Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasası çıktı, ancak sorunlar bitmedi.

Kamu görevlilerinin boynu bükük kaldı.

SGK'nın EYT için kritik genelgedeki detayları ve 3600 şartını hatırlayalım.

Dikkat çekmek istediğim konu ise, askerlik borçlanması ve memurlar...

Mağdur kamu görevlisi destek istiyor!

Bildiğiniz üzere, 8 Eylül 1999'dan sonra göreve başlayanların askerlik borçlanmasıyla sigortalılık tarihlerini geriye çekme ve emekli olma hakları ellerinden alındı.

Oysaki işçiler ve işverenler askerlik borçlanması yaparak sigorta başlangıç tarihini geriye çekti ve emekliliğine kavuştu.

Konuştuğum birçok memur, kötü durumda olduklarını ve adaletsizliğe dikkat çekiyorlar.

Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, şu mesajı verdi:

"Askerlik borçlanması, memurların emekli yaşını geri çekmelidir!"

Yaklaşım memurların yaşadığı mağduriyet olarak paylaşılıyor.

08 Eylül 1999 tarihi öncesinde askerlik yapan işçi ve esnafların askerlik borçlanmasını sigorta başlangıç tarihini 8 Eylül 1999 öncesine çekerek EYT yasasından faydalanmalarına imkân sağladığını, ancak memurların SGK genelgesiyle kapsam dışında tutulduğunu ve memurların yaşadığı bu mağduriyetin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtiyorlar.

Memurların askerlik borçlanmasının sigorta başlangıç tarihini öne çekerek, EYT hakkından faydalandırılması gerektiğini vurguluyorlar.

Paylaşılan mesajda şu açıklama yer aldı:

"Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 4/a (SSK), 4/b (BAĞKUR) ve 4/c (Emekli Sandığı) statülerinin her üçü için de 08.09.1999 tarihi öncesinde sigorta başlangıcı şartı koşulmasına rağmen, yapılan 'Askerlik hizmet borçlanması' sadece 4/c (Emekli Sandığı) statüsündeki personelin sigorta başlangıç tarihini geri çekmemektedir."

Kazanılmış haklarının ellerinden alındığını anımsattı:

"1999 yılı öncesi memurların tabi olduğu 5434 sayılı kanunda ve kademeli yaşı getiren 4447 sayılı kanunda, memurlar için sigorta başlangıcı şartı bulunmamasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu'nca memurlar içinde '8 Eylül 1999 tarihi öncesinde sigorta başlangıcı şartı getirilerek' kazanılmış hakları ellerinden alınmıştır.

Kamu Denetleme Kurumu'nun konu hakkında, 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta başlangıç şartı aranmasına gerek olmadan koşulları sağlayanların emekli olabileceğine dair memurlar lehine karar vermesine rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca konu hakkında olumlu bir adım atılmamıştır.

Kanunda olmadığı halde sigorta başlangıç tarihi için SGK, askerlik borçlanması ile ilgili kanunda madde olmaması gerekçe gösterilerek memurlar mağdur edilmiş ve yaşanan bu sorun sosyal adalet ve eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil etmiştir."

5434 sayılı kanun ile 5510 sayılı kanun kapsamında sigortalılığının arasındaki farklar sıralanırken, haksızlıklar olarak da yorumlandı.

Varılan sonucu anlatıp, ekledi:

"Bu sorunun giderilebilmesi için 5434 sayılı kanunun 'Geçici 205'inci maddesi kapsamına' girecek çalışanlardan 'Askerlik borçlanması yapan iştirakçilerin sigorta başlangıç tarihlerinin geriye çekilmesinin' sağlanması maksadıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca gerekli kanuni düzenlemelerin yapılmasının sağlanması gereklidir.

Şayet iştirakçilerin yaptıkları askerlik borçlanmaları sigorta başlangıç tarihlerini geriye götürmeyecek ise, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) kararları da göz önüne alınarak, iştirakçiler için 'Geçici 205'inci madde de yazan tarih' itibariyle kalan hizmet sürelerinin esas alınması için 5510 sayılı kanunun 'Geçici 9'uncu maddesine' 2008 yılında sonradan ilave edilen ilgili Ek Fıkra da düzenleme yapılmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda, 5434 sayılı Emekli Sandığı kanununda yapılacak düzenlemeler ile 'Askerlik Borçlanması' yapan herkes için 5510, 506 ve 1479 sayılı kanunlara tabi çalışanlarda olduğu gibi 5434 sayılı Emekli Sandığı kanununa tabi memurlar da borçlandıkları süreler kadar sigorta başlangıç tarihlerinin geriye çekilmesinin sağlanması ile 'Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturan bu mağduriyetin giderilmesinin uygun olacağı kıymetlendirilmektedir. Konu ile ilgili Cumhurbaşkanlığına yazılı başvuruda bulunduk. Konunun takipçisi olacağız."

Son olarak...

3600 Ek Gösterge için şu yanıt geldi:   

"Birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ve kadro ayırımı yapılmaksızın 3600 Ek Gösterge verilmeli, tazminat yansıtma oranları hiyerarşik düzen ve piramit şeklinde artırılmalı ve polis, bekçi, uzman erbaş ve astsubay emeklilerine verilen 1.200 TL ek ödeme maluliyet, eğitim vb. nedenlerle birinci dereceye gelemeyen tüm memur emeklilerine de verilmelidir. Ayrıca 5510 sayılı kanuna göre, işe alınan memurlar ile 01 Ekim 2008 tarihinden sonra işe alınan 5434 sayılı kanuna tabi memurların emekli maaşı bağlama sistemi eşitlenmelidir. Hakkaniyet ve adalet bu şekilde sağlanmalı, beklentiler karşılanmalıdır."

Özetle...

Görmezden gelinen sorunun ortadan kaldırılmasını ve ellerinden alınan haklarını kazanmak istiyorlar.

Oysaki kanunlar önünde herkes eşit değil midir?

Farklı bir yaklaşım gösterilmesi söz konusu olmamalı, öyle değil mi?

Şimdi gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çevrilmiş durumda.

Çünkü tüm mağdur memurlar yapmış oldukları yazılı başvurularıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili gereken adımları atacağına inanıyor.