Ali Ay yeniden başkanlığa hazırlanıyor.

Bursa iki gündür bu haberin doğruluğunu kovalamaya çalışırken helak oldu!

Ateş olmayan yerden de duman çıkmıyor ki!

Doğru mudur, var mıdır, yok mudur bir anlayabilsek kendisini!

İsmini ortaya attırıp, ardından sotaya yatmak (!) yeni başkanlar için trend haline geldi.

Ama bu Ali Ay; trend olmasına ihtiyacı yok ki?

İki gündür 'acaba mı'? diyorum;

 Sağına, soluna, arkasına, önüne iyi bakmak gerekir!

Çıkıp ta 'Şaka yapmıştım' derse hiç şaşırmayacağım.

Siyasetin Abdüllatif Şener'ine çevirmeyin kendinizi; Sonra sizi kimse ciddiye almaz, itibarınız kalmaz.

Dedikodu da olsa; teyit ettirmek için iki gündür izinizi sürüyorum sevgili başkan.

Peşinizi bırakmaya da niyetimiz yok.

Telefon bir çalıyor, sürekli meşgul.

Telefon bir çalıyor, açan yok!.

Olmayınca whatsApp'dan denedik şansımızı bir kere de.

Olur ya; konuşmaya cesareti yoktur da, belki kendini yazılı olarak ifade etmek isteyebilir!.

 Tık yok...

Durmak yok; sesimizi duyuruncaya kadar devam.

Bir kere daha; bir kere daha rica minnet; eski başkan yine kapı duvar!

Ciddi ve saygın bir iş adamısınız her şeyden önce; camia ile kafa yapacağınıza ihtimal vermem.

Nabız yoklayacaksanız eğer; çıkarsınız delikanlı gibi ortaya; 'arkadaş ben yokum; ya da varım' dersiniz hepsi bu kadar.

Aziz Yıldırım örneğini yaşadık; daha sıcaklığı bile geçmedi, çok taze.

Medyanın önünde kafa tuttu başkanı Ali Koç'a;

'Bu işi beceremiyorsun; hemen olağan üstü kongre kararı al' diyerek.

Ali Ay ciddi olarak başkanlığı düşünecek olsa; emaneti ehliyle, paralı birine devredecek aday arayan Recep Günay o makamda bir dakika bile durmaz; olağanüstü kongre kararı alır.

Kuyuya taşı attınız; arkasından ne kadar akıllı varsa balıklama dibine daldı;

Yoksa milletin boğulmasını mı bekliyorsunuz sayın Ay ?.

Başkanlığa niyetinizin olduğunu bilmeyen yok ki camiada.

'Bir takım koşullar gerçekleşirse varım' restinden de lütfen vazgeçin.

Çıkın ortaya; açıklayın adaylığınızı, hatası, sevabıyla sandıkta delege karar versin.

Mevcut ekonomik koşullarda sizden başkası da bu yükün altına gövdesini sokamaz zaten.

Kongre günü statta 'Önce 200 milyonu önüme koysunlar; ben de üzerime düşeni yaparım' restiniz konuşuluyordu.

İnanamadım!

Son dedikodu; 30 milyon liraya kadar indirmişsiniz koyacağınız parayı!

Yönetiminize alacağınız kişilerden de 5'er milyon istiyormuşsunuz!.

Verseniz de neye yetecek ki?

Çerez parası; sadece günü kurtarır, gerisi yine karanlık.

Transfer yasağını da kaldırmaz, devre arasında tahtayı da açtırmaz.

Dert bir değil ki?

Ay sonuna kadar ödenmesi gereken 17 milyonluk vergi borcu için mucizevi kaynaklar bulunamazsa; sezona -3 puanla başlamak kaçınılmaz olacak.

Geçen sene son gün direkten dönülmüştü, bu kez ufukta umut ışığı da görünmüyor.

Çözüm;

Tüm iyi niyetiyle kongrede başkanlığı kabul ederek ateşten gömleği sırtına geçiren Recep Günay'ı tek başına ortada bırakırsak; bırakınız sezonun sonunu görebilmeyi; lige bile başlayamadan kapısına kilit vururuz Bursaspor'un.

Başkanlık için düşünülen Ali Ay bu çözümün sadece bir parçası.

Rahmetli Yazıcı'dan sonra koltuğa oturan tüm başkanlarla, yönetimlerde görev yapanlar, 'amasız, fakatsız' tek koşul öne sürmeden su alarak batmakta olan gemiye ortak bir ruh ve yeni bir heyecanla el atmalıdırlar.

Kaprisin de kendinizi naza çekmenin de zamanı değil şimdi;

 'O olursa, ben yokum' restleşmelerini de bir kenara bırakalım.

Silkinip, kenetlemezsek zaman geçmiş olacak.

Sözün özü Ali Ay'a değil, Ali Ay'lara ihtiyacı var Bursaspor'un.