Bir kuşak onunla 'MESUT' onunla 'ŞEN' olmuştu.

2024.08.02 17:58 - Son Güncellenme: 2024.08.02 17:59
A

Gençlik yıllarında oturduğum mahalleden komşum (Setbaşı Sakaldöken Yokuşu);

Stadyumda taraftarlık yaparken 'büyük hayranlık duyduğum efsane'.

Mesleğe başlayınca da fark yaratan röportajlarımın konuğu, özel haberlerimin öznesiydi Mesut Şen.

'O senin kendi görüşün' deseniz de fark etmez.

İddia ediyor ve altını çizerek bir kez daha tekrarlıyorum.

Bursaspor'a gönül verip de onu izleyemeyenler talihsiz bir kuşağın bireyleri olarak tarihe geçmişlerdir.

Ben yaştakiler ise onunla birlikte anılar dehlizinde yürümenin keyfini çıkarıyorlar bugün bile doyasıya.

Mesut Şen, kelimelere sığmayacak kadar anlam yüklü, yazılarla tarif edilecek kadar nev-i şahsına münhasır bir futbolcuydu.

Sağ açık oynardı, aradan bunca yıl geçti kendi payıma hala onun gibi birisine denk gelmedim.

Bir çalım üstadıydı ki nasıl anlatabilsem size. 

Atmaya başlayınca karşısındakini taca çıkartır, çıkmayanın da bel kemiğindeki omurgalardan bir kaçını yerinden oynatırdı!

Aslında Mesut'u İnönü'de başını döndürüp (bugünün Tüpraş Arenası), yarım saat dolmadan kenara aldırdığı Fenerbahçeli sol bek Levent Engineri'ye sormak gerekirdi de,

o da Mesut gibi rahmetli olduğu için o çalımların canlı tanıklarını bulabilmek çok zor artık.

'Yerli Garrincha' idi 70'li yıllarda lakabı. (Manuel dos Santos Garrincha)

Garrincha da Garrincha idi hani...

Peleli Brezilya Milli Takımı'nın en klas oyuncularından birisi.

O yıllar Brezilya'nın Pele ve Garrincha ile birlikte ortalığı kasıp kavurduğu yıllar...

Pele golleri sıralar, Garrincha'da çalımlarıyla ipe dizerdi karşısındaki savunmaları.

Yani bir yer de Pele'nin asistçisi gibiydi.

Spor yazarlığının duayenlerinden, kelimelerin sihirbazı, ironi üstadı rahmetli İslam Çupi, Bursa'da Bursaspor'un Ankaragücü'nü 2-1 yendiği kupa yarı finalinde izleyerek hayran kaldığı Mesut Şen'i ertesi gün çalıştığı gazetesinde anlatacak benzetme bulamayınca 'Bu çocuk Garrincha'nın kopyası adeta. Yok böyle bir sağ açık, elim ayağım birbirine dolandı' diyerek övgülere boğmuştu.

Aslında kim kimin kopyasıydı seyredene göre değişir de;

Yaşı kemale ermiş bu garip kulunuza sorarsanız;

Hık demiş Mesut Şen'in burnundan düşmüştür Garrincha!

Şimdi yazacaklarım çok iddialı bir söylem olacak belki ama her kelimesinin arkasındayım, kesinlikle geri adım atmam.

Mesut Şen; Bursaspor'la yaşlanmış, Bursaspor'la gururlanmış 70'li kuşağın açık ara en büyük idolü 'hayranlık / beğeni' kavramının çıtasını en üstlere yükseltmiş bir futbol fenomenidir.

Benzeri dün de yoktu, bugün de muhtemelen, yarın da olmayacaktır.  

Emektar Atatürk Stadyumu'nun Teksas Tribünü'nde kapalıya yakın sol köşesi 70'li ve sonraki yıllarda onun hayranlarının özel buluşma yeri gibiydi.

'Ben Bursaspor'u değil, Mesut Şen'i seyretmeye geldim' diyenler  kendine özgü köşede buluşarak maçların pardon Mesut Şen'in oynamaya başlamasını beklerlerdi!

'Mesut' diye en çok burası bağırır, adına üretilmiş sloganlar o günün beton basamaklarında anlam bularak bestelenir, sonra dalga dalga diğer tribünlere yayılırdı.

'Mesut, Ersel gol' diyenlerin ilk kelimesi olmuştu efsane futbolcu.

Bursaspor'un formasını giydiği yıllarda gelen transferlerin çoğu onun gölgesinde serinlemeye mahkum olurlardı!

Mesut çalımlar, Mesut ortalar, Mesut pas atar arada da birileri dokunup golü atardı!

Tıpkı Garrincha ve Pele gibi!

Setbaşı Sakaldöken Yokuşunda başlayan dostluğumuz, ben meslekte yolumu çizince rotasını değiştirerek, medya-sporcu birlikteliğinde rayına oturmuştu.

Ağır hastalığının yaşamını kabusa çevirdiği o günlerin birinde hiç haber vermeden çalıştığım medyadan kalkıp ayağına Vakıfköy'e gitmiştim Mesut'un.

Kanser hastasıydı yaşayan efsane. Saçları dökülmüş, gözünün feri sönmüş, bir deri bir kemik kalmıştı.

Son bir gayretle ve iki de bir mola vere vere konuşabildi benimle.

Medyaya özgü son konuşması olmuştu kendisiyle 2019 yılında yaptığım bu röportaj.

Bitince de 'bir kuşak onunla mesut, onunla şen olmuştu' başlığını atmıştım.

Sonra bu başlık, dalga dalga yayılarak sosyal medyanın klasikleri arasına girdi.

Çok alıntılandı bu röportajım, gerçek kaynağını belirtmeye tenezzül etmeyenler tarafından.

İntihal denilen terbiyesizlik böyle bir şey işte.

Utanma, sıkılma, mesleğe saygı olmayınca yarın da başkalarından ilintileyerek kendilerine sahiplenirler!

Röportajımız bitince oturduğu koltuğun arkasından boynuna sarılarak o unutulmaz pozunu vermişti benim için.

Son kez benim konuğum oldu Mesut Şen.

Son fotoğrafı benimle çektirdi.

Ve ne yazıktır ki;

Mesut Şen o muhteşem kariyerine yakışır paralar kazanamadan göçtü gitti bu dünyadan.

70'li yıllarda altına bir Mustang araba çekebilmiş, bir de Setbaşı Sakaldöken Yokuşu'nda eşinin oturmaya devam ettiği mütevazi dairesini almıştı.

Hepsi bu kadar...

Beşiktaş'a gitmiş huzur bulamamış, sonraları 'Bursaspor gibisi yokmuş' diyerek yaptığı tek transferinin kendi istediği için değil, o günün yönetiminin paraya ihtiyacı olduğu için gerçekleştiğini yana yakıla itiraf etmişti.

Bugün oynayabilmiş olsa, milyon avrolarla kesesini doldurarak 'milyoner' olmanın keyfini sürdürecek Mesut Şen, o günlerin kazancıyla ve 'orta direk' seviyelerinde bir topçudan öteye geçemedi.

Alt yapı antrenörlüğünde de Bursaspor'u yönetenler maalesef bu büyük oyuncunun emeğinin karşılığını teslim edemediler.

Hastane kapılarında süründürerek, anasının ak sütü gibi hakkı olan maaşını bölük börçük ödeyerek yaşarken adeta cehennem çektirdiler ki Allah bunun hesabını öteki dünyada mutlaka kendilerinden soracaktır.

Yeri doldurulamayacak bu büyük futbolcu 2 Ağustos 2020 günü yaşama gözlerini yumarak aramızdan ayrılıp gitmişti.

Bugün 4'nci ölüm yıldönümüydü Mesut Şen'in.

Bursaspor'a özgü özel günlerin takipçisi, eski futbolcu yüreği ahde vefalı dost Mehmet Ceylan'ın girişimiyle Bursaspor Yönetimi bu kez kayıtsız kalmayarak onun ruhunu şad etmek için Emir Sultan mezarlığına gelmişti.

Oğuzhan Kutlucan'ın liderliğindeki yönetime.

Yıldırım Belediyespor Kulübü Başkanı ve belediye başkan yardımcısı Selim Yolgeçen eşlik ederken, anmanın kusursuz olması için elinden geleni esirgemeyerek örnek bir sahipliği yaptı.

Bir avuç Mesutsever arasında yerlerini alan gazeteci Mehmet Gerçeksi, eski futbolculardan Ersel Ağaçe, divan kurulu başkanı Gökhan Tuzlacıoğlu, Gençlik Geliştirme Program Sorumlusu Mesut Ünal, U 19 Takımı Teknik Direktörü Turan Şen, Bursaspor Taraftarlar Derneği Başkanı Kemal Gürmen Saruhan ile amigo Ardiles'in de bulunduğu (Enver Yorgun) kadim dostları okunan Kur'an tilavetinin ardından kendisiyle ilgili anılarını paylaşarak efsane futbolcuyu yad etmiş oldular.

Onu anmadan, anarken de duygularımı sizlerle paylaşmadan edemedim.

Ne demiş sporun büyükleri;  

'Efsaneler asla ölmez, bizimle birlikte yaşamaya devam ederler'

Sen de unutulmayacaksın Mesut Şen.

Seni unutamayan Bursasporlularla birlikte aramızda sonsuza dek yaşamaya devam edeceksin.

Mekanın cennet olsun...

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları