Anadolu Efes üç kısasıyla kupa finalinde resital yaptı...

2022.02.22 18:10 - Son Güncellenme: 2022.02.22 18:10
A

Basketbolda Türkiye Kupası'nı 12. kez müzesine götüren Anadolu Efes; kısa rotasyonunun müthiş performansı ile sonuca gitti.

Özetle geride kalan pazar günü Bursa'da üçlü sacayağının (Vasilije Micic, Shane Larkin, Rodrigue Beaubois) bir kez daha takımları lehine belirleyici faktör olduklarına tanıklık ettik.

'Avrupa'nın en iyi oyun kurucuları' olarak kabul eden süper ikiliye, finalde Rodrigue Beaubois'in katkıları da eklenince; önemli aslarını sakatlık nedeniyle oynatamayan Fenerbahçe BEKO'nun güçlü rakibi karşısında yapabileceği fazla bir şey kalmadı.

'Bermuda Şeytan Üçgeni'ni rakipsiz kılan ortak özellikleri; hem point guard (1 numara) hem de skorer guard  pozisyonunda (2 numara) eş değerde  katkı vererek oynayabilmeleri.

Basketbol terminolojisiyle söyleyecek olursak;

Üçü de keskin şutör, üçü de bire birleri kusursuza oynayabiliyor, üçü de kalabalık savunmalara gözlerini karartarak dalarken tepeden perdelemeleri iyi kullanarak çembere atak edebiliyorlar.

Savunma sertlikleri de kusursuz olunca; Ergin Ataman'ın 'trible organizasyonu'  Anadolu Efes'i çok farklı uç noktalara taşımış durumda.

Bir antrenör için bu üçlü ile birlikte çalışmak 'çok özel ve ayrıcalıklı olmalıdır' diye düşünüyorum.

Micic'in 1 numarada çok istekli başladığı finalde; Larkin ile Beaubois'de de işin ucundan tutunca Fenerbahçe BEKO daha en başında çözümsüzleriyle boğuşmaya başladı.

Hem sokan, hem savunan, hem de içeri yaptıkları ataklarıyla çemberin altını adeta paramparça eden üçlüye; ekstra bir gününde olan dev uzun Tibor Plaiss'de ilave güç olarak olağanüstü destekler verdi. 'Plaiss final performansıyla 'en değerli oyuncu'; MVP ödülüyle onurlandırıldı)  

İçeriye indirilen her topu sayı ile bitiren Alman pivot, zaman zaman perdelemeler üzerinden dışarıya çıkarak bulduğu isabetli üçlükleriyle de adeta 'uzun bir forvet gibi' oynamaya çalıştı.

Özetle Anadolu Efes'in fantastik üç kısasıyla;  yıllardır 'back up/ yedek/ uzun' olarak tanıdığımız Tibor Pleiss'in birlikte sergilediği resital, Fenerbahçe BEKO'nun direnç gösteremeden kaybetmesinin en büyük nedeniydi.

Tamamen dolu tribünler önünde oynanan maçta Fenerbahçe BEKO sadece seyircisiyle üstün olan taraftı.

Üç önemli asını (Pierria Henry, Nando de Colo, Jan Vesely) böylesine önemli bir maçta oynatamamaları kuşkusuz büyük bir şanssızlık oldu.

1 numaradan oyunu organize bir şekilde başlatamayınca; takım kendi sisteminin dışında ve çok başıbozuk bir şekilde oynamak zorunda kaldı.

de Colo gibi elit bir skorerle, Vesely gibi atlet ve savunmacı bir 5 numaranın eksikliği maçın her enstantanesinde kendisini fazlasıyla hissettirdi.

Skora direnen ve sonuna kadar direnç gösteren Marko Guduric'in yanı sıra çember altında Devin Booker; hırsı ve pes etmeyen görüntüsüyle sarı lacivertlilerin maça tutunan isimleriydi.

Eksik olsalar bile, Fenerbahçe BEKO'nun genelde savunma bağlamında handikaplı bir kimyası var. Birebir savunmalarda kolay geçilen kadro, bu maç itibariyle çember altında da yeteri kadar sert görünmedi.

Salonu son koltuğuna kadar tıka basa dolduran seyirci ilk günün aksine centilmenliği ön planda tuttu. Küfürlü tezahüratları neredeyse hiç duymadık. İyi olan her hareketle,  ilgi çeken her basketin ayni oranda alkış toplaması görmek istediğimiz güzellikler arasındaydı.

Final four organizasyonunu üslenen Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün ufak tefek kusurları dışında sınıfı geçtiğini söyleyebiliriz.

Her yere yetişebilmek kuşkusuz kolay bir şey değil. Ne var ki her çeyrek sonunda istatistiklerin medyaya bir şekilde ulaştırılması gerekirdi; bu konuda maalesef sınıfta kalındı.

Kendime paye çıkarmak gibi saymazsanız eğer; çeyrekler biter bitmez masaya giderek aldığım istatistik kağıtlarını en azından yanımdaki meslektaşlarıma dağıtarak bu açığı bir nebze de olsa kapatmaya çalıştım.

Bursa adına onur verici bir jestte; Basketbol Federasyonu'nun Bursalı üyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkanı Gökhan Dinçer'in ödül töreninde Anadolu Efesli oyunculara madalyalarını takdim etmesiydi.

Federasyonun bu konudaki duyarlılığını kutlamak istiyorum.

İnşallah yine bu salonda ve daha büyük ve kapsamlı organizasyonların ödül törenlerinde Bursalı spor yöneticilerinin bu tarzda jestlerle onurlandırılmasına da tanıklık ederiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları