Meslektaşım Serkan Yetişmişoğlu'nun yazısında okudum.

Hatayspor ile Hull City arasında oynanan dostluk maçının bitiminde yönetim kurulu odasında bir araya geldiği Acun Ilıcalı'dan projelerini anlatarak katkıda bulunmasını istemiş Bursaspor Başkanı Recep Günay!.

Recep başkan; başka dünyalardan yardım ricasında bulurken; odada ayni zamanda Bursa'nın birbirinden değerli üç iş insanı var.

Ömer Kızıl, Şenol Şankaya, Özer Matlı.

Bursa'nın farklı iş dallarından üç önemli markası yani;

Özer Matlı için bir şey diyemem ama; Şenol Şankaya ile Ömer Kızıl'ın Bursaspor'la olan gönül bağlarını kim inkar edebilir ki?

Hatırlatalım isterseniz.

Uludağ İçecek değişik ürünlerinin isimleriyle Bursaspor'un hem futbol, hem de basketbol şubelerinin formalarına sırt ve isim sponsorluğunu yaptı.

Şenol Şankaya, Bursaspor'un duayen başkanlarından rahmetli Şükrü Şankaya'nın oğlu.

O 'Şükrü amca' ki; ismi geçince camiada akan sular dururdu.

Hala da gönüllerde yaşamaya devam ediyor.

Holding olarak da, kişisel olarak da kulübe yıllarca karşılıksız ve sınırsız katkılarda bulunmuş bir aileden söz ediyoruz sonuç itibariyla.

Demek istiyorum ki; Bursa'nın kapı gibi üç simge ismi  oradayken Acun Ilıcalı'ya söz söylemek bile düşmezdi!.

Şunu diyebildiler mi acaba Recep Başkan ile Acun Ilıcalı konuşmaya başladıklarında;

'Biz Bursalılar buradayken; senin elini cebine atmak yakışık almaz !. Varsa bir yapılacak şey biz gereğini yerine getiririz!'.

Hayal kurmak parayla değil.

O zaman devam edelim.

Ömer Kızıl, Özer Matlı, Şenol Şankaya hazır bir araya gelmişken; bu üçlüden taş gibi bir yönetim çıkardı.

Alırlardı yanlarına  Bursaspor sevdalısı 5-6 arkadaş daha;

Recep Günay'da (nasılsa camia alışmışken(!); anında olağanüstü bir kongreye daha gider;

Bursaspor'un geçmişi de, geleceği de kurtulurdu.

Bu kadar basit.

Ne kadar iyimserim değil mi?

Kimse kılını bile kıpırdatmadığı için, Acun Ilıcalı'ya kadar düştü Bursaspor!

'İki kulübün var, ne olursun yüzünü biraz da bize çevir!.'

Çok umurundaydı sanki Bursaspor'un içinde çırpındığı çaresizlik ortamı.

Kökeni Erzurumlu; damarını kesseniz 'sarı lacivert' yani Fenerbahçe akar.

İngiltere'den iki kulübün sahibiyken; gönlünde Fenerbahçe; genlerinde Erzurumspor yatıyorken;

Bursaspor vız gelir, tırıs gider!..

Bulunduğu ortam itibariyle ayıp olmasın diye 'Bursaspor'u çok takdir ediyorum. Burada olmamalıydı' der geçer!

Hepsi bu kadar.

Recep başkanla Acunlu fotoğrafı Bursaspor'a hiç yakıştıramadım!

Yüreğim burkuldu; içim sızladı.

Sormadan edemiyor insan;

Hazır bulmuşken üçünü bir arada:

'Deseydin ya be Recep Başkan;

'Bu iş beni benim boyumu aşar; altından kalkamıyorum. O koltuğa sizin gibi öz Bursalılar yakışır' diye.

Belki de demişsindir orada değildik; açıklarsan yazarız.

Bu şehirde bu işe gönüllü ne kadar yeşil beyaz sevdalısı varsa; küstüre küstüre; dışlaya dışlaya sonunda Acun Ilıca'ya kadar düştük!..

Recep Günay gereğini yapmış; kızamayız ki.

Utanması gerekenler; perdenin arkasında saklanarak kıs kıs gülen gerçek Bursasporlular!.

Bugün Acun denk geldi, yarın bulunursa bir başkası.

Bursa'dan adam çıkaramazsan taşradan gelene el avuç açmak kaderimiz olur.

'Yazıklar olsun' diyor; başka bir şey söylemiyorum.