Bakıp, bakıp şaşırıyorum.

Vallahi de billahi de bırakın Türkiye'yi, bütün dünyayı dolaşın;

Bursaspor gibi her türlü koşulda cazibesini yitirmeden dimdik ayakta kalabilmiş (!) bir ikinci kulübü zor gösterirsiniz!.

Müşterisi hiç eksilmiyor; kafayı yiyecek insan.

Ölüp, gitsek de her kes bir şeylerin peşinden koşturmaya devam etmekte ısrarlı !.

Ortada para pul, başarı; gelecek adına umudun kırıntısı kalmamış;

Ama yine de kimseciklere bırakmak istemiyor şampiyonluk yaşamış timsahı gelişen olaylara kendi cephesinden bakmaya devam edenler.

Kimler mi?

Taraftar grupları, eski yönetimlerle, iş başındakiler.

En canlı örnek;

Recep Günay kulübü kimse talip olmadığı için kayyuma bırakmama adına başkan olmuş;

Paralı birisi ya da birileri çıkarsa olağan üstü kongre kararı alarak bırakacağını söylemişti.

Peki ne oldu da fikri değişti?

Ali Ay'ın ' şartlar oluşur ve karşıma başka aday çıkmazsa göreve talibim' çıkışına eski defterleri açarak karşılık vermesi biraz garip geldi bana.

'Arsaların üzerine kondun hesabını ver'.

'Yanlış transferlerle CAS'ta başımızı belaya soktun onlar ne olacak?...

Yani üstü kapalı 'tokatçı' imasında bulunmuş eski başkan için.

Başka bir şekilde de ifade edilebilecek o kelimenin içinin hiç bu kadar boşaltıldığını görmemiştim.

Ali Ay'ın kulübü borç batağına sürüklemedeki payını kimse inkar etmiyor ki?.

Sadece onu tek başına sorumlu göstermek de doğru bir yaklaşım değil, kulübün batma noktasına gelmesinden.

Ondan sonra gelenler de; ayni yanlışları devam ettirerek Bursaspor'u iyice içinden çıkamadığı o borç batağının içine sürüklemediler mi?

Bir tek Ali Ay hesap versin, gerisi suçsuz ve masum!.

Üyelikten atıldı, mahkeme ile geri döndü.

Yönetimi genel kurulda ibra edilmedi; yine temize çıktı.

Yani başkanlığa aday olmasını gerektiren olumsuz bir durum yok.

Yeniden seçilir mi, seçilmez mi kararı delegeler verecek.

Önce olağan üstü kongre kararı alınsın, sonrasına bakılır.

Peki ya Recep Günay?

An itibariyle 'Camianın kabulleneceği birisi çıkarsa, hemen bırakırım' dediği o koltukta kimse görmek istemiyor.

Teksas kendi sosyal sitesinden;

BURSİAD Başkanı Enes Can Demir ile son kongrede itirazı kale alınmayan Ertuğ Toker tepkilerini koyarak son noktayı koydular.

Ne var ki sonuç yine ayni.

'Bırakmam, gitmiyorum.'

Elbette tepeden inerek değil, seçilerek geldi o makama Recep Günay.

Kimse ortalıkta gözükmezken, elini taşın altına koydu.

Bursaspor'u da herkes kadar, belki de daha çok seviyordur.

Seçilmiş olmanın verdiği avantajla sonuna kadar götürmek istemesini doğal karşılıyorum.

Ama şunları da sormadan edemiyorum.

Lig için geri sayımın başladığı şu günlerde transfer tahtası kapalı olan Bursaspor'un yanı sıra önünde çözümlenmesi gereken yığınla işi var.

Örneğin ilk etapta ay sonuna kadar ödenmesi gereken 17 milyonluk vergi borcunu kapatarak, kulübü sezona -3 ceza puanı ile başlamasından kurtarabilecek mi?

İç transferde sözleşme imzalatılan oyuncuların transfer taksitleri ile diğerlerinin maaş ve primleri hangi kaynaklardan karşılanacak?

Bu konuda birilerinden söz aldı mı?

Büyükşehir Belediyesi eskisi gibi kulübün yanında olacak mı?;

Bundan önceki yönetimlere olduğu gibi; kendisine de maddi ve manevi kolaylıklar sunabilmeyi taahhüt ediyor mu?

Kamp başlayınca Özlüce'de tencere kaynayacak, yemek çıkacak, o tencereye konacak malzeme için ete, yağa, sebzeye; meyveye ihtiyaç olacak.

Duş alınacak, su ve doğal gaz tüketilecek.

Bunların hepsi maliyet, para demek.

Ömer Furkan Banaz Yönetimi'nde bu sorunlar kolaylıkla aşıldı, bir şekilde çark dönüyordu.

Ama şimdi bunların hepsi birer soru işareti.

Onun için Bursaspor'un acilen cebinde parası olan ve en azından bu sezonun ilk yarısı az kayıpla kapatıldıktan sonra, ikinci yarı tahtayı açtırarak kadroya takviye gerçekleştirecek güçlü bir yönetime ihtiyacı var.

Sözün özü; Recep Günay ve arkadaşları zorlukları göğüsleyerek, Bursaspor'u ayakta tutabileceklerse devam etmelidirler.

Yok lig başlayıp, bir iki hafta geçtikten sonra 'biz kendi olanaklarımızla bu işi götüremeyiz' deyip kenara çekilmek isterlerse Bursaspor'a büyük zarar vermiş olurlar.

Bu gerçekleri camiada en kıdemlisinden, en yenisine her üyesi bildiği için Recep Günay'ın bir an önce kararını vermesini bekliyor.

Yoksa niye 'çekip, gidin' diye ısrarcı olunsun ki?

Görünen köy kılavuz istemiyor.

Ali Ay en istekli aday;

Başkan olmak istiyorsa; normalde karşılaması gerekenlerin dışında, kendi döneminin borçlarını kapatma sözünü de vermelidir.

Yoksa havanda su döğmüş oluruz.

Bu sene olmazsa, seneye elimizde kimse kalmayacağı için yeni oyunculara lisans da çıkarılamaz; transfer de yapılamaz;

O zaman da ortada 'Bursaspor' diye bir kulüp kalmaz!!.