Sporda iddia / bahis / skandallarının ardı arkası kesilmiyor.

Nedir 'bahis skandalı' anlatmaya çalışalım.

Maçların skoru üzerinden ince dokunuşlarla kumar oynuyor sporcular!

Futbolda ezelden beri bilinen bir şeydi zaten;

Basketbolda çok yangın;

Bu işin müdavimi hakemlerin olduğunu camiada bilmeyen de kalmadı.

'Nerede duracak?' derken;

Şimdilerde hentbola da sıçramış bu virüs gibi bedeni saran, sarınca da gitmek bilmeyen kötü alışkanlık.

'Nasıl olabilir böyle bir şey' diye soruyorsunuz değil mi kendi kendinize?

Bal gibi de oluyormuş meğerse.

Son olarak Erkekler Hentbol Süper Ligi'nde oynayan Bursa Nilüfer Belediyespor'da yönetim; iddia oynadıklarını saptadığı 11 oyuncusunun sözleşmelerini tek taraflı olarak feshetti. 

Şubenin an itibariyle sadece 4+4= 8 oyuncu kalmış elinde!

Bir kulüp düşünün;

Altısı sahanın içinde, birisi kalede 7 oyuncu ile oynanabilen bir spor dalında kulüp; yaşanan skandal sonrasında topu topu 8 hentbolcuya mahkum bırakılıyor.

Şimdi 4'ü alt yapıdan, 4'ü şikeye bulaşmamış 8 mevcuduyla kara kara düşünüyor olmalıdır Nilüfer Belediyesi hentbol şubesi.

Asıl vahim olanı;

İlk yarıyı 10 maçta 5 galibiyet, 5 yenilgi ile 5. sırada bitiren şubenin; ara transfer mevsimi olan Ocak 2024'de kadrosunu takviye edemezse lig maçlarına çıkamayacak pozisyona gelebilme olasılığının bulunduğu gerçeği. (Ligin ikinci yarısı 5 Şubat'ta başlıyor)

Şöyle düşünün; 

Profesyonel sporcusunuz;

Formasını giydiğiniz kendi takımınızın maçında kendinize kişisel menfaat sağlamak için / yani para kazanmak için / skor ayarlamasına gidiyorsunuz!..

Skor farkı ikili mi olsun, yoksa tekli mi?

Olacak şey değil...

Bile bile gol atmamak (!), atılması gerekenleri bile bile kaçırmak (!) bir süre sonra federasyonun da dikkatini çekince düğmeye basılmış.

Nilüfer Belediyespor Kulübü Yönetimi de, şikenin başka bir türü olan iddiacıları kapının önüne koymuş.

Alkışlanacak bir operasyon; 

Şimdi sorulması gereken soru şu;

Kendi takımlarında bile bile skora ayarlama çeken bu sporcular, acaba yarın öbür gün başka kulüplerde hentbol oynayabilecekler mi?

Yada bu rezaletin ortaya çıkmasına öncülük eden Hentbol Federasyonu; söz konusu isimlere yeniden lisans verilmemesi noktasında kararlı bir tutum sergileyebilecek mi?

Nasıl olur da yarı profesyonel bir sporcu (hentbol için bu tabiri kullandım. Yoksa artık amatör olarak spor yapan kalmadı gibi bir şey) kendi takımının yenilmesi pahasına skor üzerinden iddia oynamalara kalkar?

İğrenç ve utanılası bir durum.

Kendisinden sonra gelecek kuşaklara da kötü bir örnek.

Cezasız kalmamalı, gerekirse ömür boyu hentboldan men edilmeliler.

Buraya kadarı buzdağının sadece suyun üstünde kalan kısmıydı.

Altlarda yani görünmeyen tarafta; bahis denilen virüs vücudu habis bir ur gibi sarmış durumda. 

Rezaletin daniskası yaşanıyor;

Yaşanıyor da ilgililerin gıkı bile çıkmıyor;

Madalyonun tersini çevirirsek; 

Basketbol hakemleri içinde küçük de olsa bir azınlığın, uzunca bir zamandır maç sonuçlarını manipüle edecek şekilde yönetim tarzı sergiledikleri iddia ediliyor.

Doğru mudur, yalan mıdır araştırıp, ortaya çıkartacak kişi ya da kurum federasyonla, MHK.

Ben kendi payıma bugüne kadar hiç bir somut açıklamadı duymadım federasyondan da, MHK'nden de.

Sinek küçük ama mide bulandırırmış.

Midemiz bulana bulana bu söylentileri sadece dinlemek ve sineye çekmekle yetiniyoruz maalesef. 

Peki kulüpler ne durumda derseniz?

Maalesef yurt dışı bağlantılı yasa dışı bahis şirketleri üzerinden büyük miktarlarda para kazanmak için kurulmuş naylon takımlar olduğu her kesin malumu!

Düzeni kurulunca kendi kafalarına göre takılıyorlar!

Skora ve oynanan bahsin oranına bağlı olarak oyuncularını maçın içinde rotasyona tabi tutanlar mı ararsınız!

Kenara gelenlerle, içeri girenleri mi?

İddiası yatınca da takımın kenarda oturan X ismine 'bana bugün faraza 800 bin TL kaybettirdin' diyerek üzerine yürüyenleri bile olmuş!

Bunların hepsi yaşanmış şeyler;

Çalınan ya da çalınamayan bir düdükle karşı taraftan, öteki tarafa giden maçlar;

Ve bu düdüklerle katlanan kazançlar!

Sözün özü; sporda bir iddia çetesi olduğu yadsınamaz gerçek.

Bu son derecede tiksindirici ve kabul edilemez bir çirkinlik. 

Federasyonlar çözemiyorsa, devlet bu işe el atmalıdır.

Salt kendilerine kişisel menfaat sağlamak için maçları manipüle eden bir avuç azınlığın çanına ot tıkanmazsa; kötülüğe baka baka yolunu yeni değiştirenlerle ivmelenecek yozlaşma çığ gibi büyür; 

Büyüyünce de bir daha önünü alamazsınız.