Basketbol Süper Ligi'nde mücadele eden kulüplerin; Lig Kurulu'ndan 2024-2025 sezonu itibariyle '6 yabancı' isteyecekleri iddia ediliyor.

Fikir henüz taslak halinde olsa da; çoğunlunun arzusu aşağı yukarı bu yönde.

Peki bu talepte neden ısrar ediyor kulüplerimiz?

Yerli oyuncu fiyatları pahalı olduğu için!

Bizim çocuklara verecekleri paraları, yabancıya aktarınca 'işler düzelecek' sanıyorlar.

Akıllarınca burunlarını sürttürecekler!

'Oh olsun size, madem öyle, işte böyle' deyince; ortalık güllük gülistanlık olacak!

'Ne ala memleket' değil mi?

Oysa;

Yerli oyuncu yetiştirmeye tenezzül etmeyenlerin; arz fazlası yabancılarla kadrosunu oluşturma çabalarının hiç bir mantıklı tarafı yok.

İşin külfetine katlanamayanların, sıra nimetini bölüşmeye gelince 'yabancı hayranı' kesilmesi akla da mantığa da sığmıyor.

İşimiz gücümüz hazıra konmak;

'Oyuncu yetiştirmek' bir kaç istisna dışında her kese zul geliyor.

Aslında Türk basketbolunun bir türlü çözümleyemediği en büyük sorunu da tam burası!

Kulüplerimiz tembel, oyuncu yetiştirmeye çaba harcamıyorlar.

Alt yapılar için antrenörü maaş ödemek bir külfet!

Sadece maaşı olsa yine iyi;

Sigortası var; ek giderleri var;

Biraz gönüllerini hoş tutmak istersen primi var!

Zor iş vallahi!

Oyuncu yetiştirmek istiyorsan elin cebinden çıkmayacak.

Antrenmanlar için salon da gerek,

Kim uğraşacak bu kadar teferruatla!

Nasılsa önümüzde federasyon seçimi var, muhtemelen Hidayet başkan yine aday,

Yeniden devam edebilmesi için kulüplerin desteğine ihtiyacı var.

'6 yabancı' diye tutturanların gönlünü mü kıracak!

'Verdim, gitti' dersin, seçilmek garanti (!) bu kadar basit...

Her fazla yabancı, bir yerli oyuncunun önünü tıkıyormuş;

Bizim çocukların oynama süreleri iyice azalıyormuş, kimin umurunda.

'Günü kurtarmak' dururken düşündüğün şeye bak!

Kafa bu; değişmez, değiştirilemez...

İroni yaparak anlatmaya çalışsam da;

An itibariyle kulüplerimizin çoğunluğu için 'altyapı kocaman bir angarya, boşa harcanmış paralarla eş değer' demek!

Yabancı oyuncu sayısı artınca her şey güllük gülistanlık olacak sanılıyor.

Tersine; bakınca ayaklarına kurşun sıkıyorlar ama; kimse felaket için önlem alınsın diyemiyor!

Geneline bakılınca alt yapısından en rantabl şekilde faydalanmaya çalışan kulüp sayısı gerçek bağlamında iki, bilemediniz üç tane.

Tofaş ve Beşiktaş bu statüde en dikkat çekici kulüpler.

Kendi öz kaynak oyuncularıyla, transfer ettiklerini ligde ve Avrupa'da oynatmaya çabalıyorlar.

Tofaş'ta Özgür Cengiz, Mustafa Kurtuldum, Ege Demir, geçen seneden Berke Büyüktuncel;

Beşiktaş'ta Kerem Kuthan Konan, Berk Uğurlu, Yiğit Arslan, Berkan Durmaz, Samet Yiğitoğlu;

Anadolu Efes'le, Fenerbahçe BEKO gibi Euroleauge kulüpleri içinse yerli oyuncu talep fazlası; 'angarya' demek!

İsimleri var, suretleri yok...

Melih Mahmutoğlu gibi skorer bir oyuncu Fenerbahçe'de çoğu maçı süre alamadan tamamlamış durumda.

Kendi ligimizde de maçların akışına göre oynatılıyorlar.

Anadolu Efes bu konuda sicili en kötü kulüp.

Yetiştirdikleriyle, transfer ettiklerini oynatmıyor, oturtuyorlar!

Sanki saksıdaki süs çiçekleri yerliler...

Galatasaray EKMAS ile Pınar Karşıyaka gibi bir zamanların önemli alt yapı kulüpleri; eski üretkenlerinden uzak kalınca tamamen yabancıya dönmüş durumdalar.

Ziya Uyanık, Suat Olca, Cihangir Başaran, Nihat Mala gibi isimler KSK'da yetiştikten sonra 90'lı yıllarda Bursa'ya gelerek Tofaş ve Oyak Renault'ta forma giymişlerdi.

Şimdi ise!

En iyi yerlileri Kenan Sipahi bile dışarıdan transfer;

O zaman nasıl düzelteceğiz Türk basketbolunu?

Kendi yetiştirdiklerine kimler güvenerek cesaretle dakika verecek?

Yerlilerin çok para istemesi yabancıya evrilmede bir neden olarak gösterilse de, arz fazlası oyuncu sayısı az olduğu için fiyatlar yükseliyor.

Onlarda bu dezavantajın getirdiği avantajı kullanarak, tutturdukların rakamda ısrar edip piyasayı arttırıyorlar.

Olayın özü budur...

Oyuncu yetiştirmezseniz talep artınca arzın olmadığı yerde fiyat yükselir.

Bakalım federasyon 'seneye 6 yabancı olsun' diye şimdiden kendilerini yırtmaya başlayan kulüplerin bu talebine karşı nasıl bir tutum takınacak?

'Hido başkan' emriniz başımızın üstüne mi' der,

Yoksa 'yettiniz artık, kendi oyuncunuzu kendiniz yetiştirip bir işe yarayın' diye alayına birden şarlar mı?

Bekleyip, göreceğiz...