3-2-4-1 , 3-1-4-2, 4-1-4-1'leri daha önce duymuş muydunuz?

2025.03.24 17:49 - Son Güncellenme: 2025.03.24 17:52
A

Cuma günü ve tam da maça bir gün kalmışken;

Önce midemde bir yanma; sonra tir tir titremeyle gelen bir nöbet;

'Gelir, geçer' desem de; kolay kolay bırakacak gibi değil meret;

Galiba yediğimiz bir şey dokundu; ya da yalancı bahara aldanıp fazla açılıp saçılınca nane molla vücut; baharın yüzünü bir gösterip, bir saklandığı şu günlerde şifayı kapıverdi; bütün tanılar buna işaret ediyor!.

Cuma bitti, cumartesi oldu;

Dünden bugüne milim iyileşme yok;

Kırıklık had safhada, 'hapşu'lar nöbete dönüşünce; ev içindeki muhalefet anında toplanarak son sözünü yüzüme söyleyiverdi.

'Otur oturduğun yerde' diyen hanımla;

'Baba bir hafta maça gitmesen bir yerin eksik mi kalır' diyen kızıma kulak kabartarak köküne kadar frene basıverdik.

Televizyon maçı vermese; yine beni tutamazlardı da; İçişleri Bakanı ile evimizin sözcüsünün davetine icabet ederek geçtik ekranın karşısına.

Bekli aklınızdan geçmiştir;

'Bütün bunları maç bitince yazsaydın ya' diyenlere hak veriyorum.

Cuma rahatsızlığım nedeniyle işe gidememiştim;

Cumartesi de iş yerim ramazan nedeniyle ofis moduna geçtiği için kapalıydı;

Bilgisayarım medya da olunca; hafta sonunu zorunlu olarak yazamadan pas geçtim !.

Haftada en az 5 gün yazan birisi için; 3 günü boş, boş geçirmek öylesine zor ki anlatamam.

İçim içimi yese de; maçla ilgili bir şey karalamak bugüne kaldı; kusuruma bakmayın.

Peşin, peşin söyleyeyim;

Değil Adem Çağlayan;

Pablo Martin Batalla ile yolların ayrılmasından sonra yerine kim getirilirse getirilsin; Bursaspor Kırşehir FSK'yı ezip geçecekti.

Sporun değişmez kuralıdır bu;

Oyuncular birisini gönderince (!) biti kanlanır, kanat takıp uçarlar;

Zaten malumun ilamı gibi bir şey oldu karşılaşma;

Yeni teknik direktör Adem Çağlayanlı Bursaspor 90 dakikayı çok rahat bir tempoda oynayarak 4-0 kazanmasını bilirken;

Kan değişimlerinin ilk maçta her zaman farklı skorlara gebe olduğu kuralı da bir kez daha tescillenmiş oldu.

Maçın genelini değişik sekanslarda ve üç farklı sistemle oynayarak tamamlamak; daha önce alışkın olduğu bir futbol formülasyonu değildi Bursasporlu oyuncular için.

Adem Çağlayan'ın maç sonu açıklamasında en çok dikkatimi aşağıda anlattıkları çekti.

'Çocuklarla bir arada çok çalışma fırsatı bulamasam da maçın genelinde 3-2-4-1, 3-1-4-2 ve 4-1-4-1 gibi üç farklı sitemle oynamaya çalıştık. Büyük ölçüde de başarılı olduk. Süreç içinde ve birlikte çalıştıkça;  önde basarak rakibi çıkartmayan bir düzenle oynamayı da öğreneceğiz'..

Dakika 1 gol 1;

Var mıydı başımızın tacı Pablo Martin Batalla'nın bu tarz oyun spirütelleri ?;

Ben hiç göremedim de!

'El, elden üstündür' diye boşuna söylememiş büyüklerimiz!.

Çağlayan akıcı ve net konuştu mikronlara.

Hiç aksamadan ve içi dolu cümlelerle meramını anlattı.

Birikimi ise dikkat çekiciydi.

Geldiği kulüplere atıfta bulunarak eyyamcı yorumlar yapanların maç sonunda utandıklarını düşünüyorum.

Antrenörlüğe atletik performans hocalığıyla başlaması kişisel bir eksiklik değil;

Kendisinin süreç içinde geliştirerek adım adım şimdiki konumuna gelmesi takdir edilecek bir detay; ince elenip sık dokursanız.

Kulakları çınlasın kadim dostum Yılmaz Vural, Türkiye'de Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi şampiyon yapan;

 Sonrasında yolu Bursaspor'dan da geçen rahmetli Christoph Daum için 'Ben Köln Spor Akademisini birinci olarak bitirdim. Ayni döneme okurken o jimnastik antrenörüydü' benzetmesinde bulunmuştu.

Vural'ın çok istese de bir türlü üç büyüklerden teklif alamamasına karşın Daum'un bu kulüplerin ikisinde bir yerlere gelmesi ilginç bir tecelli olsa gerek.

Demek istediğim şudur;

İnsanları fiziksel görünüşleriyle; geçmiş başarıları yerine; icraatlarıyla değerlendirmek performanslarındaki hata payını en aza indirir.  

Lafı uzatmadan bitirelim.

Yeni teknik direktörüyle çıktığı ilk sınavını iyi oynayarak kazanan Bursaspor; geri sayımın başladığı haftaları da bu tempoda ve rahat bir şekilde tamamlayabileceğini dosta düşmana göstermiş oldu.

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları