8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çerçevesinde kadın odaklı kutlamalarla gündem yoğundu.

Fakat kadınların kutlama mesajlarından güzel çiçeklere kadar gönderilmesine değil, bir günlük olmayan desteklere ihtiyacı var.

Emin olun ki, kadınlar için geçici olan şeylerin çokta anlamı yok.

Hadi gelin biraz detaylandıralım ve birkaç istatistik üzerinden konuşalım.

İstatistiklerle Kadın, 2023 verilerine göre;

85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye'de nüfusun yüzde 49,9'unu kadınlar, yüzde 50,1'ini ise erkekler oluşturmakta.

Kadın nüfus 42 milyon 638 bin 306 kişi, erkek nüfus ise 42 milyon 734 bin 71 kişi.

Kadın nüfus oranı erkek nüfus oranına yaklaşık olarak eşit...

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 2022 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun istihdam oranı yüzde 47,5. Bu oran kadınlarda yüzde 30,4, erkeklerde ise yüzde 65,0.

Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından daha az.

Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı yüzde 16,1, erkeklerde ise yüzde 6,7.

Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranının yüzde 28,0.

Kadın büyükelçi oranı yüzde 27,3, erkek büyükelçi oranı ise yüzde 72,7.

Kadın milletvekili oranı yüzde 19,9. Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre, 2023 yılsonu itibarıyla 599 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısı 119, erkek milletvekili sayısının ise 480.

Yükseköğretimde görevli profesörler içinde kadın profesör oranı yüzde 33,9, doçentler içerisindeki kadın doçent oranı ise yüzde 40,8.

Üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 19,6 iken, kadın Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) personelinin oranı yüzde 34,1.

Kadınların yüzde 16,2'sinin eğitim seviyeleri eşlerinden daha yüksek.

Kesinleşen boşanma davaları sonucu annenin velayetine verilen çocuk oranı yüzde 74,9 iken, babanın velayetine verilen çocuk oranı ise yüzde 25,1.

İnternet kullanan kadınların oranı yüzde 83,3, erkeklerde yüzde 90,9.

İşgücü istatistiklerine göre;

İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,1 iken, kadınlarda yüzde 12,0. İstihdam edilenlerin sayısı erkeklerde yüzde 66,1 iken, kadınlarda yüzde 31,9.

Kadınların işgücüne katılım oranlarına baktığımızda ise, bu oran yüzde 36,3 düzeylerinde. Erkeklerde yüzde 71,1.

OECD ortalamasının çok altında... OECD ülkelerinde kadınların iş gücüne katılım oranı ortalama yüzde 66.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklaması vardı.

"Eğer Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ortalamalarına ulaşırsa yani yüzde 66'ya çıkarsa ekonomi yüzde 20 oranında büyür. Bu da ilave 210 milyar dolar gayri safi yurtiçi hasıla demek."

Geçen sene Türkiye'nin milli geliri 1,1 trilyon doları aştı.

Genç nüfusta işsizlik oranı erkeklerde yüzde 11,5, kadınlarda ise yüzde 22,8.

Sanayi ve üretim şehri Bursa'da kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27,65.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 'Kadın Raporu 2021' verilerine göre, Türkiye'deki çalışan kadın oranı yüzde 24.

TOBB Kadın Girişimciler 2021 raporuna göre, Türkiye'de sadece 142 bin girişimci kadın var. Girişimcilik ekosisteminin yüzde 27'si...

Kadın çalışan sayısı erkeklerin yarısı kadar...

Bir başka deyişle kadınların yüzde 70'i işgücünün dışında... Türkiye'de her 10 kadından sadece 3'ü çalışma hayatında.

Görüyoruz ki, kadın yönetici sayısı artıyor ama yeterli değil.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş , "2028 yılı sonuna kadar kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 40,1 kadın istihdam oranını ise yüzde 36,2 olarak hedefliyoruz" dedi.

Özetle...

İstatistiklerle ekonomide kadını detaylandırmak istedim.

Kadınların çalışma hayatı ve ekonomide rol alma oranı Türkiye'de hala düşük düzeylerde.

Aslında bir kadın dünyaya doğarken emekçi olarak geliyor.

Bir işte çalışmasa dahi aslında hep bir emekçidir kadın.

Girişimci kadın yerine sadece girişimci, kadını kadın  ve erkeği erkek olarak tanımlamak yerine insan olarak görmeyi başardığımız zaman aslında pek çok sorun kendiliğinden çözülecek.

İstiyorum ki;

Yaşamı kendi elleriyle oluşturan kadınlar ekonominin içerisinde de yer alsın.

Ekonominin tüm alanlarında var olabilsin ve ekonomi katmanlarında daha da güçlensin.

Ekonomik kalkınmanın sağlanması, ekonomik faaliyetlerin canlanması ve yeni iş fikirlerinin hayata geçmesi kuşkusuz Türkiye ve Bursa adına önemli!