Bu sezona özgü Basketbol Süper Ligi'nin istisna takımları Fenerbahçe BEKO ile Anadolu Efes;

İkisinin bir tık altında da P.Karşıyaka ile Beşiktaş var.

İki istisnayı orta kategoriden birilerinin yenebilmesi; Euroleague'i düşünerek derin ve potansiyelli kadrolarında rotasyona gittiklerinde mümkün.

Rakibi ciddiye alarak motive olurlarsa böyle bir şansı da bulamazlar.

Müstesna bir günde her attığınız girer, çemberden seken her top sizin kucağınıza düşerse belki!

Bir tık alttakiler de kadro kalitesi olarak Efes ve Fenerbahçe seviyesinde olamasalar da; ivme kazandıkları maçlarda seyirci faktörünü devreye sokarak zirvenin iki ortağına kök söktürebiliyorlar.

P. Karşıyaka bu yıl evinde Fener'i böyle devirmişti.

Beşiktaş'ta ayni şekilde Efes'i.

13. haftası oynanmakta ligde ilk 4 sırayı bu takımlar paylaşıyor. 

Dört takımı bir tarafa koyun; ligin orta tabakası seviye ve kalite olarak aşağı yukarı birbirine denk.

Gününde olan ya da daha az hata yapan maç kazanıyor.

Bursaspor; Frutti Extra günlerinden İnfo Yatırım'a indirgendikten sonra ortanın da altını görür sanılıyordu.

Ne var ki bütçe olarak çok küçülen Bursaspor bütün tahminleri boşa çıkartarak 13. haftayı 7 galibiyet 6 mağlubiyet ile ve maç fazlasıyla 5. sırada tamamladı.

Küçülme ile taban tabana zıt bir başarı tablosu var ortada.

'Daha ligin ortaları; bir yorum yapmak için erken' denilse de görünen köy kılavuz istemiyor.

Bursaspor yeni staffı ve kadro yapılanması ile ilk basamakları başarıyla tırmanarak kendini yukarılara attı.

Cumartesi akşamı Aliağa PETKİM maçını seyrederken düşündüm bunları;

Mütevazi bütçe ile kurulmuş kadronun performansı; ilk çeyreğin başları hariç hiç aşağılara doğru ivmelenmeden sürekli yukarılarda kalmayı başardı.

Denk getirince kendisinden daha güçlü rakiplere sürpriz yapabilen Aliağa PETKİM gibi bir rakibine son çeyrek bitirici yumruğunu atarak değerli bir galibiyet daha kazandı.

Eşit seviyedeki iki rakibine karşı oynadığı son iki maçını kaybetmemiş olsaydı (Denizli Merkezefendi Belediye ve Manisa BŞB Spor) şimdi daha farklı senaryolar konuşuluyor olacaktı.

(Denizli'ye evinde 21 sayı geriden gelerek yaklaşmış ama sonunu getirememişti. Deplasmanda Manisa BŞB önünde ise farkı 21 sayıya kadar çıkardıktan sonra; son 1 dakika içindeki tercih ve savunma hatalarıyla kaybetmişti. Böyle de ilginç bir tablo var karşımızda)

Sahanın dışından başlayalım.

Coach Jurij Zdovc; Dusan Alimpijevic gibi kenarda oyuncuları kadar efor sarf eden enerjik birisini gördükten sonra taraftara pek cazip gelmiyor!

Heyecanı sönük, biblo gibi dikili duran bir antrenör!

Genel algı bu yönde.

Ama kendisini basketbolu bilenlere sorarsanız çok bilgili, maçın içinde ilginç yorumlarla akışı takımı lehine değiştirebilen, dar kadrosu ile rotasyonu rakibin hamlelerine göre yaparak önlemini alan bir coach.

Ve kesinlikle boş birisi değil.

Heyecanı eksik bir hocadan(!) an itibariyle herkesi şaşırtan bir Bursaspor görüntüsü duruyor karşımızda.

Gerçekten de;

Bursaspor'un elindeki kadro; başka bir coach için sorumluluk almayı düşündürecek kadar mütevazi.

Zdovc haddini bilen bu oyuncularına keyif alınacak bir basketbol oynattığı için; bizim tribünlerin dışında herkesin ilgi odağı ve takdirini toplamış durumda!

İlginç bir takım kurgusu var her şeyden önce.

Takımın en önemli spor opsiyonu ve en potansiyelli oyuncusu Jordan Floyd maçlara hep kenardan geliyor.

Skorer guardda Anthony Brown'u başlatırken, 3 numarada da Sarper David Mutaf'a şans veriyor.

 'David Mutaf niye bu kadar az oynuyor' diye sıkça soruluyor ya?

O atarsa sorun yok; şutları sokamayınca kenara çekip, Floyd'la 2 numaraya dönerken, Anthony Brow'u 3 numaraya kaydırıyor.

Sloven hocanın yabancı rotasyonu kısaların performansı üzerine kurgulu.

Üçünün bir arada yani David Michineau, Jordan Floyd ve Anthony Brown'ın kötü oynamadıkları maçları neredeyse kaybetmedi Bursaspor;

Birisi aksarsa da ekstrası bulunuyor;

İkisi, üçü aynı anda gününde olmazsa o zaman yapılacak fazla bir şey yok!

Çünkü kadro çok dar, rotasyon sınırlı.

Bu düzende verim alamadığı isim; performansını bir türlü standarda oturtamayan oyun kurucu David Michineau.

Fransız point guard Aliağa Petkim maçında beklenen skor katkısı yapamasa da; oyunda olduğu dakikalarda topa iyi yön vererek hücumları organize etti.

İnişli çıkışlı grafiğine alışacağız.

Çünkü bütçe müsait olmadığı için o pozisyona bir takviye ya da değişim düşünülmüyor.

Michineau'nun kötü oynasa da vazgeçilmez olması tamamen duygusal yani.

Mümkün olabildiğince verim alınmaya çalışılıyor.

Johnny Hamilton kredisi yukarıda bir başka oyuncu.

Zdovc'un kritik anlardaki kilidi açmakta kullandığı birisi.

Hem hamle için kullanıyor, hem de esas oğlan pozisyonunda...

Ağır da olsa size'ı ile sağladığı caydırıcılığı onu çember altının vazgeçilmezi yapıyor.

Blok ve ribauntlardan Hamilton sorumlu.

Ligin en dar ve kapasitesi sınırlı yerli rotasyonlarından birisi Bursaspor'da olsa da; oyuncuların katkıları hiç de yansımaz seviyelerde.

Ömer Utku Al Zdovc ile rakibin kısalarına baskıda başarılı bir oyuncu haline geldi.

Şutu iyi olmayan, ama bire bir savunması ile baskı yapabilen Ömer Utku Al sezon itibariyle başarı çıtasını yukarılara çekmiş durumda.

Metin Türen'in katkıları da zaman zaman maçın içinde önem kazanıyor...

Oynadığı dakikalarda mutlaka bir izi var.

Mehmet Nihat Atalan'ın yavaş yavaş takıma ısınmaya başlaması da Zdovc'un önemli artılarından.

Oynadıkça değerine değer katan en önemli oyuncusu Jordan Floyd Bursaspor'un.

Sakatlığı tam geçmeden çıktığı Aliağa PETKİM maçının son iki çeyreğini Brown ile birlikte resmen domine etti.

Şutu mükemmele yakın;

Bire birde adam geçerken hiç zorlanmıyor.

Çembere giderek bitirmesiyle de bir kısanın yapabileceği seviyelerde zirve yaptırıyor performansına. Bursaspor'daki performansı çok dikkat çekmeye başladı.

Seneye de kalarak devam edebilir mi?

Bilemem...

Top yönetimde onlar karar verecek.

Anthony Brown değerlenen bir başka oyuncusu Bursaspor'un.

Vasat kere vasatların çıtayı yükseltmesinde coachun onları kullanmadaki becerisinin payı unutulmamalı.

Floyd Aliağa PETKİM maçını 9/12 saha içi 4/6 ikilik, 5/6 üçlük yüzdesi ile ve toplam 30 sayı ve 30 verimlilik puanı ile tamamlayarak maçın MVP'si oldu.

4 numarada Michael Young şaşılası bir karakter!

Taşımakta zorlandığı kilosu ve ağır ayaklarıyla oynamayı başarıyorsa hocasının elini öpmeli!

Şutu tereddütlü, adamını savunması soru işaretli. Ribauntlarda topu hep bir adım geriden takip ediyor.

Ama yine de bir şekilde dakika alıp, takımın parçası olmayı başarabiliyor.

Bursaspor Aliağa PETKİM maçında 30/63 ile saha içi, 22/39 ile iki sayı, 8/24 ile üç sayı sokarken; çizgiden de 26/32 isabet tutturdu.

8'i hücum, 27'si savunma toplam 35 ribaunt topladı. 4 blok yaparak istatistik kağıdını doldurdu.

Maçın cumartesi gecesi geç sayılacak bir saatte başlaması tribünlere azımsanmayacak sayıda bir seyircinin toplanmasına neden olmuştu.

Uzun bir süre sonra tribünlerin dolduğunu görmek güzeldi.

Verilen destek de hem seviyesini aşmadı, hem de takımı ateşleyip maçın içine soktu.

TEKSAS'ın şehitlerimizin yüreğimizi dağladığı bir günde oyunun başlamasıyla birlikte İstiklal Marşı okumasına, hakemler de kayıtsız kalmayarak oyunu durdurarak jest yaptı.

Bursaspor basketbolda rakiplerini şaşırtarak kazanmaya devam ediyor.

Başarılarının devam etmesi dileğiyle...