kundu, Kemer gibi gözde turizm merkezlerinde kurulan turistik tesislerde birbirinden şahane peş peşe çim sahalar hizmete açılınca Uludağ'ın ismi bile kalmadı.

İzmit Kartepe, Isparta Davraz, Erzurum Palandöken, Bolu, Afyon bile Bursa'yı, Uludağ'ı ikiye katlayıp sezon öncesi kamplarından parsayı toplamaya başladılar.

Kaldı mı koskoca milyonluk şehir kaderiyle baş başa!

(Bana sorarsanız Antalya dışındakiler doğal güzelliklerinin yanı sıra, parkur olarak da Bursa'nın, Uludağ'ın yanına bile yaklaşamazlar)

Haziran 2013'de Orman ve Su İşleri Bakanlığı bir protokolle yenilenen Uludağ'daki günü birlik tesislerin işletim hakkını Bursa Büyükşehir Belediyesine bıraktı.

O zaman Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Bursa BŞB Başkanı ise Recep Altepe idi.

Recep Altepe başkan bu devir işleminden sonra coşmuş ve 'Uludağ bizim bir muhtarlığımız. Büyükşehir Belediyemizle, Uludağ'ın gelişmesi artık daha bir hız kazanacak' demişti.

Oraya çim sahalar, kamp merkezleri, spor salonu yapılacak, böylece Bursaspor sezon açılışındaki yaz kampları için başka şehirlere göç etmekten kurtulacaktı!.

Salon yapılınca basketbol kulüpleri de buraya gelecek, Uludağ adeta İtalya'nın Bormio kasabası gibi olacaktı!

(Ufacık Bormio her yaz Euroleauge'de oynayan basketbol takımlarının hizmetine sunduğu salon ve tesislerinde düzenlediği özel turnuvalarla eşek yüküyle paralar kazanıyor.)

'Uludağ ikinci Bormio oluyor galiba' diye öyle sevinmiştik ki anlatamam!

Anadolu Efes, Fenerbahçe, Real Madrid, Barcelona, Olympiakos'tan ikisi gelecek olsa Bursa ayağa kalkar;

Yazılı ve görsel medyanın akınına uğrarken, yazın sırt üstü yatan otellere müşteri akardı.

Dedi demesine de hepsi lafta kaldı, hiç birisini yapamadı Altepe!

Sonunda gidiverdi;

Yerine gelen Alinur Aktaş başkanın da aklına gelmedi oralara bir çivi çakabilmek!

Altepe gibi başkan adayı Ali Ay'da uçmuştu o yıllarda yapılan bir kongrede:

Güya Keles ilçesindeki 1200 rakımlı  Kendir Yaylasına yaz kamplarında kullanılsın diye tesis yapıp, Bursaspor'a hediye edecekti!

Seçim günü kürsüde ağzını yaya yaya,' Bursaspor için neler yapıyoruz göreceksiniz' diye nutuk atarken; mimar Hasan Sözüneri'nin çizdiği tesisin maketini delegelere uzatarak alkışın kralını toplamıştı!

Ne oldu sonra peki?

O da dağ gibi lafta kaldı!

Koltuğa oturan, oturmaya heveslenen palavra atmaktan başka bir şey beceremedi!

Kendir Yaylasındaki kamp merkezini ise bir daha ağzına alan çıkmadı!

Uludağ'ın büyükşehre devrinin üzerinden 13 yıl geçmiş tas tamam.

Hani nerede çim sahalar, kamp merkezleriyle, salonlar?

Giden söylediğini yalayıp yutmuş, gelen 'benim haberim yok' demiş.

Şimdi;

31 Mart itibariyle Bursa belediyeciliğinde yeni bir döneme başlandı.

Mustafa Bozbey tozlu raflarda bekletilen o projeleri sırayla yaşama geçirebilse Bursa'da, Uludağ'da uçar. 

Bu kadarlık yatırım bile kendisi için bundan sonraki sürecin de garantisi olur.

İkinci oteller bölgesine yapılacak iki çim saha ile Bursaspor bir sonraki sene sağda solda göçebe gibi dolaşmadan evinde oturur.

Ardından elzem olan salonla, kamp merkezi de bitirilebilirse; Uludağ yaz aylarında spor kulüplerinin en gözde merkezlerinden birisi olarak eski günlerine dönüş yapar.

Söylemesi bile rüya gibi geliyor insana belki ama;

Yeter ki niyetine girip, başlanabilsin.

70'lerde  bir tek Kirazlıyayla'daki tümseklerle dolu, zemini çakıl taşlarla kaplı o ufacık sahasında ne takımları ağırlamıştı Uludağ.

Tesisleşme bitince neler neler olmaz ki?

Yeniden hatırlanabilmek için Uludağ'a bu spor komplekslerinin yapılması elzem oldu.

Bursaspor yarın 2024-2025 sezonu için Özlüce'deki tesislerinde top başı yapacak.

Bir süre sonra da yeni bir kamp dönemi için Bolu ve Afyon'a!

Neden Uludağ'a çıkmıyoruz da; yanımızdan bile geçemeyecek bu şehirlere gidiyoruz?

Sebebi belli.

Uludağ'da topla idman yapılacak koşullar oluşmadığı için...

Bu büyük ihmal gelmiş, geçmiş yerel yönetimlerin suçudur.

Dileriz CHP'li Başkan Mustafa Bozbey bu eksikliği en kısa sürede giderir de; Bursaspor ondan sonra kendi evinde ve dağında sezonlara hazırlanır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları