Bursaspor'dan eskisi gibi futbolcu yetişmiyor!

Bu düzende yetişseydi zaten şaşırırdım!

O zaman en başından anlatmaya başlayayım.

Futbolcu adayları Vakıfköy'e; yapılan seçmelerin sonunda 12 yaşında adımını atarlar.

Sonra sıra farklı yaş gruplarında kademe atlamalara gelir.

Futbolcu olmayı gözünüze kestirdiyseniz eğer; yetenek olmazsa olmazdır;

Biraz topa basar, pas yapar, gol atabilirsen seni feriştahı gelse kesemez!

Yani gözlerden kaçırmaz, hakkını yemezler.

Forman soyunma odasında duvara asılı, seni beklemektedir...

Gelişmeni sürdürür; yoldan çıkmaz, tozutmazsan;

Yani çizgin ilk günkü gibi dümdüzse; bir sonraki sezonla, sonrakileri de garantilersin...

U 13,

U14,

U15,

U16,

U17,

U19...

Bitti sanmayın; asıl sonrası daha önemli; gelecek sana kucak açmış beklemektedir.

A kadroya çıkarsın;

Torpilsiz, kayırmasız, arkasız, sağında solunda yanında birileri olmadan alnının teriyle yükselirsin Bursaspor'un en uç noktasına...

Kendi payıma çok örneklerini gördüm buraya kadar anlattıklarımın, birazdan bir kez daha değineceğim.

Peki şimdi ne oldu bu kulübün alt yapısına da eskisi gibi üretemiyor!;

'Üretiyoruz ya' denilenler de futbolcudan başka her şeye benziyor!

Neden mi?

Zincirin halkaları birbirine eksik bağlanıyor; Olması gerekenlerin yerine; hatırla, gönülle, birilerinin ricası ve istemesiyle seçimler yapılıyor da onun için...

Yeteneği olmayanlara futbolcu payesi verir, antrenör olamayacaklara da (!) diplomayı layık görürsen tökezleyip yere düşmen kaçınılmazdır...

Örneklerle açıklamaya devam edeyim.

En altta yani U 12'de topla buluşan birisi bir sezonun sonunda umut vermiyor, ilerisi için bir şey olamayacağını adeta bağıra bağıra söylüyorsa; yolun en başında elenmesi gerekmez mi?

Hayır!;

Kim ya da kimler ve hangi kriterlerle karar veriyorlarsa devam etmesine hop U 13'e;

U 13'de de ayni umutsuz vaka bizim futbolcu adayı; ilk yıl atlatın diyelim, ikinci yıl gönder gitsin değil mi?

Hata telafi edileceğine, yanlışta ısrar ne oluyor ki?

Bu minval üzerine yeteneksiz, beceriksiz halleriyle kademe atlatıla atlatıla A Takıma kadar yükseliyor bizim işe yaramazlar!

Hiç mi göremez bu zafiyeti kulübün alt yapısındaki hocalar?

Neden sessiz kalıp, gereğini yapmazlar?

Bilemiyorum artık; belki görüyor ama bir nedenle ses çıkarmıyorlardır!

Sözün özü,

Hiçbir şey öğretilmeden ve öğrenemeden, temel fundamental eksiklikleriyle kademe atlatılan futbolcu adayları; hiç hazır olmadıkları halde nihai hedef A takıma kadar çıkartılıyor.

Sonra bu halleriyle oynamaya başlatılınca da feryat figan bağırıyoruz.

Kabahat onlar da değil ki; tepedekiler karar vermiş.

Çocuk şaşkın, çocuk çaresiz; çocuk stres ve baskı altında oynatılınca bildiği varsa onu da unutuyor!

Alt yapıda kimler çalışır, ne kadar antrenördür hiç bilgim yok.

Eskiden öyle miydi?

Saygın, etkili, kaliteli hocadan geçilmezdi Vakıfköy.

Diğer arkadaşlar kusuruma bakmasın; bugün bildiğim, tanıdığım bir tek Okan Yılmaz var...

Her sezon başında yaş grupları belirlenirken; bir alt kademede bir şey olmayacağını belli birilerinden kadro kurarsanız olacağı budur.

Topa basamayan, pas atamayan, orta açamayan gelir ilk 11'de oynamaya başlar!

Maalesef;

Elenmesi gerekenlerin taltif edilmeleriyle Bursaspor alt yapısı eski üretkenliğinin yanı sıra, popülaritesini de kaybetmeye başladı.

'Futbolcu yetişmiyor' derken kastım; yaş grupları arasındaki seçimlerin objektif kriterlerin bir kenara bırakılarak hatır, gönül ve torpille yapılıyor olmasıdır.

Hakkaniyetin olmadığı ortamda başarı da gelmez.

Kimseyi töhmet altında bırakmak istemem;

Ama görünen köy de kılavuz istemiyor.

Yöneticiler ya da dış güçler mi (!) baskın rol  oynuyor bu seçimlerde; yoksa gerçekten futbolcuya benzeyen birileri takılmıyor mu radara!

Mutlaka sorgulanması gereken bir futbol vakasıyla karşı karşıyayız!

Bursa gibi bir şehirden, Bursaspor gibi bir kulüpten artık eskisi gibi 'futbolcu yetişmiyorsa' mutlaka çarkın dişlileri arasında bir kırık, eksik parça var demektir.

Nurlar içinde yatsın alt yapısının unutulmaz hocası duayen isim Hasan Bora çalıştığı yıllarda ve kıt olanaklarıyla Vakıfköy tarlasından pıtırak gibi futbolcu yetiştirmiş;

Ve o futbolcularıyla şampiyonluklara ambargo koymuştu.

Eser Kardeşler, Ahmet Suphi Evke, Yalçın Gündüz, Yalçın Çimen, Ahmet Bağcıoğlu, Talip İkikardeşler, Murat Yoldaş, Sadri Güler, Hüseyin Hürsoy, Cemal Vardar, Ali Aköz, Erkan Öncel, Semih Yuvakıran'la diğerlerini benim yaştaki futbol severler hala unutamamıştır.

Sadece alt yapı ile sınırlı kalmadı başarıları;

Alt yapıdan geldikleri A Takımda da başarılarını sürdürerek, Türkiye'nin gündemine oturdular.

Bir çoğu sonradan başka kulüplere transfer oldu.

Şimdi imkanlar o günlere göre daha geniş ve fazla;

Tesis diye bir sorun yok;

Üstelik Bursa'nın nüfusu 3 katına çıktı.

Her şey fazlasıyla var;

Böyle bir kulüpten futbolcu çıkmıyorsa;

kimseden çıkmaz!

Bursaspor ülke alt yapısının en somut gerçeğidir; yerini kimse kolay kolay dolduramaz.

Bu gerçekler ortada iken; Vakıfköy'ün kuruyup gitmesine göz yumulmamalıdır.

Sorun yetiştiricilerde ise; elinizi kolunuzu kimse bağlamıyor ki;

Bu şehirde Bursaspor'a fazlasıyla yetecek kadar antrenör de; teknik direktör de mevcuttur.

Son tahlilde;

Alt yapı organizasyonunda antrenör seçimlerinin doğru olmadığını düşünüyorum.

Kendileri gelişmeye muhtaçlardan, kimse futbolcu yetiştirmesini beklemesin!