Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

İhracatçı parite sıkıntısında

2022.07.20 18:11 - Son Güncellenme: 2022.07.20 18:11
A

Küresel piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle ABD doları, diğer tüm önemli para birimlerine karşı değer kazanmaya başladı.

Koronavirüs salgını ve ardından Rusya - Ukrayna savaşı ve Rus gazının Avrupa'ya akışının tamamen kesilmesi riskiyle birlikte yatırımcılar güvenli liman olarak gördükleri dolara yöneldi.

Avrupa Birliği ortak para birimi ABD Doları ve Euro, 20 yıl sonra ilk kez geçen hafta eşitlendi.

Dolar, 20 yılın ardından Euro ile eşitlenip ardından Euro'dan daha değerli oldu.

Daha sonra Euro, dolar karşısında bir miktar değer kazandı ve parite 1,01 civarında seyretti.

Euro'da değer kaybı olacağı düşünülürken, dün TL karşısında yılın zirvesinde gören Euro bugün de yukarı yönlü hareketine devam etti.

Gün içerisinde en yüksek 18,0224'ü gören Euro/TL, 17,9935'ten işlem gördü.

Dolar/TL, yeni güne yükselişle başlamasının ardından 17,59'dan işlem görmeye devam etti.

Peki, bu iki yabancı para biriminin neredeyse eşitlenmesi ihracatçı açısından ne anlama geliyor?

İhracatçılara göre, olumsuz etki yarattı!

Neden mi?  

İhracatın büyük kısmını Avrupa Birliği'ne gerçekleştirdiklerini söyleyen Bursalı sanayiciler, hammadde ithalatını dolar üzerinden yaptıklarından dolayı birçok sektörde parite kaynaklı kayıpların arttığını belirtiliyor.

Dolayısıyla daha düşük Euro ile mal satmış olan ihracatçılar için doların güçlenip Euro'nun değer kaybetmesi dezavantaj oluşturuyor.

2022'de 250 milyar dolar hedeflenen ihracat için önemli kayıpların oluştuğu ve bu durumun da süreceği anlamına geliyor.

Otomotivden kimyaya, tekstilden demire, makine, plastik, lojistik, mobilya ve birçok sektöre kadar sanayicilerde endişe var!

Bu durumda küresel rekabet nasıl etkilenecek?

İhracatçılar, ana ihracat pazarlarının AB olması sebebiyle paritedeki eşitlenmenin tüm küresel rekabeti etkileyeceği gibi Türkiye sanayisini de etkileyeceğini belirtiyor.

Sanayiciler, durumun kalıcı olması halinde satış ve tedariklerde yeni fiyatlandırmalar oluşabileceğini de söylüyor.

Aynı zamanda da, paritedeki değişim ürün satış fiyatlarına yansıtıldığı durumunda da Türkiye'nin AB'deki rekabetçiliğinin kaybolmasına sebebiyet verebileceğine de değiniliyor.  

Türkiye sanayicisini zorlu bir dönem mi bekliyor?

Piyasalardaki daralma kapasite kullanım oranlarını düşürüp karlılığı da etkileyecek gibi...

Gelelim otomotiv sektörüne...

PARİTE KAYBI OTOMOTİVCİLERİ NASIL ETKİLER?

OSD Başkanı ve TOFAŞ CEO'su Cengiz Eroldu ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik'in Bloomberg HT'deki değerlendirmelerini dinledim.

OİB Başkanı Baran Çelik, Euro'nun dolar karşısındaki değer kaybının kârlılıklarını negatif etkilediğini söyledi.

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği olarak, istatistikî açıdan bakıldığında, ilk 6 aylık toplam ihracat 15,3 milyar dolar ve ihracatın yüzden 75'inden fazlasını Euro olarak faturalandırılıyor.

"RAKİPLERİMİZDE DE DURUM FARKLI DEĞİL"

Baran Çelik, şöyle devam etti:

"Bir önceki yılın Euro dolar paritesi ile değerlendiriyor olsaydık, ilk 6 aylık ihracatımız 15,3 değil 16,4 milyar dolar olarak gerçekleşecekti. Tabi bunu diğer bağımsız etkilerden arındırarak söylüyorum. Böyle bir kayıp mevcut... İkinci bakış açımız ise, rekabetçilikte oluşan kayıp. Çünkü otomotiv endüstrisi hammaddesini dolar olarak ithal ediyor. Kimya ürünleri, demir çelik ürünleri ve birçok diğer ürün dolar olarak ithal ediliyor. İhracat ağırlıklı olarak Euro ile yapıldığından, Euro'nun dolar karşısında ki değer kaybı bizim kârlılığımızı negatif etkiliyor. Buna karşın rakiplerimizde de durum farklı değil. Dünyanın her yerinde bu bahsedilen hammaddeler dolar ile ithal ediliyor, o çerçeveden bakıldığında AB bölgesine ihracat yapan bizim gibi ihracatçı sektörler için olumlu bir pencere de yakalayabiliyoruz. 1,05'lere geldikten sonra, şuan tüm ihracatçıların gündemi Euro/Dolar hedging noktası. Bu noktada çok fazla aksiyon alındığını söyleyemem. İhracatın tabana yayıldığı kısımda bunu göremiyoruz. Türk sanayicisi her koşula adapte olabiliyor, ama burada önemli olan müşteriyi kaybetmemek. Doların Euro karşısında daha fazla değerlenme riskine yönelik önlemlerini kesinlikle alıyor ve alacaktır; ancak bugüne kadar Euro dolar paritesi üzerinden hedge yapıldığını ben çok fazla görmedim açıkçası."

"İTHAL ÜRÜNLERE REKABET AVANTAJI KAZANDIRDI"

Euro/Dolar paritesindeki gelişme, ihracatı ağırlıklı olarak Avrupa'ya yapan sektörler açısından yeni bir risk olarak öne çıktığını söyleyen OSD Başkanı ve TOFAŞ CEO'su Cengiz Eroldu, gelişmenin kârlılığı ve ihracatta rekabeti olumsuz etkileyeceğini belirtti.

2022 yılı ilk yarı ihracat verileri baz alındığında otomotiv sanayi ihracatının yüzde 82'sinin Euro, yüzde 11'i ise dolar bazında gerçekleştiği bilgisini veren Cengiz Eroldu, üretim girdileri açısından bakıldığında ise otomotiv sanayinin çok katmanlı bir tedarik zinciri yapısına sahip olduğunu aktardı.

Cengiz Eroldu, iç pazar açısından durumu işe şöyle değerlendirdi:

"Ana sanayinin doğrudan ithal ettiği üretim girdilerindeki dolar payının ağırlığının, ihracatımızdaki ağırlığın üzerinde olduğunu biliyoruz. Öte yandan ülkemiz hammadde ithalatı da ağırlıklı olarak dolar bazlı gerçekleşiyor. Euro/dolar kurunun eşitlenmesi ihracat operasyonlarımızda kârlılığı olumsuz etkileyen bir faktör haline geldi. Doların, Euro karşısında değer kazanmaya devam etmesi durumunda ihracatta rekabetçiliğin olumsuz etkileneceği gibi, 16 yıldır ihracat lideri konumunda olan sektör Türkiye sanayisinin dış ticaret dengesine sağladığı katkı da olumsuz yönde etkilenecektir. İthal araçların ağırlıklı olarak Euro bölgesinden geldiği göz önüne alındığında, paritedeki dolar lehine değişimin kısmen ithal ürünlere rekabet avantajı kazandırdığını söyleyebiliriz."

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları