O kongreye yetişemedim.

Bursaspor'un üçüncü dönem başkanı Hayri Terzioğlu'nun Tayyare Sineması'ndaki seçimde söylediğini anlatmıştı meslek büyüğüm rahmetli Feridun Evrenesoğlu.

Kürsüye çıkıp konuşmasına başlayınca; siyasi kimliğinden ötürü bayağı muhalefet edilmiş Terzioğlu'na.

O da kızıp; ' Böyle her adaya hakaret edecek olursanız; gün gelir Bursaspor'a başkan bulamazsınız' sözünü sarf etmiş.

1967'de başkan olan Terzioğlu'ndan tam 56 yıl sonra Bursaspor tarihinde ilk kez 'başkanını prosedür gereği belirlediği halde, mevzuatı tamamlayamadan bitirdiği bir kongre gerçekleştirdi.

 Sözde başkan; çıkıp konuşunca özde başkan olacaktı, protestolara kızınca çekip gitti.

'Şimdi de olacak' diye sormakta haksız mıyız?

'Recep Günay firari başkan' olmuyor mu bu durumda !?

Herkes stadyumda neyin nasıl geliştirdiğini, nelerin döndüğünü çok iyi gördü;

Oraya gelen 307 kişi sana saygı gösterip listeni onaylamış;

Bağıran istediği kadar bağırsın; gel işini yap, listeni açıkla teşekkür et sonra git.

Koskoca kulüp ne hallere düşürüldü; insan kafayı yiyecek gibi oluyor.

Adı kongreydi ama içeriği bomboştu;

Heyecan, coşku ne gezer; umudun kırıntısı bile yoktu;

Valimiz yarın öbür gün bu şehre muhtemelen asosyal birisi olarak veda etmeye yeminli gibi.

İnsan maç sevmeyebilir belki ama; ayıp olmasın diye kongresine şöyle bir uğrar, 10 dakika sonra da bir mazeret uydurarak (!) çekip gider.

Bir ilk olarak tarihe geçtiniz sayın Canbolat sizi tebrik ediyorum!.

Devam edelim;

Neredeydi eski başkanlar?

Kimseyi göremedik.

En önce onların koşması gerekirdi oysa.

' Bakarsınız görev bize ihale edilivermiş, belli mi olur?' diye mi düşündüler içlerinden; insan merak etmiyor değil!.

Hani protokol, hani seçim atmosferinde kaşkollarıyla, şapkalarını takarak tesislere koşan milletvekilleri(!),

Hepsinden vazgeçtim böyle günlerin olmazsa olması belediye başkanları niye teşrif etmezler kongreye?.

Alinur başkanın mazereti vardı diyelim; Mustafa Bozbey, Recep Altepe, Turgay Erdem, Oktay Yılmaz'ı aradı gözlerimiz!..

Eskiden divan dakikalarca gönderilen telgrafları okur, aranjmanlarla buketleri koyacak yer bulunmazdı.

Bir telgrafla, bir buketi bile çok görmüşler Bursaspor'a; dün bunu anladım.

Aslında çoktan bitmiş, tükenmiş Bursaspor; sahibi kalmamış; camia gerçekleri bile bile akıntıya kürek çekiyor gibi geldi dün bana.

Aslında bundan sonra olacaklar da biliniyor!.

Recep Günay mazbatayı  alır almaz; en kısa sürede yeni olağanüstü kongre için karar alacaktır.

Çünkü başka çaresi yok;

Zaman kaybederken, yine birbirimizi yiyecek;

Rakipler sezon açıp,çalışmalara başlarken; biz papatya falı açarak medyumluğa soyunacağız.

Tevatür bu ya; camianın hatırı sayılırları Ali Ay için bastıracaklarmış!..

Ali Ay'da ' Başkan olurum ama; önce bir önüme 200 milyon lira parayı koysunlar; gerisini ben hallederim' diyormuş!..

Doğruysa tabii...

Kim koyacak o parayı ?.

Var mı böyle bir kaynağı gözü kapalı aktaracak birisi, ya da birileri.

Olsa adam kendisini başkan olur; niye Ali Ay'a versin ki?

Hiç büyükşehirden bir şey beklemesin Ali Ay; gücüne güveniyorsa çıksın ortaya.

Kongre yapmadık camia olarak pazar günü, geleceğimizi kendi ellerimizle belirledik.

Bir mucize olmazsa da; Bursaspor kendine başkan filan bulamaz!.

Bulundu diyelim; onu da kendine bile bilindik muhalif azınlık kabullenmez.

Bir kez gördük pazar günü gerçek yüzlerini...

Ötesini artık anlatmaya içim elvermiyor.

Aynaya bakınca komşu Eskişehirspor'u görüyorum çünkü...

Hasılı kelam bir koca çınarın dibine darı ektik el birliğiyle;

Tarihin yapraklarını da yırta yırta tükettik; artık yolun sonudur.

Ne diyelim;

Gazanız mübarek olsun....