Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Gençler neden işsiz?

2024.05.17 18:35 - Son Güncellenme: 2024.05.17 18:35
A

19 Mayıs 1919...

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak 'Kurtuluş' yolunu açması ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 105'inci yılı kutlanırken, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin genç nüfuslarından daha yüksek bir nüfus oluşturan Türk gençliği maalesef gelecek kaygısı içerisinde.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2023 yılsonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusunun 12 milyon 872 bin 39 kişi ile yüzde 15,1'ini 15-24 yaş grubundaki genç nüfus oluşturdu.

Türkiye'nin genç nüfus oranı yüzde 10,6'lık AB ortalamasının çok üzerinde.

TÜİK'in açıkladığı 2024'ün ilk çeyreğine ilişkin mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü istatistiklerine göre ise, 65 milyon 763 bin kişi olan 15 ve daha yukarı yaş üstü nüfusun 11 milyon 758 binini 15-24 yaş grubu gençler oluşturdu.

Bu gençlerin 6 milyon 273 bini iş gücü dışında yer alıyor.

Gençlerin 4 milyon 628 bini çalışırken, 857 bininin işsiz olduğu belirlendi.

15 yaş üzeri toplam nüfusta yüzde 8,7 olan işsizlik oranı, 15-24 yaş grubunda yüzde 15,6 olarak gerçekleşti.

15-24 yaş grubunda erkeklerde yüzde 12,8 olan işsizlik oranı, kadınlarda yüzde 20,9'a ulaşıyor.

İlk çeyrek iş gücü verilerine göre, 15-24 yaş grubunda ne eğitimde ne istihdamda olanların sayısı ise 2 milyon 586 bine ulaşıyor.

Bu gruptaki gençlerin yüzde 22'si ne okuyor ne de çalışıyor ve iş gücüne dâhil olmayan nüfus kapsamında yer alıyorlar.

TÜİK ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin ilk çeyrek için 2021'de yüzde 24,7 olan ortalama oranını 2022 yılı için yüzde 24,2 ve 2023 yılı için ise yüzde 22,7 olarak açıklamıştı.

Özetle, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,5 puanlık azalış ile yüzde 15,6 oldu.

Peki, gençler neden işsiz?

Genç işsizliğin oluşumuna makro düzeyde neden olan pek çok faktör sıralanabilir.

Bunlar asgari ücret uygulaması, ekonomik durgunluk, talep yetersizliği, işgücü politikalarının yetersizliği, iş dünyası kaynaklı, ücret politikaları, eğitim politikalarının yetersizliği gibi...

Gençler mezuniyetleriyle beraber iş aramaya ve çalışma ortamına dâhil olmaya çalışıyorlar.

Diplomalarıyla kapıları çalmaya başlıyorlar.

Fakat sonuç iç açıcı değil.

Gözlemlediğimizde eğitim verilirken öğrenciye yüklenen beklenti ve çalışma hayatı arasında göz ardı edilemeyecek farklılıklar söz konusu oluyor.

Aynı zamanda gençlerin, işverenlerin taleplerini karşılamadığını görüyoruz. Maalesef gençlerin aldıkları eğitim işverenin taleplerini karşılamıyor.

Öte taraftan da gençler yüzünü yurt dışına dönüyor.

İstihdam şartları, iş bulamama sorunu, çalışma koşulları, gelecek kaygısı, yetersiz eğitim gibi durumlarla karşı karşıya kalan gençler çözümü yurt dışında arıyor.

Ve beyin göçü başlıyor...

Zaman zaman sohbet ettiğim yeni mezun üniversiteli gençlerden aldığım izlenimler de, gençlerin geleceğe dair daha umutsuz olmalarının iş bulamamalarıyla yakından ilgili olduğunu gösteriyor.

Örnek vereyim.

Mezuniyeti yaklaşan son sınıf üniversite öğrencisi, "İş bulmak için tanıdık gerekiyor!" demişti.

Karşılaşılan en önemli sorunlar olarak düşük ücretlerden, pahalılıklardan ve istediği gibi iş bulamamaktan bahsetmişti.

Gençlerin başka bir ülkeye yerleşme isteklerinden bahsetmişti.

Başka bir ülkeye yerleşme isteğinin en önemli nedeni de yüksek ücret ve daha iyi iş olanakları olarak ifade etmişti.

Buradan şu sonuç çıkıyor ki;

Maalesef gençlerimiz gelecek kaygısı içinde umut arıyor.

Gençlerimizin büyük bölümünün gözü yurt dışında.

Çünkü işverenlerin istihdam beklentileri ve iş bulamama kaygısı umudu köreltiyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları