Atatürk'ü 'yapay zeka' ile izlerken, aklımdan neler geçti neler

2024.06.08 18:53 - Son Güncellenme: 2024.06.08 18:53
A

Türkiye Kültür Yolu Festivali, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, 2021 yılından itibaren Türkiye'nin çeşitli illerinde düzenlenmeye başlanmış bir kültür festivali.

Düzenlenme amacı ise, Türkiye'nin uluslararası marka değerini yükseltmek ve tarihi ve kültürel birikimleri cazibe merkezi haline getirmek.

T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilk kez 2021 yılında Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'nin gerçekleştirilmesi ile başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, 29 Ekim'de Atatürk Kültür Merkezi'nin açılması etkinliğiyle farklı bir ivme kazandı.

2022 yılında festival; Ankara Başkent, Çanakkale Troya, Diyarbakır Sur ve Konya Mistik Müzik Festivali olarak;

2023 yılında ise Nevşehir Kapadokya Balon ve Kültür Yolu, Erzurum Palandöken, Trabzon Sümela, İzmir Efes, Gaziantep Gastro Antep ve Antalya olarak çeşitlendirildi.

Aralık 2023'te festival, Avrupa Festivaller Birliği (EFA) üyesi kapsamına alındı.

2024 yılında festival programına ise 13-21 Nisan'da Adana'daki Portakal Çiçeği Karnavalı ile başlandı. Festival yıl boyunca, 25 Mayıs-2 Haziran Şanlıurfa, 1-9 Haziran Bursa, 8-16 Haziran Samsun, 22-30 Haziran Trabzon, 29 Haziran-7 Temmuz Van, 3-11 Ağustos Nevşehir, 17-25 Ağustos Erzurum, 31 Ağustos-8 Eylül Çanakkale, 14-22 Eylül Gaziantep Gaziantep Uluslrarası Gastronomi Festivali, 21 Eylül Ankara, 29 Eylül Konya (Konya Mistik Müzik Festivali), 28 Eylül-6 Ekim İstanbul, 12-20 Ekim Diyarbakır, 26 Ekim-3 Kasım İzmir, 2-10 Kasım Antalya Kültür Yolu Festivalleri ile sürecek.

2024 yılında festivalin düzenleneceği illere bu yıl ilk kez Bursa'da dahil edildi.

2024'e ev sahipliği yapan illerdeki pek çok müze ve ören yeri, festival süresince saat 22.00'ye dek açık tutulacak.

Yine 2024 yılındaki festivalde düzenlenecek sergilerde Frida Kahlo, Pablo Picasso, Sebastiao Salgado, Refik Anadol, ve Güvenç Özel gibi sanatçıların eserleri sergilenecek.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu yaptığı açıklamada; her yıl 5 yeni kentin festival programına ekleneceğini, 2028 yılına gelindiğinde35 kentte festival düzenleneceği bilgisini verdi.

Burada virgül koyarak şu soruyu sormak istiyorum.

Böylesine güzel ve kapsamlı bir organizasyon düzenlenen kentlerin ihsanları / sanat severleri / tarafından yeterince ilgi ile takip ediliyor mu sizce?

Pablo Picasso, Frida Kahlo, Sebastiao Salgado, Güvenç Özel, Refik Anadol gibi kendi branşlarında uluslararası marka olan bu sanatçıları örneğin kaç kişi tanıyor, eserlerini görmek için salonlara koşuyor?

Refik Anadol denince akla; bir yazar mı yoksa mimariyi ve medya sanatlarını veri bilimi ve yapay zeka ile buluşturan çalışmaların sahibi birisi mi gelir ne dersiniz?

O zaman konuyu biraz açalım.

Dünyaca ünlü Türk medya sanatçısı ve tasarımcısı Anadol; Santralistanbul cephesini yapay zeka ile giydirdiği çalışması ile adından söz ettirmiş birisi.

Mimar ve akademisyen Güvenç Özel ise deyim yerindeyse sıra dışı ve olağanüstü bir sanatçı.

UCLA Mimarlık Fakültesi IDEAS Master programının teknoloji direktörü ve Los Angeles bazlı özel mimari ofisinin yöneticisi ayni zamanda.

Robert Kolej'de lise eğitimi tamamladıktan sonra Amerika'ya yerleşmiş;

Mimari, sanat ve felsefe eğitimi Bennington College'de, mimarlık masterini de Yale Üniversitesi'nde ödüllü olarak tamamlamış.

Biliyor muyuz isimlerini!; eserlerini görmeye gidiyor muyuz?

Hiç sanmıyorum;

Bakanlığın iyi niyetle yaşama geçirdiği 'Kültür Yolu Festivali''nin bugün tanıklık ettiğim görüntülerin ışığında 'kağıt üzerinde festival' tanımlamasından öteye geçemediğine karar verdim.

En azından yaşadığım şehir Bursa bazında.

Örnekler vermek istiyorum.

Öğle sıcağında pür telaş koştuğum tarihi belediye binasının karşısındaki  Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi'ndeki çini sergisini tek başına gezdim!

Hiç olmadı Bursa'nın güzel ilçesi İznik'in çiniciliğin merkezi olduğunu orta düzey tahsilli kesim biliyordur.

Öyle güzel işlemeli çini tabaklar var ki;  dakikalarca karşısında dursanız da o güzel motiflerin gizemini çözemezdiniz.

Kalabalıktan zor adım atılan bir Bursa cumartesisinde ve en yoğun bir destinasyonda kendini izlemeye gelecek sanat sever bulamayan bir çini sergisi!

Üzüldüm, uzun uzun da düşündüm;

En çok da 'Atatürk kültür yolunda' sergisini merak etmiştim;

Yerini bulmama Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi'nin sorumlusu yardımcı oldu.

Osmangazi Kent Meydanı'nda imiş!

Otobüs ya da metro ile ulaşmak daha zor.

Tabanvayla ve yaklaşık 20 dakikada gölgeden yürüyerek geldim meydana.

Meydanın eski halini hatırlayanlar iyi bilir.

Ulu önder Atatürk'ün günümüze yapay zeka ile uyarlandığı dijital veri heykelini; Kızılay'ın o tarihlerde kan aldığı otobüsün bulunduğu yere kurmuşlar.

Güneş tam tepede; sığınacak tente, şemsiye filan da yok;

O sıcakta ve dijital heykelin tam karşısındaki kanepeye oturarak; yarım saat Atatürk'ün ekrana yapay zeka ile hazırlanmış görüntülerini panodan izlemeye başladım.

Panoda rengarenk müsilaj benzeri bir karışım (!) bir süre çalkalandıktan sonra Atatürk'ün çeşitli mekanlarda yapay zeka ile uyarlanmış görüntülerine dönüşüyordu.

Koza Han'da çocukların arasında çay içirmişler ulu önder!

Palandöken'de kayak yaptı, Göbeklitepe'de tarihi ören yerini gezdi;

Kapadokya'da peri bacalarını dolaştı;

Çoğunluğu gençlik dönemi görüntülerden oluşuyordu;

Bir kısmını ise ne yanan söyleyeyim kendisine benzetemedim!

En çok da neye şaşırdım biliyor musunuz?

Benim o sıcakta başıma güneş geçerken, oradan sel gibi akıp giden yüzlerce insandan birisin bile dönüp de 'o ekranda ne oluyor acaba?' diye merak etmemesiydi!

Görüp de tanıyan olmuştur kuşkusuz, görmezden gelenler daha çoktu ama!

Dijital heykelin tam karşısında ise; festival kapsamında Yunuseli Hava Limanında verilen konser için beleşe dağıtılan biletler kapış kapış gidiyordu!

Bunca hoş sohbetten sonra sözü şuraya getirmek istiyorum.

Kültür ve Turizm Bakanlığının 'Kültür Yolu Festivali' henüz 3 yaşında;

Emekledikten sonra yürümeye başlayacaktır;

İçerik olarak her kesime hitap etmeyi amaçlayan bir hizmet skalası öncelikli amaç gibi görünse de;

Kültür ve sanattan uzak yetiştirilmiş insan profilimizin aklına 'festival' denince' maalesef dizi konserler geliyor!

Sergilerle, salonlara takılmaya pek alışık değiliz yani!

Büyük Atatürk'ün 'sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir' sözünün üzerinden neredeyse bir asır geçti.

Sanat sadece sınırlı duygularla, hislerin dışa vurumu değildir;

Sanat; her şeyden zevk almaya çalışan bir keyif koalisyonudur.

Bana göre tabii;

Ne kadar katılırsınız bilemem...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları