Arda Kardeşler'den sonra sıra kime geldi?

2024.11.01 17:10 - Son Güncellenme: 2024.11.01 17:10
A

Beşiktaş Başkanı Hasan Arat 'böyle istedi' diye maçın hakemi Arda Kardeşler'in bir kalemde üstünü çizmek' bu kadar kolay olmamalıydı'.

O maçı izledim.

Hem ekrandan canlı olarak, hem de sonradan geniş özetini...

Arda Kardeşler bir sürü hata yaptı, yanlış düdükler çaldı;

Doğrudur Beşiktaş'ın aleyhine verdiği bir çok kararları oldu.

Hatta Barış Alper Yılmaz'ı ikinci sarıdan atması bile gerekirdi.

Yapmadı, yapamadı...

Ama Arda Kardeşler'in  o maçta Galatasaray'ın da canını acıtacak bir çok yanlış tercihleri oldu.

Kazanınca hakemlerden iyisi yok; Kaybedince 'vay sen misin benim maçımı yöneten' diyerek elde giyotin kurban arıyor kulüpler.

Şimdi söyleyeceklerimi yazmasaydım içimde ukde kalırdı.

Kusura bakma Beşiktaşlı;

Arda Kardeşler hemşerimiz olur;

Ailesi sonradan görme değil, sülale boyu sporcudur.

Dedesi Acarlı 'baba İsmet';

Babası Bursasporlu kaleci Eser Kardeşler;

Kardeşi'de Hatayspor kalecisi Erce Kardeşler'dir...

Bursa'nın gururu ve onurudurlar.

Helal süt etmiş, haram yememiş sapına kadar delikanlı bir ailenin ferdine bir kaç yanlışı üzerinden ima yoluyla çamur atmaya kalkmayın e mi.

Arda Kardeşler ne Fenerli, ne Galatasaraylı, ne de başka bir şeylidir.

Bursalıdır, hakemdir, mühendistir, iyi aile babasıdır.

Dikkat edin de üstünüze yapışıp kalmasın o çirkin sözler...

Sonra kolay kolay temizleyemezsiniz.

Şaşırdığım şey; Hasan Arat gibi Olimpiyat Komitesi'nde görev yapmış, Türk sporunu uluslararası platformda saygın bir şekilde temsil etmiş beyefendi bir spor insanının celallenerek Galatasaray yenilgisini salt hakemin üzerine yıkmış olmaya kalkması.

Sanki o maçta Beşiktaş çok iyi oynadı, goller attı da verilmedi!

Gözümle görmesem inanırdım da iyi ki izlemişim.

Olayın TFF tarafı ise tam bir komedi..

Bir kurum 'bir başkan ya da kulüp istedi' diye çalışanını bu kadar kolay gözden çıkartmamalıydı.

Kardeşler kızağa alınınca bir şey değişmeyecek ki?

Biraz üstünden geçsin bakın neler olacak göreceğiz...

Galatasaraylıda bağıracak, Fenerbahçeli de...

Diğerleri de sıraya girerek kelle isteyecekler.

'Sonuç ne' derseniz,

TFF'de yönetimler değişse de,  zihniyet olduğu yerde durmakta.

'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' mantığıyla işler yürütüldüğü için futbolumuz olduğu yerde sayıyor.

Karadenizli başkan İbrahim Hacı Osmanoğlu'ndan bu yanlış diklenmeye ayni şekilde bir karşı dik duruş beklerdim.

Nafile konuşuyoruz;

Öyle anlaşılıyor ki bu düzen böyle gelmiş, böyle devam edecek.

Bakalım sırada şimdi hangi hakem var; onu da çok yakında anlarız.

Son yaşananlardan sonra içimden bu hafta sonu oynanacak çok kritik bir maça toy olduğu biline biline atanan Oğuzhan Çakır için 'Allah kendisine hakem şansı versin' demek geçiyor.

Daha 25 yaşında ve Trabzon'da oynanacak Trabzonspor-Fenerbahçe maçında düdük çalacak.

MKH hangi cesaretle bu atamayı yaptı bilemiyorum.

Çakır o gün sahada mücadele edecek bir çok oyuncudan daha yaşlı olacak ve hata yapmama adına tir tir titreyecektir.

Bilerek ve bilinçli olarak 'kurban' seçilmediyse her türlü riski göze alarak yapılmış bu görevlendirme, Türk futboluna ya 'Ahmet Çakar' kalibresinde yeni birisini kazandırır, ya da çocukcağız o yaşta 'elveda futbol' diyerek asli mesleği olan yüzme antrenörlüğüne döner.

Tam bir 'kırk katır mı, kırt satır mı? sendromu...

Yazımızı bağlayacak olursak;

Gece en çok kim iyi bağırıyorsa (!); ertesi sabah federasyon o bağırışın desibeline bakarak kendine yeni mevziler kazıyor!

Birisi gidiyor, yenisi geliyor;

Ama hiç bir şey değişmiyor...

Havanda su dövüyor, büyüklerin nabzına göre şerbet veriyorlar.

Kısa ve net özetidir son yaşananlar.

Rahmetli Aziz Nesin hayatta olsaydı; futbolda yaşanmış parodilerin üzerinden üç ciltlik şahane bir kitap daha yazardı!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları