Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan uzak ülkelere ihracatın artırılması amacıyla 'Uzak Ülkeler Stratejisi' çalışma planının detayları belli oldu.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ihracatta uzak ülkelere odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.

Ardından ihracat mesafesinin dünya ortalamasının altında kaldığına dikkat çekti.

Bakanın konuşmasında ihracatçıya önemli mesajlar vardı.

Bakan Mehmet Muş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dış ticaretimizde geçtiğimiz 20 yılda yazdığımız başarı hikâyesinin yakın ülkelere gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin ortalama ihracat mesafesinin dünya ortalamasının altında kaldığını görüyoruz. Bu durum değiştirilmeli ve uzak ülkelere yönelik özel bir dış ticaret stratejisini ortaya koymamızı gerekli kılmaktadır. Böylece rotamızı uzak ülkelere çeviriyoruz. Bu anlayışla Bakanlığımızca yapılan analitik çalışmalar neticesinde ülkemize 2 bin 500 kilometreden uzak mesafede bulunan, dünyadan ithalatı 60 milyar doların üzerinde olan ve ithalatından aldığımız payın yüzde 1'in altında olduğu 18 ülkeyi Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında ticaretimizin geliştirilmesine yönelik hedef ülkeler olarak belirledik."

Üretim ve ihracata dayalı bir büyüme modeli benimseyen Türkiye'nin küresel ticaretteki payının yükseltilmesi, Türkiye'ye coğrafi olarak uzak ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle ticaretin geliştirmesi ve buna bağlı olarak yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatının artırılması hedefleniyor.

2020 yılının başından bu yana salgın ile sınanan dünya ekonomisi; Rusya-Ukrayna savaşı ile süregelen lojistik ve tedarik zinciri sorunlarının derinleştiği, hammadde, gıda ve enerji krizleri ile küresel enflasyon gibi risklerin son derece arttığı bir dönem geçiriyor.

Küresel ölçekte yaşanan tüm bu olumsuz gelişmeler, dünya ve Türkiye ticaretini önemli bir dar boğaza taşıdı.

Hizmet ihracatı da aynı mal ihracatı gibi kilit konumda bulunuyor.

Türkiye, hizmet ticaretinde net ihracatçı pozisyonunda yer alıyor.

Ticaret Bakanlığının verilerine göre, hizmet ihracatı 2002 yılında 14 milyar dolar seviyesinden 2021 yılında salgın kaynaklı olumsuz koşullara rağmen 58 milyar dolara ulaştı.

Bu arada küresel üretim ve tedarik zincirinde yaşanan aksamaları da fırsat olarak değerlendiren Türk ihracatçılar,  küresel pazarlardaki konumunu güçlendirdi.

Ticaretin verdiği değişimde kendine yer bulan ihracatçıların birçoğu, ihracatının geleneksel ürün-pazar yapısını bir ileri aşamaya taşıyarak yeni ürün ve yeni pazar çeşitliliğine odaklandı.

Bu ülkeler; Amerika kıtasından ABD, Kanada, Meksika, Brezilya ve Şili, Asya kıtasından Çin, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve Vietnam, Afrika'dan Güney Afrika ile Nijerya ve Okyanusya'dan ise Avustralya'dır.

Dünya ekonomisinde yüzde 64 paya sahip olan bu ülkeler, dünya mal ithalatının yüzde 47'sini ve dünya hizmet ithalatının ise yüzde 35,6'sını yapmaktadır.

PEKİ, BU KAZAN-KAZAN DÖNEMİNE İHRACATÇILAR NE DİYOR?

Akrida Tekstil Genel Koordinatörü Arzu Kazanmış' a sordum.

Arzu Kazanmış, "Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un söylediklerine katılıyoruz" dedi.

"DIŞ PAZARA TAŞIMA GAYRETİNDEYİZ"

Ve ekledi:

"Hali hazırda 56 ülkeye hizmet vermeye çalışan iş ve iş önlükleri kumaşları ve teknik tekstil noktasında tanınır bir firmayız. İç pazardaki oldukça iyi olan yüzdeliğimizi dış pazara taşıma gayretindeyiz. Dolayısıyla Balkan ve Avrupa ülkeleri haricinde, uzak ülkeler Güney Afrika, Çin, Japonya, İspanya gibi ülkelere de bir şekilde uzağı yakın edebilecek araçlar geliştirmeliyiz. Bizim bununla alakalı atmak istediğimiz adımlar ve hedeflerimiz var. Ticaret Bakanlığının vereceği desteklerle ulaşabileceğimizi düşünüyorum."

Revizyona gidildi...

Bildiğiniz üzere;

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), belirli miktarda Döviz mevduatı olan şirketlere ilişkin aldığı TL kredi kısıtlama kararında revizyona gitti. Sektörden gelen talep ve öneriler sonrasında alınan kararla hem bankalar hem de şirketler açısından uygulamayı kolaylaştırıcı bir takım değişikler yapıldı.

Dünkü yazımda, ekonomi yönetimi ile iş dünyası arasındaki döviz inatlaşmasının yaşandığından bahsetmiştim.

İhracatçıların alternatif çözüm arayışına başladığını, finansmana erişimde ciddi sıkıntılar yaşandığını ve ihracatçıların Eximbank tedirginliğini kaleme almıştım.

"LİMİT OLARAK DARALDI"

Akrida Tekstil Genel Koordinatörü Arzu Kazanmış' a finansmana erişimde ne tür sorunlar yaşadıklarını da sordum ve Eximbank kredilerinin önemine değindi:

"Biz ihracatçılar için Eximbank kredileri fiyat açısından rekabet edebilmemiz için önemli bir finansman aracıydı. Önceki yıllarda normal kredi kullanımları ile arasındaki makas oldukça fazla iken, şuan eskiye nazaran çok yakınlaştı. Bununla birlikte finansmana erişim sıkıntısında limit olarak daraldı."

"İHRACATÇILARA DESTEK ŞART"

Ve şöyle değerlendirdi:

"2 güne onaylanan Eximbank kredileri, en son yaptığımız çalışmada neredeyse 1 ayı geçti. Dolayısı ile eski cazip halini yitirmekle kalmayıp, biz ihracatçıları destekleme noktasında sıkıntılar büyümekte. Bursa olarak ihracattaki büyüme oranlarımız herkesin bilgisinde. Bu büyüme oranlarının artması için ihracatçılara destek şart. Bu noktada Eximbank tutarsal, oransal ve geri dönüş hızı olarak eski ivmesini yakalamalı ya da ihracatçılara farklı enstrümanlar sunulması gerekiyor diye düşünüyorum."

Ve son söz...

Bundan sonraki süreç, ihracatçı için nasıl ilerleyecek?

Türk Eximbank, talepleri nasıl yorumlayacak?