22. Cevat Soydaş Basketbol Turnuvası'na dahil Tofaş ile Galatasaray NEF arasında oynanan karşılaşma bitip de eve döndüğümde yazımın başlığı için bir süre düşündüm bilgisayarımın başında.

Ne diyebilirdim?

Örneğin;

'Özel değil de sanki resmi maç gibiydi.'

'Sertlikte sınır tanımadılar.'

'2023 model Tofaş seyircisiyle buluştu'

Vs, vs...

Bilindik klasik başlıklardı bunlar; öyle farklı bir şey olmalıydı ki; ismin cazibesine kapılan 'kimmiş bu' diye merak ederek sonuna kadar okusun yazımı.

En uygunu, en güzeli, en anlamlısı oldu bana göre 'Berke geliyor Berke' başlığı.

Neden mi?

Anlatayım o zaman.

Berke Büyüktuncer Tofaş alt yapısından yetişen bir oyuncu.  2 Eylül 2004 doğumlu ve 2.04 metre boyunda.

Temmuz  2022'de İzmir'de yapılan FİBA 18 Yaş Altı Erkekler Basketbol Avrupa Şampiyonası'nda sergilediği başarılı performans; Berke'nin hızla çıkacağı belli olan kariyer basamaklarının ilk adımı gibiydi.

Millilerin her maçından sonra skor kadar Berke'de konuşulur olmuştu.

Şampiyona sonunda tutturduğu 12,3 sayı, 7,4 ribaunt, 2,1 asist ve 2,1 top çalmalık istatistikleri kendisini organizasyonun 'en değerli beş oyuncusu' arasında sokarken, basketbolumuz da geleceğinin parlak olacağı yadsınamaz bir yıldız adayının yükselişine tanıklık edecekti.

Tesadüf müydü yoksa bir cevherin ilk parıltıları mı saçılıyordu ortalığa; bir maç kafi geldi kesin teşhisi koymak için.

Bu (dün) akşam Tofaş'ı izlemek için gittiğim salonda sadece benim değil, sporseverlerin de ilgisi, kadroya yeni katılmış yabancılarda değil; parkede NBA draft  seçmeleri için kendini şimdiden hazırlayan Berke'nin yaptıklarına çevrilmişti.

Aldığı 25;32'lık süreye 8 sayı, 8 ribaunt, 1 asist, 1 blok sığdırması kadar; Yunanlı yeni antrenör Dimitris Priftis'e  'beni unutma' mesajı göndermesi önemliydi benim için.

Sırım gibi fiziği, savaşçı kimliği, iyi sayılacak dış şutu, blok ve ribaunt potansiyeli ile Galatasaray NEF maçında takımının 'en iyisi' olarak öne çıkıp alkışlanan Berke'nin yeni basketbol sezonunda adından çok söz ettireceğine inanıyorum.

Genç yıldız adayı bu çizgisini biraz daha yukarılara taşır, şimdilik en büyük handikabı olan dış şutunu biraz daha geliştirilebilirse NBA kapısını da ardına kadar açacaktır.

Kulübün Mehmet Okur'dan sonra keşfettiği en büyük mücevherlerden birisi konumunda şimdiden Berke.

Fiziği yaşına göre mükemmel, bir uzun için fundemantali de iyi sayılır; en önemlisi öz güveni müthiş ve gözü çok kara.

Yunancı coach Priftis'i de kutlamak gerekiyor. Alt yapısından yetişen oyuncusuna tanıdığı özgürlükle, yüklediği sorumluluk için.

Haydi bakalım Emre Tanışan; 4 numaralı formayı kapman için bundan sonra biraz daha fazla çalışman gerekecek!.

Çok mu abarttım acaba; hiç sanmıyorum;

Ya da size göre uzun mu oldu bu övgü; kesinlikle hayır.

 Keşke salona gelseydiniz de; o göz kamaştıran performansına canlı olarak tanıklık etseydiniz.

Tofaş geçen yıl yaşadığı hayal kırıklığının ardından bu yılki yabancı rotasyonunu Tyler Ennis dışında tamamıyla değiştirmiş durumda.

Böyle olunca farklı karakter ve pozisyonda 6 yeni oyuncunun alışması biraz daha zaman alacaktır.

Dün akşam annesinin hastalığı nedeniyle ülkesi ABD'ye giden ve bir süre için kendisine izin verilen Kyrie Thomas dışında bir de İlkan Karaman yoktu kadroda. Coach Priftis idmansız olsa da Beşiktaş'tan tanıdığımız yeni transfer Joshua Reaves'a da 16 dakika gibi iyi sayılacak bir süre parkede tuttu.

Adı üstünde özel turnuva olunca; sahanın içindeki trafiğe yetişebilmek de kolay değil!.

Girenlerle çıkanları not ederken şaşırıyorsunuz.

Kimyaları oturmamış, henüz birbirlerini tanımaya çalışan iki takımın kıran kırara maçını izledik Nilüfer'deki salonda.

Hep bir şeyler eksik kaldı; savunma yapamayanlarla, şut sokamayanlar ilk iki çeyrek Tofaş'ta fazlaydı!.

Gerilerden gelip, vites büyüttüğü son çeyrekte ise Rob Gray JR'ün olağanüstü performansıyla rakibini yakalayıp skoru eşitledi. (65-65)

Kırılma anlarında yapılan bireysel hatalarla, girmeyen şutlardan sonra momentum yeniden konuk takıma geçince maçın sonunu iyi bitiren Galatasaray oldu. (79-84)

Bol rotasyonlu, zaman zaman sertlik dozunun arttığı göğüs göğüse temaslı maçtan kendi adıma büyük keyif aldım. Berke'nin dışında da kadronun yeni combo guardı Rob Gray'ı çok beğendim.

Kesinlikle bu yılın adından söz ettirecek kısalarından birisi olacak. Çok çabuk ve tempolu oynamayı seviyor. İlk iki çeyrek çemberi dövüp, son çeyrek alev alan Gray'in takımın sezon içinde en önemli skor opsiyonu olabilecek kapasitesi var.

Diğerleri için biraz daha beklenmeli.

Galatasaray yine iyi ve potansiyelli bir kadro kurmuş.  İki kısa Braıan Rodas'la, Dylan Mcİntyre hem dış şutu olan, hem de gözü sürekli çemberde atak üstüne atak eden potansiyelli  oyuncular. Eski Tofaşlı Raymar Morgan'da bu ikili gibi şutu bulamayınca sürekli çembere penetrelerle yaklaşmaya çalıştı.

 Savunmalarını şimdiden üst seviyelere çekmişler. Bu kadrola daha izinli olan Dee Bost katılacak.

Sözün özü; Galatasaray NEF için bu sezonun yine en dikkat edilmesi gereken takımlarından birisi olacak diyebiliriz. Ligde 'çantada keklik' statüsünde çok az takım kaldı zaten.

İlk maçta eksik Fenerbahçe BEKO, ucuz ama kaliteli yabancı getirmede özel bir uzmanlığa sahip Gaziantep Basketbol'u skorun sürekli el değiştirdiği maçın son saniyesinde Dyshawn Pıerre'in basketiyle yenebildi.

Bursaspor'un ilk maçı deplasmanda Gaziantep'le olduğu için özel bir gözle izledim bu maçı. Hemen söyleyeyim işimiz bayağı zor. Çember altına Mohammed Jaiteh ve Alpha Kaba'dan sonra şimdi de John Egbonu.

Sert, uzun savunmasını iyi yapan atlet bir oyuncu. Ligin başına yeni bir kara bela daha.

Sarışın ABD'lı oyun kurucu Conner Frankamp açık alan bulunca çembere gidip bitirirken, yüzdeli de şut sokabiliyor. Codi Miller Mcİntyre'de 1 ve 2 numarada skorer bir görüntü sergiledi.

Frutti Extra Bursaspor 5. yabancısı tamamlamada hayli geç kaldı. Bu transferin Gaziantep deplasmanına kadar bitirilmesi gerekiyor.