Dusan Alimpijevic'in Bursaspor benchine yaptığı terbiyesiz harekete sosyal medyanın Beşiktaş cenahından görülmemiş bir destek yağdı!

Yadırgadık mı?

Asla...

Zamanında 'tombalacı' Pascal Nouma'nın (2003 senesi Fenerbahçe maçı) sırtını sıvazlayanların; 21 yıl sonra Dusan Alimpijevic'i sahiplenmeleri pek şaşılası bir durum değil.

Futboldan terbiyesiz çıkar da, basketbolun ondan ne farkı olabilir ki ki?

Dusan Alimpijevic ikide bir Bursaspor'u sıfırdan ele alıp; Eurocup'da final oynattığına vurgu yapmakta.

Haklılık payı olsa da tamamen doğru değil.

Kendisi de o günlerde kovulup, işsiz kalmış bir coach olarak kapılarını açan Bursaspor camiasında itibar görerek, yerlerde sürünen kariyerine zirve yaptırmıştı.

Şunu unutmamalı;

Sıfırdan bir yerlere gelebildiyse Bursaspor'un sayesinde.

Vicdanlı Beşiktaşlıların bile kınadığı o hareketinin mutlaka bir bedeli olmalıdır.

Tombalacı Pascal Nouma'ya PFDK tarafından 7 ay ceza verilmişti;

Dusan'ın durumu da ondan farklı değil ki.

Adaletin vicdanlarda da tecellisi için federasyonla, disiplin kurulunun gereğini yapmasını bekliyoruz.

Şube cenahından bu satırlar yazılırken herhangi bir tepki okumadım da duymadım da...

Herhalde sessiz kalmazlar.

Asıl düşündürücü olan; takım Akatlar'da 40 dakika küfür yağmuru altında oynamak zorunda kalırken; hakemlerin sessizliğini korumalarıydı!

O yoğun sinkafların karşılığı daha ilk yarıda üçüncü anons, sonrasında da salonun boşaltılarak maça seyircisiz devam edilmesi olmalıydı.

Cesaret edemediler!

Korkular mı; yoksa emir büyük yerden mi geldi bilemeyeceğim!

Basketbol hakemlerimiz maalesef sadece bu sezona özgü değil, yıllardır çok kötü maç yönetiyorlar.

Performansları tek kelime ile düşündürücü.

Azınlıkta da olsalar; skor üzerinden 'iddaa' oynadıklarının (!) bırakın gerçek olmasını, tartışılması bile çok büyük bir skandal.

Neden MHK Başkanı Recep Ankaralı çıkıp da bu konuda tek kelime laf söylemiyor!

'Yalan, yok öyle bir şey' diyebilse tartışmaların önü alınır.

Dut yemiş bülbül gibi susmayı tercih edince 'ateş olmayan yerden duman çıkmazmış' demek de bize düşüyor.

Bu kez farklı olarak salon üzerinden 'iddaaya girmiş' olabilirler mi acaba!?

Şimdi çuvaldızı kendimize batırma zamanı.

Seyirci olarak herkesle kavgalı, her kesle papazız.

Kusura bakılmasın ama kendi kendimize düşman üretiyoruz.

Ne gereği var bunlara?

Rakip taraftarları bizim gibi görüp, dostane ilişkiler kursak fena mı olur?

Bitmeyen yanlışlarımızla Bursaspor'la Bursasporluları iyice yalnızlaştırdık.

Beşiktaşlılara kızıyoruz;

Onlar da Bursa'daki ilk maçı unutamadıkları için; rövanşı sadece tribünlerde değil, Dusan Alimpijevic (!) üzerinde de aldılar.

Mesele bu kadar basit..

Akılla, sağ duyu şart, kendimize mukayyet olalım.

Sahanın içine gelecek olursak;

Çocuklar parkede galibiyeti unuttu;

Eski enerjimiz yok, sonuna kadar mücadele etme azmimiz de.

Çok kırılgan olduk, fark biraz açılınca reaksiyon gösteremiyoruz.

Top yekun bir formsuzluk söz konusu.

Kadro yerlisi, yabancısı ile orta halli; kapasiteleri de sınırlı;

İyice daralınca rotasyon da yapılamıyor.

En önemli skor opsiyonu Jordan Floyd çok kötü oynamaya başladı;

Johnn Hamilton'la Anthony Brown'da vites küçülttüler.

Dave Michineau ise bu takımın oyun kurucusu değil!

'Savunma yapıyor' diye şutu olmayan '1 numara'da ısrar etmek sezonu riske atmak gibi bir şey.

Beşiktaş maçında sakatlığı nedeniyle oynayamayınca topu Johnny Hamilton dışında kim varsa onlarla ön sahaya taşımaya mecbur kaldık.

Hatta 4 numarada Michael Young alternatif bulamayınca kendi sahasından rakip sahaya dribbling yaparak gitmeye mecbur kaldı !.

1 numarasız oynayıp, bu skorla yenilmek kötünün de iyisidir.

Henüz tehlike yok gibi görünse de genel görüntü iyi değil.

Daha fazla dip yapmadan ve aşağılara inmeden oyun kurucu pozisyonuna çözüm bulunmalı.

Coach Serhan Kavut heyecanı ve enerjisi ile umut olabileceğini gösterdi.

Beşiktaş maçındaki hamlelerinin hepsi doğru ve yerindeydi.

Şimdi;

Bazı dokunuşlarla oyuncularını yeniden ayağa kaldırmalı.

Önümüzdeki iki maç büyük önem kazanmış durumda.

Bu hafta sonunda içeride Büyükçekmece, önümüzdeki hafta Çağdaş Bodrum'la deplasmanda.

Büyükçekmece ters bir takım ve çok iyi kısalara sahip.

Coach Özhan Çıvgın'da kenar yönetimi ile farkındalık yaratan bir antrenör.

İki maçı birden alırsak rahat bir nefes alırız;

 Bir maç kazanılır; bir maç kaybedilirse pek bir şey değişmez.

Ama Allah korusun iki maçı da kaybedersek; kalan haftalarda karanlık bir tünelde seyahat etmekten kendimizi kurtaramayız.

Taraftara bu haftaki maçta büyük iş düşüyor.

Bursaspor'a küsülmez, salonu doldurmalılar.