O nasıl Bursaspor'du ilk yarı öyle?

O nasıl futbol oynamadır; ne yapmak istediler; bir avuç basınla, protokolün özel konukları hiç bir anlam veremedi sahadakilerin şaşkın hallerine!.

Tanınmayacak kadar kötüydü takım; hiç etkili olamadı ilk yarı boyunca.

Akılda kalan bir organize atak; kanat varyasyonları, uzaktan kaleye şut denemeleri, ayağa pas yapıp top dolaştırmalar.

Sıfıra sıfır elde var sıfır; şaşırdım kaldım.

Belki bilmeyen oyuncular olabilir, akıllarında bulunsun (!).

Bu sezon seyirciye kapalı tribünler!.

Bunun açılımı ' lig bitene kadar coşku yok, destek yok, alkış yok, protesto yok' demek.

Yani;

Kendi kendinizi motive edip, gaza getireceksiniz!.

'Öyle şey mi olurmuş ?' demeyin.

Öyle olmayınca; böyle puan kaybedersiniz işte!.

Amed maçından beri gitmiyordum Bursaspor maçlarına.

Bugün (dün) hava soğuk olsa da; bahar güneşinin aldatıcılığına kanıp yeminini bozdum.

İki kere üşüdüm tribünde.

Bir gerçek soğuktan, bir de Bursaspor'un yüzüne gözüne bulaştırarak oynadığı futboldan!.

Özer Hurmacı ile kazanılan ivme hala devam ediyorsa; ikinci yarıdaki kıpırdanmadır nedeni.

İlk 45 dakikayı esneten görüntülerle bomboş geçir, ikinci yarı biraz oynar gibi yap.

Neden öyle; neden bunu yapacak yeteneğiniz var da; maçın sonuna saklıyorsunuz enerjinizi?

Menemen maça sürekli ayağa pas yaparak ve iyi top dolaştırarak başladı.

Kanatlardan üzerimize geldi, çok zorlandık.

Canberk gole kadar bir net golü çıkarsa da; kornerden gelen ortada rakibin stoperi Abdülkadir Öksüz'ün kafalardan seken topun sonunda önüne düşen meşin yuvarlığı yumuşak bir ayak içi ile ağlara göndermesine bir şey yapamadı.

'Belki toparlanırız' desem de; üzerimizde kış uykusundan silkinip kendimize gelemedik.

Orta sahamız hiç yoktu; oyun kuramadık.

Son haftaların formda oyuncusu Hasan Ayaroğlu, sağa sola attığı deparlarla şekerleme yapan arkadaşlarını kendine getirmeye çalışsa da nafile.

Kazanılan onca kornerden Berat Altındiş'in direği sıyıran kafası dışında tehlike de yaratamadık.

Bazı oyunculara dikkat kesildim;

Özellikle Çağatay Yılmaz'a.

Bu maçta kapasitesinin çok altında oynadı;

Adam eksiltmede başarısızdı; kanatlardan orta açmada da.

 İkinci yarı skor 1-1 iken altı pastan şutunun yan direkten dönmesi, hem kendisi, hem de takımı adına büyük şanssızlıktı.

Öve öve bitirilemeyen Çağatay bu kadarlıktı  maçta; hayal kırıklığının ismi oldu.

 İkinci yarı biraz daha organize gelmeye başladık Menemen'in üstüne.

Hasan Ayaroğlu atakları yönlendiren oyuncu olarak ön plana çıktı. Kedisine 61'de oyuna giren Özer Hurmacı'da destekte bulundu.

Kanatlardan da bindirmelerle bayağı pozisyon bulsak da kale önünde son vuruşu yapamadık.

Menemen bu yarı kendi sahasına kapanarak uzun toplarla  gol aradı.

Çok net 4 pozisyonu değerlendirememesi şansımızdı öyle diyelim.

Hem de ne şans; altı pasın içinden bom boş durumda yapılan vuruşlarda bile çerçeveyi tutturamadılar.

Birisi girse ve skor 2-0 olsa maçı asla çeviremezdik.

Bereket Hasan Ayaroğlu'nun serbest vuruştan ortasında Kubilay Sönmez altı pasın içinde iyi yükselerek kafayı çaktı da; yatıp kalkıp tek puana şükrettik.

Sezonun böyle inişli çıkışlı performanslarla tamamlanacağı iyice anlaşıldı.

 Zaten beklentiler de büyük değil;

Önemli olan yeni sezonda transfer yasağı devam eder ve tahta kapalıyken nasıl bir hamle yapılacağıdır.

Yönetim bu konuda ne düşünüyor; B planları var mı; taraftar da biz de doğrusu merak ediyoruz.

Bu maç öncesi kadroda sakatlık ve cezalar nedeniyle önemli eksiklikler olsa da; saha içinde en çok skora direkt katkı yapan performansıyla Enver Cenk Şahin arandı.

Oyuncunun haftaya dönüş yapacağını söyledi Özer Hurmacı maçın sonunda.

Enver Cenk Şahin yıldızı olmayan kadro için çok önemli bir hamle oyuncusu.

Kendisinin dönüşünü  dört gözle bekliyoruz...