Bursaspor nasıl kurtulacak?

2022.11.29 18:21 - Son Güncellenme: 2022.11.29 18:21
A

Aysın Komitgan ile Hasan Boztürk'ün 'Biz Bize' programına konuk olan Bursa Büyükşehir belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın Bursasporla ilgili anlattıkları ilgimi çekince; bugünkü yazım için küçük alıntılar yapma gereğini duydum.

 

Bilmiyorum nedendir; 'Alinur' ismi yeşil beyazlı camianın bir kısmı için öfke ve eleştirin dışında başka bir şey ifade etmiyor!.

Katkılarına tanık olmasam anlayacağım da; işin aslı öyle değil işte.

Ama yine de yaranamıyor bazılarına...

Başkanın dün ifade ettikleri için en dikkat çekici detay; camianın kulübe olan duyarsızlığıydı.

Gerçekten de öyle...

İki seçim yapıldı, başkan çıkmadı!.

Sonra da 'neden böyle oldu 'diye sorgulamayanlar; dönüp dolaşıp tek adresmiş gibi gördükleri büyükşehir üzerinden Alinur başkana' yüklendiler.

Oysa neden tıkanıldığı, sorunun nerede olduğu öylesine ortada ki...

Denenip, rica edilse de yine sıfıra sıfır elde var sıfır.

Bıkanlarla, bıktırılanların dönmeye ve yönetmeye zerre kadar ilgileri yok.

Zaten ikna edilemiyorlar da.

Tribün baskısı en büyük sorun;

Taraftarın olası bir başarısızlık halinde eleştiri oklarını kendilerine yönelteceğini bildikleri için mesafeli yaklaşıyorlar Bursaspor'a.

Bundan sonra yapılacak girişimlerin de bir sonuç vereceğini kişisel olarak düşünmüyorum.

'Bursaspor'u gerçek sahibi olanlar yalnız bıraktı, bırakmaya devam ediyor' dedi Aktaş.

Haksız mı?

Asla..

'Yapıyoruz. veriyoruz yine de yaranamıyoruz. En çok eleştiri bize yöneltiliyor, en çok hakaret de bize ediliyor. Bursaspor sadece bizim değil, tüm Bursa'nın kulübü' sözleri; çok samimi ve yerinde bir itiraf.

Zaten bu noktada ayrışıyorum kişisel olarak ben de bir kısım taraflarla, camiadan.

Yukarıda Allah var; kendine pay çıkarmadan ve kimseye fazlaca duyurmadan Bursaspor'a karınca kararınca yardım etmeye devam ediyor başkan.

Bildiklerinizi yazınca 'Alinurcu' ilan ediliyorsunuz.

Sosyal medyadaki troller anında devreye girerek, demediklerini bırakmıyorlar.

Meğer neler, neler alıyormuşum belediyeden de haberim yokmuş!.

Şaşıp kalırsınız.

'Açıktan maaş, yakınlarıma iş olanağı, belediyenin sosyal tesislerinden avanta yararlanmak!.'

Daha neler, neler.

Bu kadar mı kolay; Alinurcu olmak!.

'Asla' ama; elin ağzı torba değil ki büzesin.

Daha önce de bir kaç kez söylemiştim.

Başkanla ben siyaseten zıt kutuplarda yaşayan iki insanız.

Diğerlerinden farklı olarak birbirimizi dinleyerek, anlamaya çalışıyoruz.

Ör yargısız bir şekilde.

Bursaspor için kim menfaat gözetmeden bir şeyler veriyorsa; siyasi tandansına bakmadan 'Allah razı olsun' der, desteklerim.

'Siyaset kulübe karıştı; böyle olduk' bir tevatürden ibaret.

Sanki daha önce böyle değildi!.

Güldürmeyin insanı.

Sonuç itibariyle;

Bursaspor partiler üstüdür, öyle de kalmalıdır.

Program bitince Alinur başkanla kısa bir görüşme şansı buldum.

İlk sorum; stadyum girişlerindeki çalınan mazgalların yarattığı tehlike ile ilgili oldu.

Taraftarın ortak şikayetiydi söz konusu eksiklik.

Yerlerine beton mazgalların konulacağını, çalışmalarda sona yaklaştıklarını söyledi.

Tabii taraftarın asıl merak ettiği şey; Aralık sonuna kadar ulusal lisansın çıkarılmasıyla ilgili yapılan çalışmalarla, tahtanın açılıp açılamayacağı konusu.

Bu konuda son durum şöyle.

Sadece ulusal lisansın yeniden çıkartılması için; 45 milyon TL'nin önümüzdeki ay içinde vergi dairesine ödenmesi gerekiyor. Ayrıca 2.5 milyon TL SGK ve 9 dosyanın kapatılmasıyla ilgili de 26 milyon TL'ye ihtiyaç var.

'Tahta, tahta' diye yırtınıp duruyoruz.

Açılmalı elbette; açılmadan bu ligde işimiz zor.

Gel gör ki 'nasıl olacak bu ' diye kimse dert etmiyor.

Bol keseden sallayanlar; sadece bugünü eleştirirken, kulübü gırtlağına kadar borca sokanları ise pas geçerek gündemde kalmaya çalışıyorlar.

Bir başka bilgi...

An itibariyle tahtanın açılıp, transfer yapılabilmesi için de 217 bin TL'ye ihtiyaç var !.

Şehir dinamiklerini harekete geçirmek için mevcut yönetimin gece gündüz çalıştığını belirtelim.

Şunu da belirtmekte yarar var.

Bir yere gelip tıkanıyorlarmış.

Bursaspor kimsenin umurunda olmadığı için; çaresizlik içinde yeniden başa dönülerek kara kara düşünmeler başlıyormuş!.

İçeriden sağlam bir kaynaktan aldığım son bilgiler bu yönde.

Hemen altını çizmeliyim.

Bu yönetimin çapını aşar bu paraların ödenebilmesi.

Bursa şehir olarak Bursaspor'a sahip çıkmadığı sürece 'bu günler, daha iyi günlerimiz' iyi bilinmelidir.

Acı tabloyu ortaya koyduk; yapılması gerekenleri de.

Başta borç yükünün asıl sorumluları olan geçmiş başkan ve yönetimler olmak üzere şehre son kez çağrıda bulunalım.

Ya bulacağız, ya batacağız!.

Öncelikli olarak alacakları başkanlar; bir delikanlılık yaparak kulüpte kalan paralarını hibe etmelidirler.

Başka çözüm önerisi olan varsa paylaşsın, duyuralım.

Öyle sosyal medyadan ve bol keseden eleştirmekle olmuyor bu işler!...

Buyurun el birliğiyle kurtaralım Bursaspor'u.

Söyleyecek lafı ile düşüncesi olmayan da gölge etmesin lütfen...

 

 

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları