Düzcespor maçı bitince 'ne yazarım' diye hiç düşünmedim!

Bu sezona özgü ne yazdıysam yine aynısını.

Bir şey oynayamıyor ki Bursaspor; eleştiri bağlamında bile çok yetersizler.

Hani nasıl denir; futbolu yeni öğrenenler kadar kapasiteleri!

Son yıllarda gelen jenerasyonların yetenek bağlamında en kısıtlıları an itibariyle forma giyiyorlar.

Mecburen, ister istemez.

Topa yön vermeyi, kanatları kullanmayı, ayağa pas yaparak oyunu tutmayı, kalabalık savunmaları ikiye birler üzerinden delerek pozisyon üretmeyi bilmiyorlar.

Doğru dürüst açık yok, ön libero yok, göbekte oynayabilen birileri de;

En olmayanı ise forveti!;

Mantık ve zeka olarak zaten yok ta, hiç olmadı fizik olarak bir tanesi bu tanıma uyabilse gam yemeyeceğim.

Boy,pos yani; mübareklerin hepsi yer cücesi gibi.

Futbola dair bu kadar kriter birisine bile uymuyorsa; mevcut jenerasyonun yetiştikleri alt yapılarda doğru dürüst eğitim görmeden üst yapıya salıverilmesinin işaretidir, kimse kusura bakmasın.

Demek ki başlarındaki antrenörleri de yetersiz!

Yoksa yol yakınken 'sizden futbolcu filan olmaz, boşuna çabalamayın' der, kestirir atardı.

Fizik elbette önemli ama; biraz zeka, çokça yetenek işi bu futbol denilen oyun.

Sonuç itibariyle;

Olmayanlardan bir şey oldurmaya çabalıyor Bursaspor eldeki kadrosuyla.

Tahsin Tam başaramadı, nöbet sırası İsmail Ertekin'de.

Bakalım mucize gerçekleştirebilecek mi?

Yaş ortalaması 2002-2005 arasında değişen kadronun en deneyimli isimleri Furkan Emre Ünver, Kubilay Sönmez'le, Enver Cenk Şahin.

Kadronun babaları bunlar; araya bir de Hasan Ayaroğlu eklenince; quarted olarak teklemeye, kötü oynamaya hakları yok hiçbirisinin.

Yoksa çoluk çocuklarla bu gemi yürümez, yolda lastik patlatır.

Düzce maçında kaleci Canberk yıldızlaşmasa yine farklı bir skorla tanışmak kaçınılmaz olacaktı. Üç net pozisyonda kalesini gole kapatarak kazanılan 1 puana en büyük katkıyı yaptı kaleci Canberk.

Enver Cenk Şahin...

Bir an için gözlerinizi kapatıp, Pablo Martin Batalla'yı düşünün!

Dünün Arjantinlisine bir öykünme!

Yokluklarda mecburen böyle kendi kendinize masal kahramanları yaratıyorsunuz!

Enver Cenk Şahin oynayınca belki (!); oynamazsa yırtınır durursunuz.

Ama bir günü bir gününe uymuyor ki.

Düzce maçında kötü oynayıp, 2 net fırsatı değerlendiremeyince beraberliğe şükrettik.

Yanında kendisine saha içinde servis yapacak birileri gerek.

Ne bileyim topu tutup pas yapabilen bir orta saha, hiç değilse eli yüzü düzgün bir kanatla, bir de forvete benzeyen birisi.

Hiçbirisi olmayınca; her şey ondan bekleniyor takım olarak.

Mevcut Bursaspor'un özeti böyle.

Çok dar kadrodaki yetenekleri sınırlı isimlerle daha fazlası olamıyor maalesef.

Öncelikli çözüm; işin şakasının kalmadığının farkına vararak, önce ulusal lisansın çıkartılmasının önündeki engelleri ortadan kaldırarak - 3 puan cezası almaktan kurtulmak;

Sonra da tahtanın açılabilmesi için şehri bu konuda tüm unsurlarıyla seferber ederek; ara transferde elimizi kolumuzu bağlayan süreci kazasız belasız atlatarak gereken takviyeleri yapabilmek.

Geride bıraktığımız her maç; haftalar ilerledikçe işlerin daha da zorlaşacağını gösteriyor.

Düzcespor'a karşı mücadele kısmında iyiydik.

Hiç değilse koşarak rakibi bozmaya çalıştık.

Ne var ki Enver Cenk Şahin'in yakaladığı fırsat dışında net pozisyonumuz yoktu.

Bir puana bile şükrediyorsak; durumumuz gerçekten çok vahim demektir.

Bir başka konu;

Futbol Federasyonunun Galler ile oynanacak milli maçı Diyarbakır'a vermesi üzerine bir tweet atmıştık.

Çok sayıda dönüşü oldu.

Bursa'nın yeni stadı federasyon nezdinde 'yok' gibi.

Bir yere kadar haklılar da...

O kadar çok eksiği var ki; hala bitirilmesine çalışıyoruz!

2011'de temelini at; sene olmuş 2022; bir başka örneğini gösteremezsiniz.

İçiyle, çevre düzenlemesiyle, zeminiyle, her şeyiyle Bursa'nın şehir olarak eline yüzüne bulaştırdığı bir tesis konumunda yeni stadımız.

Bunu gören federasyon da Bursa'yı pas geçip, alternatiflerine maç veriyor.

'Niye vermiyorlar' soruma taraftar twitt atmış 'önce rögar kapaklarıyla, mazgallarını kapatacaksın. O stadyumda insan sağlığı tehlikede. Çevre düzenlemesini diye bir şey yok;  mazgalların olmadığı bölgeye insan düştü, son olarak araba düştü!. Halis stadyumumuzu elimizden alıp, yıllardır bitirilmeyen stadyumu bize kakaladılar.  Ne milli maçı?' diyerek.

Fotoğrafta da açık ve net bir şekilde arabanın tekerleği, hurda hızsızlarının çaldığı mazgalların yerine yenisi konulamadığı için üstü açık kanala girmiş!

O zaman buradan bir kez daha duyuralım başkan Ömer Furkan Banaz'la, Bursa BŞB Başkanı Alinur Aktaş'a.

Stadyum doğru dürüst kullanılmadan eskimeye başladı bile; her halde gereğini yerine getireceksinizdir!