Bursaspor'da sihirli rakam 40 bin ve üstü.

Bursaspor'un son geldiği durum ülke gündeminde.

Kilit nokta "40 bin ve üstü seyirci ve yenilmezlik'.

Sponsor firmalar kuyrukta,

TV kanalları, ülke futbol kamuoyu, siyasetçiler, bürokratlar spor otoriteleri, reklam şirketleri buna kilitlenmiş durumda.

Başkalarının arayıpta bulamadığı, bulamayacağı bir rakam 40 bin... 

İştah kabartıyor...

Sadece Süper Lig'deki şampiyonluk adayı Galatasaray'ın ulaşabildiği rakam.

Rakam Bursaspor başkanının ve yönetiminin elini güçlendiriyor, her kapıyı açan kilit gibi.

Aslında rakip takım seyircisi gelse ve ayrılması zorunlu bu tribün dolsa, bedava misafir girişleri olmasa gerçek rakam 44 bin 500.

TV kanalları yarışıyor, TV başında da izleyicisi çok, reytingler yüksek.

Ve yayına rağmen her hafta maçta 40 bin kişi, fazlası var, azı yok.

Her hafta stat kapalı gişe.

Kombine sayısı 33.350, geriye kalan biletler çıkar çıkmaz 15 dakika içinde bitiyor. Bul bulabilirsen!.

TFF Bursaspor sayesinde tarihinde ilk kez 3. Lig yayınını ulusal kanala sattı.

Tüm liglerde yenilgisiz iki takımdan birisi Bursaspor.

Bazı platformlarda "ölmeden önce yapılacaklar listelerine  !"  dahil edilmiş Bursa'da Bursaspor maçlarına gitmek.!

Maçlar stadyumda futbolun önüne geçip görsel şölene dönüşüyor.

Texas, Maraton ve Togg tribünleri önderliğinde koreografiler, showlar...

Adı üçüncü lig ama tribünlere bakıyorsunuz Süper Lig'in alayına basar.

Bir hafta TFF Başkanı tribünde, başka bir hafta dünyaca ünlü DJ Mahmut Orhan ve diğer ünlü isimler boy gösteriyor.

Her görüşten siyasetçi maçlara gelip, tribünlerde kendini göstermeye çalışıyor, 'bende varım, bende destekliyorum' demek için.

Gelmek zorunda hissediyorlar, karşılarında 40 bin kişi, gelecekteki olası seçimler akıllarda!

İstersen gelme !

Daha önceleri kaçıp giden futbolcular el altından haber gönderiyor "alın beni" diye.

Paralar tıkır tıkır ödeniyor çünkü.

40 bin kişi önünde oynamak var, üstelik bu henüz 3.Lig hali...

Şehrin bu ilgisi, bu potansiyel şehirde var olduğu ve devam ettiği sürece de Bursaspor'un sırtı bir daha kolay kolay yere gelmez, her kapıyı açar bu rakam.

Yeter ki yönetimin bu güvenilirliği, şeffaflığı, kararlılığı, çalışma arzusu sekteye uğratılmasın.

Ve öylesine projeler, öylesine çalışmalar var ki, nazar değmesin.

Şehir yeter ki bu desteğini sürdürsün.

Bursa adeta ayakta, maç günleri stadyum çevresi karnaval, festival havasında.

Çoluğu, çocuğu ,genci, yaşlısı, dedesi, nenesi yeşil beyazın hakim olduğu kıyafetleri, olmazsa olmaz yeşil-beyaz kaş kolları ile stadyumun yolunu tutuyor, şehir oluk oluk stadyuma akıyor sanki.

Renkli görüntülerle yeşil-beyaz ağırlıklı görsel bir şölen oluşuyor stat içinde olduğu gibi dışında da.

Maç günlerinin bir ilginç detayı da, yepyeni bir sektörün oluşmaya yüz tutmaya başlaması.

Bu sektör yüz boyamak!

Ellerinde paletleri, boyaları ve fırçaları ile metro-stadyum arasındaki uzunca yolun kenarlarında ya da stat etrafında yer edinip, 50 TL karşılığında, isteyenlerin yüzlerine yeşil-beyaz renkleri bir ressam! edası ile boyuyorlar!

Gençlerden rağbet var.

Stat dışında konuşlanan seyyar satıcılar, büfeler, BURFAŞ'ın stat girişindeki ve içindeki yiyecek, içecek standları önlerindeki uzun kuyruklar ile ciro patlaması yaşıyorlar adeta.

Bursastore mağazası ve seyyar tırı önünde uzun kuyruklar ona keza. Dükkana girenler ellerindeki BURSASTORE yazılı poşetlerle dolu dolu çıkıyorlar mağazadan.

Ürünler çeşit çeşit ve çok üst kalite. (Mutlaka görülmeli)

Bir iki İstanbul takımı dışında Bursaspor kadar ürün satışı yapan takım yoktur.

Fiatlar onlardakilerden aşağı da değil.

Kısaca; şehir insanına da, şehir ekonomisine de hareket getirdi Bursaspor.

Bursa bir göçmen kentidir ve farklı coğrafyalardan kente göçen

Bursalıların belki de buluştukları en önemli ortak nokta ise Bursaspor olmuştur.

İnanarak ve iddia ederek söylemek istiyorum ki;

Bursa dışında hiçbir şehirde aidiyet duygusu Bursaspor kadar birleştirici olmamıştır.

Okuyup bitirdiniz; o zaman şimdi sormak istiyorum;

Nasıl yazıyı beğendiniz mi?

Bursaspor üzerine akıllara gelebilecek her detay noktası, virgülüne varıncaya kadar güzel, güzel anlatılmış mı ?;

Ben çok ama çok beğendim;

Kendimi değil (!); sevgili arkadaşım, eski müzik istekçisi; ailece sıkı Bursasporlu sevgili Ergun Yılmaz'ı...

Çünkü bu yazı onun klavyesinden çıktı; bir iki rötuşla da ben yeniden yayınladım.

Dün akşam facebook'ta bu yazısını paylaşmıştı;

Okuyunca tüylerim ürperdi;

'Şahane yazmışsın, iznin olursa yarın kendi köşemden alıntılamak istiyorum' diyerek ricada bulundum.

Telif ücreti filan veremem ona göre !; Gelirsin medyaya boş bir gününde; çaylarımızı içerken sohbet ederiz.

Nazik jestin için teşekkürler sevgili Ergun;

'Bizim kuşak Bursasporluları' böyle Bursasporlu işte.

Kitap okuyan, yazan, sinema, tiyatroya  gidip, müzik dinleyenlerden...

Döktürerek yazdıklarıyla sosyal medyada paylaşım rekorları kıran entelektüeller ayni zamanda...

Buralar sana artık az geliyor sevgili Ergun.

Bir tık yukarıda, yani yerel spor medyasında kalem oynatacak seviyelere gelmişin;

Sevgi ve saygıyla arkadaşım; kutluyor ve güzel yazılarının devamını bekliyorum...