Bursa Uludağ Üniversitesi'nin (BUÜ) 50'inci yılı için bir araya geldik.

"Daha büyük hedeflere" sloganıyla düzenlenen 50. yıl etkinlikleri tanıtım programı...

Sahneye BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz çıktı.

"Üniversitemiz artık 50 yaşında. Kurumumuzu yarım asırlık bir bilgi çınarı olarak görüyoruz. Olgun üniversiteler arasında yer almaktayız. Türkiye'nin araştırma kapasitesi olmak üzere düşünsel, sanatsal dünyasına katkılar veren bir konumdan bahsediyoruz. 50 yıl hem bir olgunluk hem de bir gençlik işaretidir" dedi ve ekledi:

"Türkiye'de toplam 208 üniversite bulunuyor. Bursa Uludağ Üniversitesi, araştırma üniversitesi olarak 23 üniversite arasında yer aldı. Göreve geldiğimizden beri herkes bu sıralama için güçlü bir destek veriyor."

"Üniversitemiz, 300 binden fazla mezun verdi ve mezunlarımız birbirinden farklı sektörlerde önemli konumlara geldi."

"Bursa'nın yükseköğretim markasıyız!" şeklindeki cümleleri ve "Daha büyük hedeflere" mottosu umut veriyor...

Dolayısıyla 2024-2025 Akademik takvim yılı içerisinde gerçekleştirilecek programların genel tanıtımının yapıldığı tanıtım programında dikkat çeken yeniliklere, BUÜ yatırımlarına şahit olduk ve önemli bilgiler edindik.

Programı dinlerken,  BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz'ın özellikle 'Bursa'da üniversite-sanayi iş birliğine yönelik' detayları yansıtan bazı cümleleri de not ettim.

Biliyorsunuz ki, üniversite-sanayi işbirliği uzunca bir süredir ülkemizin gündeminde.

"Ne zaman iş dünyası ve sanayicilerle bir araya gelsek, üniversite-sanayi iş birliğine yönelik geliştirmeleri konuşmaya kalksak, üniversite -sanayi işbirliğinin yeterli düzeyde olmadığına dair şikâyetlere rastlarız" dedi Prof. Dr. Ferudun Yılmaz...

Oysaki...

BUÜ'deki tüm fakültelerin (mühendislik fakültesi, tıp fakültesi, ziraat fakültesi, veteriner fakültesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi...) sanayi ile ilişki kurduğunu hatırlattı. 

Ekledi:

"Üniversite -sanayi işbirliği önem verdiğimiz alanlardan biri. Hem üniversite hem de sanayiciler olarak haksızlık yaptığımızın kanaatindeyim. Zaman zaman yeterince bu ilişkinin iyi kurulmadığı, olgunlaşmadığı ya da etkin işlemediğine yönelik peşin yargılar dillendiriliyor."

Sanayicilerle bir araya geldiklerinde, üniversite - sanayi işbirliği ile ilgili ilk şu soruyu sorduğundan bahsetti:

"Bursa'daki sanayicilere sorduğum ilk soru, 'çalışanlarınız içerisinde Bursa Uludağ Üniversitesi mezunu olan mühendis oranı yaklaşık kaçtır?'  diye sorduğumda, yüzde 40'lar civarında şeklinde cevap alıyorum. En kötü ihtimalle de yüzde 30'ların altına düşmediğini görüyoruz."

"Mezunlarımız marifetiyle sanayiye elbette beşeri sermaye sağlayacaksınız, bu zaten işin doğal sonucu değil mi? Buna ilişki denilemez demeyin. Çünkü o mühendislerimiz, Türkiye'nin ilk büyükleri arasına giren firmalarda sıradan mühendis olarak çalışmıyorlar. Yetkinlikleri çerçevesinde hızla birimlerinde yükseliyorlar ve o yükseliş üniversitemizdeki hocalarıyla temaslarını organik kılıyor. Bünyesinde Ar-Ge departmanı varsa da üniversitemizle ilgili akademisyenlerin buluşmasını son derece organik kılıyor. Kamusal görünürlüğü olan bir faaliyet türü olmadığı için orada bir miktar haksızlık yaptığımızın kanaatindeyim."

"Bulunduğumuz düzey, elbette yeterli değil. Fakat doğrudan sanayi ile ilişki kuran fakültelerimiz, akademisyenlerimizin dinamizmleri ve bazen TÜBİTAK bazen doğrudan ilişkilerle bazen de üniversitemizin protokolleri marifetiyle kurulan köprü ilişkilerin ve projelerin son derece kıymetli olduğunu belirtmemiz gerekiyor."

"Üniversite - sanayi işbirliği olmazsa olmaz unsurlarımızdan birisi durumunda. Öğrencilerimizin sanayi ile daha pratik bir eğitim ilişkisi kurması yönünde bölümlerimiz yoğun bir ilişki içerisinde olduğunu ve son sınıf öğrencilerimizin sahada eğitim gördüğünü söyleyebiliriz."

Son olarak...

"BUÜ mezunlarımızın üniversite - sanayi işbirliğine katkı konusunda özel bir gayret içerisinde olduğunu ve iş dünyası içerisinde sermaye sahibi olarak ya da profesyonel çalışan olarak da katkı verme anlamında çok büyük bir mezun kitlemizin olduğunu belirtmem gerekiyor."

Velhasıl...

BUÜ 50'inci yıl tanıtım programında 'üniversite - sanayi işbirliği' ile ilgili duyduklarımı kısaca aktarmaya çalıştım.

Sanayi de ticari pazar, üniversitede ise bilim var!

Bugün üniversite sanayi işbirliği; üniversitelerdeki bilgi birikimi, yetişmiş insan gücü ve araştırma potansiyeli ile sanayinin deneyimi ve finansal gücünü birleştirerek gerçekleştirilen kurumsallaştırılmış ortak adı olarak ifade edilmektedir.

Sanayi, üniversiteden iyi donanımlı nitelikli iş gücü istiyor. Üniversite, lisanslı programlar oluşturuyor.

Elbette üniversitelerin yatırımları için devlet ek bütçe sağlıyor, fakat dünyada da olduğu gibi sanayicilerin bağışları da üniversitelerin hızlı bir biçimde gelişimine önemli katkılar sağlıyor.

Sanayicilerin desteklerini daha da arttırması önemli!

"Üniversite-sanayi iş birliğinde Bursa'da çalışmaların istenilen düzeyde olduğunu söylemek mümkün mü?"

Henüz istenilen düzeyde değil, fakat çok karamsar olmamızı gerektirecek bir durum da yok.

BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz'ın paylaşımlarından da anlaşılan...

Görülmeyen, fakat bilimsel ve akademik bilgi birikiminin yoğun aktarıldığı üniversite - sanayi işbirliği olduğunu söylememiz mümkün.

Bursa, Türkiye'nin önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri...

Tıp Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Bilimleri Fakültesi gibi güçlü alt yapısı olan bir üniversite ile sanayinin çok daha entegre olmasını bekliyoruz.